Bölüm 5 "Arkadaş"

131 59 196
                                    

Keyifli okumalar 🧚‍♀️

Koridor boyunca ilerleyip merdivenlerin başına kadar geldi. Etrafta koşuşturan insanlar dur durak bilmeden çalışıyorlardı. Oldukça organize olmuşlardı. Aslı, onların bu müziksiz dansını izlerken merdivenlerden aşağıya indi.

Elinde bembeyaz ve anlaşılan yeni ütülenmiş çarşafları tutan kadın ona başıyla selam verdi. Yanından geçip yukarı kata çıkacakken Aslı onu durdurdu.

“Pardon, ev sahipleri ve diğer yolcular nerede?” diye sordu.

“Salonda efendim. Sol taraftan devam edin.”

Aslı teşekkür edip söylenilen tarafa ilerledi. Burada da geniş bir kapı vardı ve ardına kadar açıktı. Kapıdan içeri girdiğinde girişte bulunan avizeden daha büyük ve daha görkemli bir avizeyle karşılaştı. Kafasını aşağıya indirdiğinde salonun dekorasyonuna göz gezdirdi. Duvarlarda yine tablolar vardı.

Kapıdan girişte direkt karşı duvardaki boyu yerle duvar arasında olan, kenarları işlemeli bir tablo göze çarpıyordu.  Bir  aile tablosuydu. İki ebeveyn kırmızı bir koltukta oturuyor, iki çocuğu da kucaklarında tutuyorlardı. Tablodaki kadın ve erkek, Esin ve Halit'in genç versiyonlarıydı. Biri kız, diğeri oğlan olan çocuklarla henüz tanışmamıştı.

Aslı, salona girdiğinde büyük bir oturma grubuna kurulmuş olan misafirlere doğru ilerledi. Esin, Aslı’ya gülümsedi.

“Buyurun, geçin.” Diyerek ona bir koltuğu işaret etti.  Geçip oturdu. 

Aslı’nın gelişiyle kesilmiş olan sohbet çok geçmeden devam etti. Bu sayede Aslı çevreyi incelemeyi sürdürdü. Salon çok büyüktü ve mobilyalar çok zarifti. Burada da boylu boyunca uzanan pencereler vardı ve bir başka terasa açılıyordu. Perdeler kenarda toplanmış, tüller ise çekilmişti. Salonun içine dolan güneş ışıkları artık gücünü yitirmişti.

Aslı, sessizliğini koruyor ve konuşulanları dinliyordu. Gelen yolcuların hemen hepsi aileyi gayet iyi tanıyor gibiydi. Herkes son derece rahattı. Aslı bu insanlar arasında tek yabancının kendisi olduğunu anladı. İnsanlar ona soru sorar diye kimseyle göz teması kurmuyordu. Ancak, yanına gelen bir kadın, omzuna dokundu ve

“Merhaba küçük hanım, sizi ilk kez görüyorum.” Dedi.

Aslı içinden bir küfür savururken dışından, “Evet, ilk gelişim.” Dedi ve gülümsemeye çalıştı. Çok gerilmişti. Sakin kalamamaktan ve onlara sorular sormaya başlamaktan korkuyordu. Elini gayriihtiyari kulağının arkasına getirdi ve kaşımaya başladı.

“Adaya neden gelmiştiniz?” Bu soruyu etkileyici sesiyle Halit sormuştu. Ayakta, bir vitrinin önünde duruyordu. Herkes susmuştu. Aslı sakin kalmaya çalışıyordu ancak kulağını kaşıyan elini kontrol edemiyordu.

“Gezmeye?” dedi ve sustu. Gözlerini insanların yüzlerinde dolaştırdı. “Ada hakkında çok övgü verici şeyler duydum. Bende tatilimi burada yapabilirim diye düşündüm.”

“Burası tatil için mükemmel bir seçimdir,” dedi hâlâ yanında duran kadın.

Misafirler adayla ilgili düşüncelerini ve önceki deneyimlerini anlatmaya başladıklarında Aslı rahatlamıştı. Çünkü ilgi ondan kayıp başka yerlere doğru akmıştı. Kulağını kaşımaya bıraktığında kızarmış olduğunu biliyordu. Saçını düzeltip kulağını örttü ve adayla ilgili söylenenleri dinlemeye koyuldu.

Salondaki en genç kişi Aslı'ydı. Sohbetler onu sıkmaya başladığında yemek saatini haber veren bir çalışanın içeri girmesiyle rahatladı. Fena halde acıkmıştı ve bir an önce yer değiştirmek istiyordu. Misafirlerle birlikte yemek salonuna doğru gitmek için oturduğu yerden kalktı. Esin, Aslı'ya baktı.

LUNA ADASIWhere stories live. Discover now