Simiti tutup hızlıca üzerine yürüdü ve gövdesini kapatmak için sarıldı.

"Sen girme denize." diye kızdı.

Murat ise kendisine ıslak vücudu, pembe meme uçlarıyla ve belindeki simitle gelen sevgilisini görünce hormonlarına hakim olamamıştı. Kıskançlık konusunda Yamaç'tan geri kalır yanı olmadığı için o da kaşlarını çatıp kollarını ıslak bedene doladı.

"Seni buraya bensiz göndermeye izin veren aklımı sikeyim." dedi dişlerini sıkarak.

Şimdi tüm gün her gördüğü erkeğe -tuhaf bir şekilde kızlardan kıskanmıyordu- öfkeyle bakacaktı. Sonuçta hangisinin sevgilisine baktığını bilemezdi, en kolayı buydu.

İkisi birbirini gizleyerek yürümeye çalışırken Batuhan'ı gören Barış da kalkmak istedi ama sevgilisini beyaz deniz şortu, eşsiz ten rengi ve kaslarıyla görünce yutkundu. Yamaç gibi kıskanmadı. Daha çok böyle birinin neden kendisiyle olduğunu içten içe sorguladı ama bunu düşündüğünü kimseye belli etmedi.

Batuhan bebeği gibi gördüğü çocuğun yanına oturup onu belinden kendine çekti.

"Bebeğim simitin nerede?"

Barış yine küskün haline döndü.
"Yamaç aldı!" diye hırçın bir şekilde konuştu.

"Ver lan çocuğun simitini." dedi Yamaç'a.

Murat Yamaç'ın belindeki simiti kafasından çıkarıp hızlıca Batuhan'a fırlattı.
"Al lan gavat, yemedik. Ben olurum ona simit."

Yiğit ve Emirhan en son gülüşerek plaja indiler. Sonradan gelenler ellerindeki sudan çıktıktan sonra acıktıklarında yiyecekleri şeyleri ve havluları kenara koydular. Normalde bir şemsiye ve bir de Özgür Sinan'ın dizlerine yatmayı tercih ettiği için bir örtünün üzerindeydiler. Şemsiye bir tek onlara yetmeyeceği için yeni bit örtü ve şezlong getirmişlerdi.

Murat suya yürüdüğünde Özgür gövdesine Sinan'ı yaslayacak şekilde oturdu ve gözündeki güneş gözlükleri yüzünden her ne kadar görülmese de gözlerini kısarak,

"Murat fazla derine gitme." diye uyardı.

"Gitmem." dedi Murat da başıyla Yamaç'ı göstererek.

Murat yüzmeyi iyi biliyordu, Yamaç da biliyor olabilirdi ama onu tehlikeye atmazdı.

Yamaç ikinci bir kez suya girdi Murat'la beraber. Batuhan Barış'ın simitini geçirip ıslak saçlarını okşadı ve elinden tutarak onu da suya çekti.

"Sana yüzme öğreteyim mi güzelim?"

Barış başını iki yana salladı.
"Yok, boğulurum."

Batuhan yakıcı güneş yüzünden gözlerini kıstı. Soğuk suyun içine girdiğinde irkilmişti.

Plajda duran Emirhan ve Yiğit ise şezlonga oturmuşlardı. Yiğit Emirhan'ın sırtına güneş kremi sürüyordu.

Yanlarından geçen birkaç kız onlara bakıp güldü. Dışarıdan bakıldığı zaman denize gelmiş bir arkadaş grubu gibi göründükleri için aslında kızların böyle ilgili bakması normaldi. Bu tarz yerler yaz aşklarının ve biraz da cinselliğin doğduğu yer gibi bir şeydi.

Sarı saçlı fiziği de kendisi de gayet güzel olan bir kız onlara yaklaştı. Üzerinde siyah dekolteli bir bikini vardı.

"İstersen güneş kremini ben sürebilirim." dedi gülümseyerek.

Bunu Emirhan'a söylediği açıktı. Yiğit bir şey söylemeyip yüz ifadesini bozmadan kıza baktı. Emirhan da baktı ama yüzü dışında hiçbir yerde değildi ikisinin de gözleri.

Düşman (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin