Lunapark

159 142 252
                                    

Hikayeme bakanlar lütfen oy kullanmayı unutmayın⭐
Keyifli Okumalar!💐

Hayatın bu kadar acımasız olabileceğini düşünmemiştim.
Son yaşadıklarıma bakılırsa hayatın hiç adil olmadığına karar bile vermiştim. Sıçrayarak gözlerimi açtığımda ki manzaram Arın'ın gözlerine aitti. Bir çift çakır gözdü uyandığımda gördüğüm.
Telaşlı telaşlı yüzüme bakarken o sormadan ben söyledim "iyiyim birşeyim yok kabustu sadece" dedim gülümseyerek.

Ne gördüğümü bile hatırlamıyordum. Gülümsememe karşılık verdiğinde içimin bir huzur kapladığını hissetmiştim. Gece yarısı çoktan çökmüş dünyanın üzerine, karanlığıyla geceyi süslerken, ben yine dalmış o gerçeği düşünüyordum. Merak ediyordum. Gerçek ne? Neyi öğrenmem gerekiyor? O gerçeği öğrendikten sonra ne olacak? Her zaman ki ölüm sessizliği etrafımızdayken Arın birden hareketlenmeye başladı
"hemen geliyorum" dediğinde yüzümdeki endişe paha biçilemezdi.
"Nereye?" diye sordum istemsizce, nereye gittiğini merak ettiğimden değil korkumdan.
"Çay alıp geleceğim bekle burada" başımı tamam anlamında sallayıp arkama yaslandım yeniden.

"Bekle buradaymış sanki gidecek yer varda şu an" diye kendi kendime mırıldanıyordum. Sigaram yoktu daha doğrusu çantamdaydı ve çantam Alptuğ'daydı.
 Arın'ın paketinden bir sigara alıp yakmak üzereydim ki kucağımdaki telefon titremesiyle durdum.

"Ne zaman güveneceksin bana iyisin değil mi bir şeyin yok?"

En sonunda dayanamayıp yazacaktım ki kendimi son anda durdurmuştum. Alptuğ ile uğraşmayacaktım hasta kafasından neler geçiyor bilmiyordum.
Biraz sonra Emre'nin aradığını gördüm epey zaman olmuştu onunla da konuşmayalı.
"Efendim" dedim sakin bir sesle, hiçbir şeyi anlatmaya niyetim yoktu. Tabi Gülçin anlatmadıysa.
"Nasılsın canım arkadaşım benim" dediğinde sesi gayet neşeli geliyordu.
"İyiyim sen nasılsın" solgundum, iyi değildim perişandım.
"İyiyim. Sıkı dur sana bir haberim var" nefesimi tuttum "evet" dedim "nedir seni bu saatte aratacak o haber" saat çok fazla geç olmasa da benim için geçti ama benim arkadaşlarım deli işte.
"Rena ile konuşuyoruz" dediği an çığlık atmamak için zor tutmuştum kendimi.
"En sonunda dayanamayıp mesaj attım geçen hafta şu anda birbirimizi tanıma aşamasındayız ama o kızın kalbini çalıcam" dediğinde yüzündeki mutluluk telefondan olsa bile hissedilebiliyordu.
"Sevindim sizin adınıza, birbirinize yakışıyorsunuz zaten" dedim, görmese bile kocaman gülümseyerek.
"Tamam ben seni fazla tutmayayım bunu haber vermek için aradım iyi geceler" sabahı bekleyecek bir haberdi normalde ama söz konusu Rena'nın etrafındakilerse ona benziyorlardı. "İyi geceler" dileyip kapatmıştım telefonu.

Arın daha gelmediği için etrafıma bakarken yeniden telefonum çalmaya başladı, Rena arıyor zannetmiştim ama hayatımı darmaduman eden adam Alptuğ arıyordu. Ne zaman vazgeçecek bilmiyordum. Amacı neydi bilmiyordum. Tuş kilidini kapatıp sessize almıştım aramayı. Kapı açıldığında nefesimi tutup kalmıştım. Önce çaylar uzatıldı sonra Arın bindi, nefesimi rahatça dışarı bıraktıktan sonra çayımı alıp tam şeker atıyordum ki yeniden telefonum çaldı. Oflayarak telefona baktığımda afacan arıyordu. Büyük ihtimalle nerde olduğumu soracaktı ve ben gerçeği söylemek zorundaydım.

Yanıtladığımda sadece
"Efendim" deyip afacanın konuşmasını bekledim.
"Abla neredesin saat çok geç oldu gelmedin merak ettim iyi misin?" Zor yerden sormuştu.
Çalışmadığım bir yerden gelmişti soru.
"Evet ablacım iyiyim Arın'la birlikteyim gelince anlatırım gelirim birazdan" dediğimde derin bir oh çekmişti afacan.
"Tamam Arın abileysen sıkıntı yok rahatsız etmeyim görüşürüz" bir şey dememe fırsat vermeden kapatmıştı telefonu.

Gözü kapalı güveniyordu abisine neredeyse. Ne geliyorsa başıma onun yanında geliyordu ve yine de herkesin için rahattı neredeyse, bir benim içim rahat değildi.
Tabi yaşadıklarımı bilmiyorlardı normaldi diye düşünüyordum ki "çayın buz oldu ama" diyerek gülümsedi Arın.
 Masmavi gözleri ölesiye gülümsüyordu ki karşılık vermemek vicdansızlık olurdu.
Çayımı yudumlarken aklıma sigara yakmadığım geldi "sigarandan aldım bir tane" dediğimde göz devirdi bir anda.
"Söylemene bile gerek yok istersen hepsi senin olsun" dediğinde gülümsemeden edemedim.

KÖTÜ KRAL (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now