0.4 ✅

162 80 3
                                    

Multimedya: Rüya . Sertab Erener
___________

Ben ağlamaya alışkın kız . Ağladıkça daha çok ağlayan. Bana zarar verene kızmayan ,kızamayan. Başkasına kızamadığı için kendisine kızan. Dayak yerken düşündüğüm şey; onunda acıları vardır, bu yüzden yapıyordur. Ama aklımı kullanıp her ne kadar acısı olursa olsun bir kadına el kaldırmaması gerektiği gerçeği o an aklıma gelemiyor malesef ve ben bu yönümden nefret ediyorum .!!

Zaten o yüzden Mert'in beni dövmesine bir şey demiyordum. Beni kıskanıyordu ,kendimi bu şekilde kandırıyordum. Bana sürekli 'seni sevdiğim için kıskanıyorum, kıskandığım içinde dövüyorum . Bu kadar güzel olmasaydın sevgilim!!' diyip dövdüğü zamanlar aklıma gelince ,aklımda sadece şu sözler dolanıyor. 'Madem seviyordun her ne kadar kıskanırsan kıskan beni dövmen gereksiz, sen bile bile sevdiğin kadını yok ediyorsun! Diyemedim.' Hiç bir zamanda diyemeyeceğim aşikar. Ben kendinden aciz zavallı kızın tekiyim . Sevgiden mahrum ,herkesin acınası gözlerle baktığı bir kızım.

Şimdi düşünüyorum da Mirza keşke beni öldürseydi, en azından yeniden uyanıp aynı şeyleri yaşamama gerek kalmazdı. Ben kendisini bile öldüremiyecek kadar aciz bir kızım, ölümünü bile başkasının elinden bekleyen. Ama eminim Mirza yapacak benim bu dünyadan kopmamın biletini o bana verecek, bundan hiç şüphem yok.

Ama benim şansım, beni tam öldüreceği zaman aklı başına gelirse işte asıl o zaman yaşarken tekrardan ölürüm ,tekrardan ve tekrardan ....

Saatlerdir tavanı izleyerek ağlıyordum ,acizliğimi ,kimseye karşı koyamayan zavallı bir pislik oluşumu, kendime olan nefretimi gözyaşlarıma saklıyordum her zaman ki gibi.

Ben sevilecek biri olamam ki, eğer sevilebilecek biri olsaydım annem beni çöp tenekesinin yanında bırakıp gitmezdi. Beni annem bile sevmemişken ,kim neden sevsin ki? Benim saçımı babam okşamamışken kim neden okşasın? Bana annem bile canım kızım diyip öpmemişken, saçlarımı okşamamışken, gözyaşlarımı silmemişken kim neden yapsın ki? Neden bana acısın ,niçin beni sevmeye bahane arasın! Ben sevilmeye layık olmayan bir kızım! Bunun tersi olmaz ,olamaz çünkü bu yaşıma kadar bana bunu inandırdılar, benden on dokuz yıllık hayatımı, yüzümdeki gülüşleri, kalbimdeki heyecan pırıltılarını alanlar bana geri verebilecek mi? Bana gençliğimi, ilk heyecanlarımı geri verebilecekler mi?

'HAYIR! HAYIR! HAYIR! ANLA İŞTE DÜNYA İÇİN NE KADAR GEREKSİZ OLDUĞUNU ANLA, SON VER BU AZABA, BİTİR ARTIK BU İŞKENCEYİ NEYİ BEKLİYORSUN!!'

Ne bekliyordum ki gerçekten. Ben en azından beni gerçek manada seven birilerini isterken hayatıma giren kim varsa birşeyler kopararak çıktı. İlk dostum dediğim kişi daha orta okul yaşımda adımı karalamış yetimhanede konuştuğum iki kişiyi de kopartmıştı benden. İlk aşkım dediğim adam yemeden içmeden beni zevk içinde dövdü, kıskançlık diye yutturdu bana. Ama şimdi şöyle bir dönüp bakınca arkama biri bana yine aynı şeyleri yaşıycağımı söylese ben tekrardan aynı saflıkla inanırımdım onlara.

Küçüklüğümden beri turuncu buklelerim dikkat çekiciydi. Kim karşıma çıktıysa illa saçlarıma doluyordu elini ve acımasızca hıncını saçlarımdan çıkartıyordu. Saçlarımı kesmek, bu acılardan ne kadar kurtulmak istesem de aklıma bu dünyada bana ait olan tek şeyin vücudum olduğu gelince vaz geçiyordum. Sırf onlar tutup çekiyor acımasızca istedikleri gibi bana hakaret ediyorlar diye kendimden vaz geçecek değildim. Zaten bir tek bu konuda cesur olabiliyorum.

Gözlerim ağlamaktan ağrımaya başlamıştı. Şiştiğine adım gibi eminim.
Dün Mirza beni boğduktan sonra bayılmıştım ,kim beni yatağa taşıdı bilmiyorum. Bu evdekilerin kim olduğunu da bilmiyorum. Benim burda ne işim olduğunu bakın işte onu hiç bilmiyorum.

TUTSAK (Ölümün Eşiği Seri 1) Where stories live. Discover now