13-Evli, Mutlu, Çocuklu (Final)

212 22 78
                                    

"Şimdi sen sözelcisin, İtachi sayısalcı o zaman çocuk eşit ağırlık oluyor..." Temari şakacı bir sesle söyledi. "KIZ BENİM GİBİ HUKUKÇU OLSUN BARİ!"

"Kulağımı hissedemiyorum... Ayrıca ne alaka ya hangi bölümü seçmek isterlerse seçerler büyüdüklerinde."

İki arkadaşın bakışları da birbirlerinin gözlerine kenetlendi.

"Dalga geçiyorum zaten. Ayrıca neden çoğul konuşuyorsun-" Temari'nin yeşil küreleri sonuna kadar açılırken ellerini şaşırmış bir ifadeyle ağzına götürdü. "Bir dakika- İKİZ Mİ?!"

"Hayır-"

"E neden çoğul konuşuyorsun o za-"

"İzin ver de bir sözümü bitireyim. İkiz değiller...

Üçüzler."

"Heğ?"

İkisi arasında uzun bir süre sessizlik oluştu.

"Kızım Allah'ın hakkı üçtür mü dediniz tövbe tövbe... AMAN NEYSE TEYZE OLUYOM AĞAĞAĞAĞAĞAĞAĞAĞAĞA!"

Sıkıca en yakın arkadaşına sarıldı Temari, tabii ki bebeklere zarar vermeyecek derecede. İzumi de gülümseyerek sarılışına karşılık verdi.

Doktor üçüzleri olacağını söylediğinde o da şaşırmış, bir nebze de korkmuştu en başta. Bir çocuk bakmak bile yeterince ve fazlaca emek gerektirirken bir şeyken üç çocuğun birden ve aynı anda olma fikri onu ürpertmişti.

Ama sonrasında ona göre dünyadaki en merhametli adamla evli olduğunu hatırlamıştı. Onun mükemmel bir baba olacağını bilmek aklındaki ve yüreğindeki korkuları uçurmuştu.

Şimdi sadece meraklıydı: İtachi hamile olduğunu öğrendiğinde nasıl bir tepki verecekti?

***************************************************

"Hayatım, buna ne dersin?" İzumi kıyafet mağazasındaki bir gömleği İtachi'ye gösterirken sordu. Beyefendinin neredeyse siyah renkten başka kıyafeti olmadığından uzun süredir kocasını alışverişe çıkmaya ikna etmek için uğraşmış, sonunda ise başarılı olmuştu.

"Hı-hı." Tabii, İtachi'nin kafası buralarda değil gibiydi. Gözü bir noktaya sabit kalmış, oraya dalmıştı İtachi. Kocasının gözlerinin baktığı yeri takip etti İzumi. Bebek reyonu.

"Ben hemen geliyorum, tatlım." İtachi hipnoz olmuş bir şekilde baktığı yere doğru ilerlerken karısının elini bıraktı. İzumi anlamaz gözlerle izledi İtachi'yi, ne yapmaya çalışıyordu?

Anlamaz bir şekilde omuz silkti ve alışverişe devam etti.

Akşama doğru, eve dönmüşlerdi.

"E aldığımız şeylerin de %99'u siyah, ne anladın İtachigül ne anladın?!" İzumi sahte bir kızgınlıkla söylendi.

"Ama siyahın çok güzel bir renk olması benim suçum değil!"

İkisi de birbirlerine gülümsediler.

"Ben yukarı çıkıp aldıklarımızı yerleştiriyorum."

"Yemekler de ben de o zaman!"

Merdivenlerin başına geldiğinde başının fena derecede dönmesiyle merdivenin korkuluğuna tutunup sıktı. İtachi telaşla karısının yanına geldi ve ona destek verircesine elinden tuttu.

"Tatlım, iyi misin?" endişeli bir sesle sordu İtachi.

"İyiyim iyiyim... Boşluğa bastım sanırım sadece bir anlığına." İtachi'nin endişeli hâlini gidermesi için büyük bir gülümseme verdi İzumi. Bu İtachi'nin endişesini biraz yatıştırsa da tamamen geçirmemişti. Yaklaşıp karısının dudağına kısa bir öpücük kondurdu.

Aşkın Kimyası ~İtaİzu~Where stories live. Discover now