36. Bölüm

175 13 37
                                    

BAYAN AYKIRI •
  Mahi Nehar




Keyifli okumalar!




BÖLÜM 36: LUNAPARK





Meksika'da saatlerin çalışmadığı, radyoların çekmediği, pusulaların sürekli döndüğü, Sessizlik Bölgesi adlı (Zona Del Silencio) olarak bilinen gizemli bir yer vardır millet. Şimdi sizlere bütün içtenliğimle soruyorum, içinizden birileri beni direkt oraya ışınlayabilir mi? Doruk kazması yüzünden çoktan yeterince rezil olmaya başladık da çünkü. "VİKİNG LEYLA BU SEFER CİDDİ GÖRÜNÜYOR!" adlı neon yazılı bulutlu anime karakterleri yine ve yeniden sahada! Şaka yapar gibi bir halim mi var sizce canlar? Göz devirme...

"Çocuk gibi davranmayı keser misin Doruk?" diye basmıştı azarı sonunda İpek.

"Canım..." diyerek Çeyrek milyarderimin koluna yapışmıştı katma değer Eros. "Bak yine size söylüyorum, hiçbir güç beni bu Gondola bindiremez!" Ne demişler, büyük lokma ye, ama büyük söz söyleme Doruk Efendi...

"Benim içinde mi yapamazsın bunu?" diyerek Eros' un aşkını sınamıştı Uğur böceğim ayaküstü iki dakikada. La la la la la la la la laaaaaa, Oooo oooo İpekkkkk!!! La la la la la la la la laaaaaa, sıçtın Erossss! İçimdeki gangstere selam olsun. Nihahaha...

Yaman, "Gençler, biletleri aldım. Eğlenmeye hazır mısınız?" dedi heyecanla yanımıza döndüğünde.

"Bunun hâlâ iyi bir fikir olmadığını düşünüyorum." diyen Doruk'un ensesinden tuttuğum gibi Gondola doğru itmiştim sabırsızca. Her tuza hıyar olursan, sonun bu olur işte çalı çırpılı Eros!

"Bir an önce binmezsen, asıl o zaman hiç iyi şeyler olmaz küçük enişte! Dön de bir bak etrafına. Bunca insan bir an önce ne zaman dırdırını kesip harekete geçeceğini düşünüyor. Bilmem farkında mısın?"

"A-ama Leyla!"

"Âmâsı yok, alt tarafı azıcık kanatlanıp yükseleceksin be. Ne diye bu kadar korkuyorsun?"

"B-ben sadece izlesem olmaz mı?" demişti Gondol 'un ahşap parçasında elini gezdiren Doruk. "Bir kere binmiştim ve..."

"Ve?"

"Şey..."

"Ney?"

"Lanet olsun! Yükseklik korkum var tamam mı?" diye gürlemişti Eros bildiğiniz. İşitme duyum sizlere ömür!

"Bu kadar bağırıp yırtınma istersen? Çekil şöyle kenara, biz bineriz İpekle." der demez, Doruk'u kenara itip en uç kısmın bir önüne oturmuştum hızla. İpek'te yanıma gelmişti yüzü beş karış bir şekilde. Ne lan bu? Sanki yastayız!

"İpek, tek başına bunu aşabilir misin? İstersen yanıma gel, başka bir şeye bakalım senle. Ne dersin?" dedi Doruk, endişe kalbini dörtnala salarken. Ağzımı açıp sen kime tek başına kaldın demeye getiriyorsun diye derisini yüzecektim ki, İpek'im, böceğim benden önce davranmıştı. Ah, gözyaşım pıt ulen!

"Bu Gondola ilk binişim değil ve Leyla yanımda Doruk, merak etme sen." diye tirip atmıştı müstakbel sevgilisine İpek'im. Yeminle Dünya Tirip günü geldiğinde, bu muhteşem günde sırf Doruk'a tirip attın diye Çeyrek milyarderim, Dünya Tiripler gününü kutlamazsam bana da Viking Leyla demesinler aşkom...

Yaman ev arkadaşına yanaşıp kulağına bizim duyamadığımız birkaç şey söyledikten sonra Gondola binmişti. Doruk tereddüt etmeyi bırakıp sonunda binmeyi göze almıştı. Bize doğru bakıp, "Hiç öyle sevinmeyin. En ortadaki yere oturmayı düşünüyorum. İpek yanıma gelir misin?" derken sesi titremişti. Sevincimizin ortasına ekşimiş yoğurt gibi döküldün be resmen. Ne sevinci kızıl şeytan! Göz devirme...

BAYAN AYKIRI [TAMAMLANDI]Where stories live. Discover now