"Boş ver. Bunu sürekli dile getiriyorum sana karşı, ama kendimi-"

"Koruyabilirsin." diyerek sözlerimi noktalamıştı Yaman. "Süveyla ile aranızdaki tek fark ne biliyor musun?"

"Ne?" dediğimde bakışlarımı Yaman'ın yüzüne dikmiştim.

"Cesaretli olup yaşamına dört elle sarılman ve kendini korumak için dövüş sanatı eğitimi alman. O senin kadar güçlü kalamadı Leyla." diyerek cebinden çıkardığı bir peçete ile kanayan kolumu silmeye başladı. Dokunuşu ile ürperip öylece dona kalmıştım. Daha önce bana ondan başka kimse böyle yakın durmamıştı ve nutkum bir saniye boyunca tutuklu kalmıştı. Ne diyeceğimi kestiremezken, Yaman dudaklarını aralamıştı.

"Geldiğim gün sana olan davranışımdan ötürü çok utandım." dedi elimdeki kremi alırken. "Bunun için üzgünüm. Bir daha yaşanmasına izin vermeyeceğimden emin olabilirsin." diyerek sızlayan koluma üflemişti.

"İyi biri olduğun halde kendine neden haksızlık ediyorsun?"

"Sana karşı böyleyim Leyla."

"Anlamadım?"

"Sıcak ve içten bir şekilde samimiyim yani sana karşı. Geçmişte böyle biri olmadığımı varsayarsak, bu ilk oluyor. İtiraf etmeliyim ki, daha önce senin gibi biri ile hiç karşılaşmadım."

"Nasıl yani?"

"Dik başlı, agresif, dediğim dedik ve her ne yaşamış olursan ol, güçlü biri olarak kalabiliyorsun Leyla. Çok kız arkadaşım oldu." dediğinde yüzüne bön bön bakmıştım. "Hayır, yanlış anlamanı istemem. Sevgili manasında değil..." Şimdiki Leyla olabilmek için ben nelerimden ödün verdim bilemezsin...

"Olsa bile bunun beni ilgilendireceğini düşünmüyorum Yaman." dedim koluma doğru bakarken. İlgilendirmemeliydi... Bu doğru olmazdı!

"Selvi yanımda kalmayı başarabilen ender insanlardan. Diğerleri beni hep kaprisli ve egolu sandı. Kimse kimsenin ne yaşadığını bilmeden ön yargı ile hareket edebiliyor bazen."

"Aynen öyle." dediğimde susmayı tercih etmiştim. Aklım Süveyla' ya yaşatılan şeyler karşısında dumura uğramış ve başıma gelen şeylerle kaybolup gitmiştim akıp giden zamanın içinde. Beni karamsarlığın girdabına çeken düşüncelerime yenik düşmemek için verdiğim savaş zaferimdi!

"Seninle barışabilecek miyiz?" Sessizlik...

"Leyla?"

"Efendim?"

"Daldın."

"Evet, kusura bakma. Ne demiştin en son?"

"Seninle barışabilecek miyiz demiştim?"

"Küs müydük niye?" dediğimde bana gülümseyerek bakan Yaman'a, ben de gülümsemiştim aklıma hâkim olan acı hislerimle birlikte. Ona karşı en azından bazı şeyleri netleştirmiş oldum. Daha fazla ileri gitmenin hiç kimseye faydası olmayacaktı. En iyisi akışına bırakıp unutmak daha doğru olacaktı...

"Erkeklere pek sıcakkanlı bakmıyorsun. Bu beni ürkütüyor birazda." diyen Yaman'a soğuk soğuk bakmıştım bir anda.

"Neden?"

"Ben de bir erkeğim ve dediğim gibi seninle arkadaş olmak istiyorum Leyla. Aslında seni daha fazla rahatsız etmek istemiyorum bu konu hakkında." dedi bakışlarını kaçırdığında kremi sürmeyi bırakan Yaman. "İşte oldu."

"Teşekkür ederim."

"Rica ederim." dediğinde ayağa kalktı ve bana doğru elini uzatmıştı. Doğrulttuğu parmaklarına kayan bakışlarım aynı zamanda kehribar harelerini bulmuştu. "Bir daha sana karışmayacağım, ama sen de tehlikeli olan şeylere karşı kendini atmayacağına dair bana söz vermelisin; yoksa başka türlü içim rahat etmeyecek Leyla." Hayır, hayır...

BAYAN AYKIRI [TAMAMLANDI]Where stories live. Discover now