5- Gün Yüzüne Çıkan Duygular

263 23 109
                                    

"Vaay kardeşim görüşmeyeli uzun zaman oldu!" Gelip İtachi'nin omzuna sertçe vurduktan sonra söyledi Deidara.

" 1 ay önce Yahiko ve Konan'ın düğününde görüşmemiş gibi mi davranmalıyım?"

"Bir zahmet yani. Hem lisede her Allah'ın günü görüşüyorduk 1 ay uzun geliyor."

İtachi gülmeden edemedi. Eski arkadaşını görmek, onu nostaljik hissettirmişti.

"Hayırdır, yoksa buraya görsel sanatlar öğretmenliği için iş başvurusu vermeye mi geldin?!"

"Allah yazdıysa bozsun tövbe de ya. Ben ergenleri sevmem biliyorsun, çocukları da sevmem aslında, neden öğretmen olduysam artık. Bizim sarı cadıyı almaya geldim."

İtachi iki dakika duraksadı. Sarı cadı derken...

"Bir dakika İNO SENİN KARDEŞİN OLAN İNO MU?!"

"Soyadı Yamanaka ise maalesef."

Vay be yaşlanıyorum sanırım, diye düşünmeden edemedi İtachi. Onlar lisedeyken ortaokulda olan çocukların şu an lisede öğretmenleriydi.

"Ne demiş atalarımız: İyi insan lafının üstüne gelirmiş diyeceğim de İno iyi mi emin olamadım. Neyse, mutlaka görüşelim!"

Sasuke geldiğinde İtachilerde evin yoluna koyuldu. Kardeşinin moralinin bozuk olduğunu sezince sormadan edemedi:

"Bir sorun mu var, Sasuke?"

Sasuke ilk önce derin bir iç çekti. İtachi bu derin iç çekmeden kardeşinin canının sıkkın olduğundan emin oldu.

"Ya hani şu beyaz saçlı tarih hocası var ya..."

"Senju Tobirama?"

"AYNEN! ABİ ADAM BANA TAKTI! DAHA OKUL AÇILALI YENİ YENİ BİR AY OLUYOR NASILSA HEMEN NEFRET ETMEYE BAŞLADI BENDEN!"

"Öncelikle sesini yükseltme kim bilir adama ne yaptın da nefretini kazandın..."

"YA BİR ŞEY YAPTIYSAM NAMERTİM- Bir dakika zaten namerdim sanırım ama konu bu değil."

"Evet, namertsin çünkü daha sevdiğin kıza açılamadın!"

"Allah'ım konu buraya nasıl geldi? 1 Mart'ta yanına gidip söyleyeceğim tamam mı?! Ama göreceğim ben seni abi hele bir âşık ol o zaman ödeşeceğiz."

İzumi'den hoşlandığını kardeşine söyleme planlarını biraz daha ileri bir tarihe erteledi İtachi.

O sırada İzumi en yakın arkadaşıyla oturup hoşlandığı çocuğu anlatıyordu. Gerçi Temari dinlemekten daha çok neden bu kadar basit bir kahveye aşırı para verdiklerini düşünüyordu ama bir kulağı da arkadaşındaydı.

"Ayrıca abimle kafaları da uyuyor hatta benden daha iyi anlaşabilir onunla! Centilmenliğinden bahsetmiyorum bile...

Kişiliği, serbest ölçüyle yazılmış ahenkli bir şiir gibi. Her mısrası yani her hareketi farklı bir naiflik içeriyor ama hepsi birleşince öyle güzel bir bütün ortaya çıkıyor ki... Bazen tek sözcüklü mısralardaki o anlam yüklü sözcüğün yüreğinde bir şeyler yeşertmesi gibi hissettiriyor. Sadece tek bir kelimesi ya da tek bir hareketi yüreğimde bir şeylerin filizlenmesine neden oluyor.

Gözleri, sürükleyici bir roman gibi. Sürükleyici bir roman okuduğum zaman sonraki bölümde ne olduğunu merak ederek okuduğum gibi; gözlerine her baktığımda da içindeki duyguları gördükçe gözlerine daha çok bakasım geliyor, içinde kaybolana dek.

Yüzü... Yüzü anı gibi... Sanki daha önceden bu duyguları yaşamışım, bu yüzü görmüşüm gibi bir tanıdıklık. Hani eskileri andıkça yerine göre hafif veya buruk gülümsemeler bırakırsın ya. Onun yüzünü hatırladıkça yüzümde hafif bir gülümsemeye engel olamıyorum. Yüzü ailevi ve sıcak. Aynı iyi anılarda olduğu gibi."

Derin bir iç çekti İzumi.

"Uzun lafın kısası ben bu çocuktan hoşlanıyorum."

"Oha su 7 TL mi?"

Menüdeki fiyatlara olan hayretini gizleyemedi Temari. Aylık her müvekkilinden kaç lira alsa evi geçindireceğini düşünmesi gerekti fakat şu an değil.

"SEN BENİ DİNLEDİN Mİ?"

Kafeteryadakilerin onlara bakıp bakmamasını umursamadan bağırdı İzumi. Temari teslim olur gibi ellerini havaya kaldırdı:

"Sevdiğin çocuk kütüphaneymiş içinde şiir anı roman falan varmış işte. Yalnız sen bu çocuktan hoşlanmıyorsun-"

"İLK OLARAK YAPTIĞIM TÜM EDEBİYATI BOZDUĞUN İÇİN SAĞ OL VE SON OLARAK NE DEMEK 'HOŞLAMIYORSUN?!'"

"BAĞIRMAZ MISIN LÜTFEN BE?! İZİN VERİRSEN SÖZÜMÜ BİTİRECEĞİM!"

İki deli bir araya gelmemeliydi tablosunu canlandırmaları bitince Temari devam etti:

"Sen bu çocuktan artık hoşlanmıyorsun, körkütük âşık olmuşsun. O yüzden git açıl sonra evlenip birkaç çocuk yapın ben de teyze olayım."

İzumi arkadaşının sözleri üzerine kızarınca yüzünü saklamak için kafasını eğdi. Yoksa Temari net dalga geçerdi.

"Fotoğrafı var mı merak ettim."

İzumi'nin bulması 2 saniyesini almamıştı. Yani sonuçta galerisine girip İtachi albümüne tıklaması çok uzun süremezdi.

Temari fotoğrafa bakıp telefonu geri arkadaşına verdi.

"Bu kişi senin tasvirlediğin 18 yıl önceki çocuğa benziyor."

"Yok artık Temari! Sanki gördün de daha önce."

"Senin anlattığına göre dedim zaten! Siyah saçlı, siyah gözlü, gamzeli değil ama yanakları ve burnunun arasında birer çizgi var... Benziyor işte."

"7.9 milyar insandan çocukluk aşkım beni bulacak öyle mi?"

"Konoha'da o kadar insan yok ki küçücük yer, neden olmasın?"

"Suna zaten kafam kadar büyük(!)"

"Ya küçümsemekten mi dedim ben onu? HEM SEN BENİM MEMLEKETİME BİR ŞEY DİYEMEZSİN!"

"HA SEN BENİMKİNE DİYEBİLİR MİSİN ÖYLE Mİ ANLAMALIYIM?!"

Aralarındaki tatlı tartışma, güvenliğin gelip onları kafeteryadan dışarı atmasıyla son bulmuştu. İzumi Temari'ye döndü ve yandan yandan baktı.

""Temari.~"

"Efendim?!"

"Beni eve bırakır mısın?"

"Tamam bırakırım."

"Sen var ya bir tanesin!"

Arkadaşına sarıldı İzumi. Arada hafif tartışmaları olsa da, sonuçta en yakın arkadaşıydı ve bu düzen hiçbir zaman bozulmayacaktı.

Aşkın Kimyası ~İtaİzu~Where stories live. Discover now