Dökül Bakalım

En başından başla
                                    

Kibum sanki dünyaya yeni gelmişte Minho'nun söylediklerinin hiçbirini anlamıyormuş gibi bakıyordu. Kedi gözleri genişlemiş, pembe dudakları o şeklini almıştı. En azından Minho'nun bir cevap beklediğini düşünebilmişti ve kendine gelmeye çalıştı boğazını temizleyip dudaklarını yaladı.

"Nasıl hayal etmiştin?" diye sordu çatlayan bir sesle.

Omuz silkip cevap verdi Minho "Buradan sonrasını aslına bakarsan hayal etmedim çünkü aksi olursa yaşayaçağım hayal kırıklığıyla başa çıkmak istemiyordum. Ama umut ettim, her şeyin istediğim gibi olmasını umdum. Yani şu an yanımda oturan Kibum kendiyle ilgili bazı şeyleri fark etmeseydi ne yapardı?"

"Çok şaşırırdı." dedi Kibum bir çırpıda "Gerçekten çok şaşırırdı. Söylediklerini düşünürdü, ağacı, çörekleri, o dükkanı... Yaptıklarını düşünürdü, seninle olan anlarını..." gözleri dalmıştı Kibum'un sanki olabilecekleri aklında canlandırıyormuş gibi görünüyordu. Bu sırada Minho çantadan iki küçük süt şişesi çıkardı ve her zamanki gibi birini Kibum'a uzattı. Aşina hareketlerle uzandı şişeye Kibum kalbinin göğsündeki sık ve güçlü hareketlerinden bedeni uyuşmuş gibi hissediyordu o yüzden yapabildiği kadar sıktı elindeki şişeyi.

Bir süre daha oturup sessizce şehri seyrettiler ikiside sütü içme girişiminde bulunmamıştı. Sonra Minho oturduğu yerden doğrulup "Sana göstermem gereken şeyler var." dedi Kibum o şeylerin ne olduğunu biliyordu ama yine de hikayelerini dinlemek istiyordu sadece kafa sallamakla yetindi. Geldikleri yolu yine sessizce geri döndüler. Kibum yol boyunca avucunun içindeki şişenin camını yavaşça ovalayıp durdu.

Yeniden Minho'nun evine geldiler ve Minho bu kez Kibum'u doğruca o odaya götürdü. Kibum yine de ilk kez görüyormuş gibi hissediyordu çünkü her defasında yeni bir resim fark ediyordu. Minho odanın ortasına ilerleyip derin bir nefes aldı.

" Bütün bunlar sana ne hissettiğimi söyleyemedim zamanlarda konuştuğum Kibumlar. Konuşmasan da,gülmesen de yine de o sensin. Seni seviyorum Kibum diğer bütün yansımalarına defalarca söylediğim bu cümleyi bundan sonra yalnız sana söylememe izin verir misin?"
Diye hayalindeki itirafı gerçekleştirildi Minho cümlenin sonunda derin bir nefes vermişti. Kibum Minho'nun yanından ayrılıp önce bütün duvarlara bakmak için olduğu yerde yavaşça döndü sonra önlerinde bulunan duvara doğru birkaç adım daha atıp rastgele bir fotoğrafa dokundu. Arkasında Minho'nun gülümseyerek ama heyecanla bir cevap beklediğini biliyordu, yutkundu ve duvara bakarak konuşmaya başladı.

" Eğer bu fotoğrafları gösterdiğin zaman ne hissettiğimi henüz bilmiyor olsaydım sana cevabım..." elini duvardan çekip arkasına döndü Kibum, Minho'nun gözlerine bakmak için.

" Üzgünüm Minho" olurdu dedi Kibum öyle bir vurgulanmıştı ki sanki gerçekten öyle diyordu yüzündeki gülümseme kayboldu Minho'nun dudaklarının kıvrımı düz bir şekil aldı. Kibum birkaç saat önce ona gelmemiş olsaydı, bu anı gerçek sanacaktı.

" Hislerine karşılık veremem, ama bana yaşattığın arkadaşlığı sevmiştim deyip giderdim. Muhtemelen yoldaki o ağaca bir daha dokunmazdım, kahvaltı için çörek almazdım, seninle tanıştığım o banka gitmezdim, karşına çıkmazdım ve bir daha konuşmazdım,yine susardım." dedi Kibum yüzündeki o düz ifade ile Minho nefesinin boğazına takıldığını hissetti söyleyecek söz bulamıyordu. Kibum bu kez Minho'ya doğru adımlar atıp gözlerinin içine baktı.

"Ama şimdi ne hissettiğimi biliyorum, birini sevmek daha önemlisi seni sevmek ne demek biliyorum, artık şu dünyada yaşadığımız hiçbir anın sebebsiz yere olmadığını biliyorum öyle olmasa şimdi bunu yapamazdım." dedi Kibum elinin Minho'nun omzuna koyup aşağı kaydırıp parmaklarına tutundu. " Bunu da" deyip sıkıca sarıldı. "Sana sarılmanın ne kadar güzel bir his olacağını asla öğrenemezdim." diye fısıldadı cümlenin geri kalanını Minho'nun boynuna doğru Kibum gözlerini kapartırken. Minho kolları arasındaki Kibum'a bakıp şükürler etti içinden her şey gerçek olduğu için.

Kamera LensiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin