Bölüm 1 "Stajyer"

357 81 483
                                    

Merhaba arkadaşlar, yeni kitabıma hoş geldiniz 🧚‍♀️

Yazmaya başlama tarihim: 28.09.22

Keyifli okumalar dilerim🧚‍♀️

"1.12.22"

ASLI!" Diye bağıran müdür yardımcısı elindeki dosyaları öfkeyle masaya fırlattı. O sırada bilgisayara odaklanmış olan Aslı, korkuyla yerinden sıçrarken sandalyesinden düşmemek için çırpındı. Kafasını çevirip müdür yardımcısını gördüğünde yerinden kalktı. Müdür yardımcısının fırlattığı dosyalar önündeki yığından kayarak klavyesinin üzerini kaplamıştı.

"Buyurun Asaf Bey, bir sorun mu var?" diye sordu.

Müdür yardımcısı eliyle masadaki dosya yığınını gösterdi. "Nedir bunlar? Niye hala bu dosyalar bitmedi? Üstelik daha bir ton iş var. Şimdi şu getirdiğim dosyalar acilen hazırlanmalı. Bültene yetişmeleri için düzenlenmeleri gerekiyor..."

Aslı kulağının arkasını kaşıyarak önündeki dosyalara bakarken etraflarına toplanan kalabalığın fısıltılarına kulak kabartmamaya çalıştı.

Müdür yardımcısı, kalabalığın da etkisiyle gücünü daha da belirginleştirmek için kasıldıkça kasılmıştı. "Dilini mi yuttun? Bu uyuşukluğuna ne tür bir bahane uyduracaksın?"

Aslı kulağının arkasını sertçe kaşımaya devam ediyordu. Hep böyle yapardı. Ne zaman gerilse, strese girse kulağını kaşımaya başlardı.

"Asaf Bey, ben zaten elimden geldiğince çalışıyorum. Ancak dosya yükü sadece benim üzerimde olduğu için bazen yetişemeyebiliyor," dedi.

Müdür yardımcısı kalabalığa doğru döndü. "Görüyor musunuz, dosya yükü ondaymış. Buradaki herkes çalışıp didiniyor, kimsenin gıkı çıkmıyor, Aslı hanım iki dosyayı kendine yük olarak görüyor. Sonra da diğerleri terfi alırken neden ben terfi alamıyorum diye şikayet ediyor. Yıllardır aynı yerde durup bir gıdım ilerleyememe nedeni çok açık değil mi arkadaşlar?" Dedi alayla. Kalabalıkta gülüşmeler duyuldu.

Aslı kulağının arkasını yırtarcasına kaşımaya başlamıştı. "Özür dilerim, amacım şikayet etmek değildi," diye konuştu. Ancak kalabalığın uğultusu sesini bastırmıştı.

"Gevezeliği bırak ve işe koyul. Bu dosyalar öğleden sonraya kadar hazır olacak." Diyerek konuşmayı kendi açısından bitiren müdür yardımcısı kalabalıkla birlikte ilerleyip ofisinin yolunu tuttu. Aslı, kulağını kaşımayı bıraktı. Kâküllerini eliyle düzelterek sandalyesine geri oturdu. Müdür yardımcısının getirdiği dosyaları uzaklaştırarak kaldığı dosyadan devam etmeye koyuldu. Acil olduğunu söylemişti, ama hep öyle söylerdi. Müdür yardımcısının derdi dosya falan değildi. Adam çalışanlara güç gösterisi yapmaya bayılıyordu.

Hala aynı mevkide kalmış olması Aslı'yı herkes için hedef tahtası haline getirmişti. Bir gün terfi alacağına yürekten inanıyordu. O zaman da kendisine yapılan muameleleri unutmayacak, öcünü alacaktı.

Tekrardan işine daldığında önündeki dosya yığını hızlıca azalmaya başlamıştı. Ağrıyan boynunu ovuşturdu. Sandalyesinde geriye doğru yaslandı. O sırada kısa plakalarla birbirinden ayrılmış ofislere göz attı. Bir ellerinde kahve bardağı diğerinde telefon olan insanlara tiksintiyle bakıyordu. Gözünün değdiği herkes ondan üst konumdaydı. Hiçbir şey yapmıyorlardı. Şirketi sadece sosyalleşmek, sınırsız interneti kullanmak ve kahve içmek için kullanıyor gibiydiler.

Aslı bunları görüyor ve her geçen gün daha da hırslanıyordu. Etrafına göz gezdirmeyi bırakıp işine devam etti. Bir aralık çantasına sıkıştırdığı sandviçini yerken bile dosyalar üzerinde çalışmaya devam etti. İnsanların giderek daha da gürültülü olmaya başlaması mesainin bittiğini haber veriyordu. Kimse bir saniye bile fazla çalışmıyordu.

LUNA ADASIWhere stories live. Discover now