Bölüm 9 "Görevimiz Arkadaşlık"

75 32 137
                                    

Kaldığımız yerden devam...

Aslı'nın ada hakkında öğrendiği ilk şey burasının tahmin ettiğinden de sıra dışı olmasıydı.

Teknoloji açısından çok ilerleyememiş bu adada, diğer bölgelerle ilgili haberler adaya gelen gemilerle alınmaktaydı ki bu haberler geldikleri yerler için çoktan unutulup gitmişti. Bu nedenle halk, kendini haber bulmaya adamış ve özellikle malikane ile ilgili çeşitli söylentiler ortaya atarak ucu bucağı olmayan efsaneler türetmişti. Halkın bir nevi eğlencesi olan bu efsaneler zamanla sahiplenilmiş, kimileri tarafından yazıya bile geçirilmişti. 

Halk, kendi içinde iyi anlaşmaktaydı ve yardımlaşma oldukça fazlaydı. Birlik beraberlik içerisinde uyumlu bir yaşam sürdürmekteydiler. Ancak her yerde olduğu gibi bu adada da halkın itinayla uzak durduğu, muhatap olmamak için yolunu çevirdiği kimseler vardı. 

Bunlar adanın daha bozuk ve ıssız yerlerinde yaşayan insanlardı. Kendi aralarında bir örgüt haline gelen bu grup, başlarda halka korku salmaya çalışsa da malikane bunu engellemişti. Bu engelleme grup için oldukça sert ve yıkıcı olmuştu. Şimdilerde kötü bakışlar ve kimi sürtüşmelerle halkı kendileriyle kavgaya sürüklemeye çalışsalar da onlardan olabildiğince uzak durmaya çalışan halk bu konuda bilinçlenmişti. Onların ikamet ettiği bölgeye ada halkından kimse adım atmamaktaydı, ancak onlar ticaret yapmak ve ihtiyaçlarını karşılamak için meydana kadar gelip halkın arasına karışmak zorundaydı.  Adanın sarp kayalıklarının arasında ağaçlar arasında saklanmış evlerini kendilerinden başka kimse görmemişti. Aslı, tüm bu bilgileri, sohbet etmek için selam verdiği esnaflardan neredeyse gasp edercesine toplamıştı.

Anlatılardan sonra etrafına daha dikkatli bakmaya başlamıştı. Bahsedilen kişilerin birbirlerine yakın, dipdibe evleri dışarıdan bile bakıldığında kasvetli ve adanın tüm güzelliğine rağmen yaşanmaz bir ortam oluşturduğunu öğrenmişti. Tahtadan yapılmış evleri diğer ada sakinlerinin aksine boyasızmış. Aslı kimsenin görmediğini iddia ettiği evler hakkında verdikleri bu detaylı anlatımlara güvenmemesi gerektiğini biliyordu.  

Merkezdeki evleri daha detaylı incelemeye koyuldu. Hepsi farklı renkteydi. Bazı yerlerde sanat eseri denilebilecek resimlerin çizilip boyandığı görülmekteydi.  Kimi yerlerde eski dönemlerden kalmış büstler, heykeller yer almaktaydı. Özenle korunan bu yapılarla ilgili de oldukça üst düzey senaryolar yazılmıştı.  Halk, batıl inançlara oldukça inanmaktaydı.

Şehrin en ucunda, kimsenin yerini tam olarak keşfedemediği bir noktada herkesten tamamıyla kopuk bir hayat yaşayan gizemli birinin olduğu ve bu kişinin bir tür büyücü olduğuna dair inanışları da bulunmaktaydı. Bazı dönemlerde büyücü olarak ifade ettiği bu kişiyi bulmak üzere gruplar kurulmakta ve yerini tespit edenlere ödüller vaat edilmekteydi. Ancak ne buna cesaret edilebilen olmuştu  ne de cesaret edenler tarafından herhangi bir sonuç elde edilmişti. Korktukları bu kişiyi kendilerinden uzak tutmak için şehrin bazı noktalarına onun için yiyecekler, kıyafetler bırakmışlar, bunu bir tür gösteriye bile çevirmişlerdi.

Aslı, karşılaştığı insanlardan elde ettiği bu bilgileri ölçüp biçmeye çalışıyordu. Defterini yanına almadığı için pişmandı. Ama sonra eğer söylediklerinin not edildiğini görselerdi kimsenin konuşmaya yanaşmayacağını hatırladı.

Onlar gazeteci olduğunu bilmiyordu ve asla öğrenmemeliydi. Hem Aslı, anlatılanların bir miktar abartma tozuyla kendisine servis edildiğini biliyordu.

Halkın ciddi anlamda farklı uğraşlar edinmesi gerektiğini düşünüyordu. Kendisine anlatılan her şeyi bir yere kadar kabul etmişti de en son büyücü ile ilgili söyledikleri şeyler... Aslı bunları o kadar saçma bulmuştu ki dinlerken göz devirmemek için büyük bir çaba harcamıştı.

LUNA ADASIWo Geschichten leben. Entdecke jetzt