26 🤡- " Aranızda ne var sizin?!" -🤡

632 85 49
                                    

°Minho °

( Yine minho'nun ağzından olacaktır eğer bu durumdan memnun değilseniz belirtmenizi rica ediyorum, iyi okumalar dilerim 💙🦋)

" Linooo!!!"

" Hyunjinnnn - ah! "

" Jinnie!! Linoo!! Sesimiz geliyor mu?!"

" Neredeler tanrı aşkına!"

Sesleri yaklaşmaya başladıkça bizi bulduklarına artık emin oluyorduk, tekrar bakışlarım onu bulduğu sırada sakin bir ses tonu ile;

" Buldular sanırım. " demişti.

Başımı onu onaylarcasına salladığım sırada bakışlarım kızarmış dudaklarına kaydı.
Bu sefer kızarma sebebinin ben oluşu içimdeki hissi arttırıyor..
Kendime gelmek adına önüme dönüp yavaşça ayağa kalktım.

Benim ardımdan kalkacakken yüksek kar yüzünden başaramayınca yere düşmüş ve tekrar gülmeme sebep olmuştu.

" Hey gülme de yardım et! "

Onu kolundan tutup ayağa kaldırdığım sırada hava iyice kararmıştı. Sesler ne kadar yakın olsa da yoğun kar nedeniyle gelmeleri zaman alıyordu, bağırıp burada olduğumuzu duyurmak istiyordum ama .. engel olan bir şey vardı sanki..

" Üşüyor musun?"

Tekrar ona döndüğüm sırada cevap vermek için araladı dudaklarını.

" Üşüyorum desem ne yapacaksın?"

Sorduğu garip sorudan sonra yüzüm anlamaz bir hal alırken;

" Yine ö-.." tekrar soracağı sorunun devamını getiremeden yaklaşan adımlar ile durduk ikimizde.

" Buradalar millet!!!"

Felix koşarak yanımıza geldiği sırada bir yandan beni pataklamaya başlamış diğer yandan konuşuyordu.

" Aptal herif! Sen mal mısın!? Hadi bu yanındaki mal! Sende mi öylesin?!! Evet öylesin! Ne kadar korktuk biliyor musun?!!!"

Kollarından tutup onu durdurmak çok zor olsa da ;

" Sakin ol lan gidince konuşuruz üşüyorum!" diyebilmiştim.

Diğerleri onun gibi teker teker geldiği sırada hiç kimsenin bir şey demesine müsaade etmeden geri dönmüştük otele.
Orada demeseler bile az sonra denecekti her şey...

Çünkü Chan hepimizi beş dakika içinde odada görmek istediğini söylemişti.
Neden kabul ettim bilmiyorum, üzerimi değiştirip çıkmış ve onların bulunduğu odaya geçmiştim.

Bakışlarım ilk onu bulsa da anında gözlerimi çekmiş ve boş olan Jisung'un yanına oturmuştum.

" Evet sorular ile başlıyoruz."

Geliyordu mükemmel gereksiz bir şey...

İlk ses Felix'den çıktı.

" Mal mısınız?"

" Hayır."

" Biraz."

Aynı anda söylediğimiz şeyin üzerine Felix " Tabii ki öylesiniz çünkü saatlerce yoktunuz!" demiş ve sıra diğerine geçmişti.

" Kimseye haber vermeden neden ortalıktan kayboldunuz?"

Chan'ın sorusu üzerine hızla söze giren Hyunjin olmuştu.

" Hyung, biz yürüdük biraz, yani yürümekten kastım.. beni sinir etti bende onu kovaladım ve baya olmuş hiç bilmiyordum."

Yalanını sikeyim.

Belalıyım Diyorum //    {HyunHo}Where stories live. Discover now