Yolculuk

222 173 158
                                    

Hikayeme bakanlar lütfen oy kullanmayı unutmayın⭐
Keyifli Okumalar!💐

Hayat her defasında neden yere düşene bir tekme daha atardı? Bütün kötüler mutluyken neden biz mutlu olamazdık? Yıkılmak dağılmak birer alışkanlık oluyordu insanoğlunda. Bende bu gece o yıkımı tekrardan yaşayanlardan biriydim sadece.

Biz masada otururken Arın halâ karşı masaya bakıyordu. Halâ sebebini anlayamamıştım.
Alptuğ'a neden bu kadar öfkeli bakıyordu?
Evet  yanlış duymadınız Alptuğ.
Bir anda karşımıza çıkıp yerle yeksan etti beni. Eski anılarımız mutlu olduğumuz günler canlandı gözümün önünde. Alptuğ arada Bedir ile Sevdaya da tiksinç bir insanlarmış gibi bakıyordu onunda sebebini anlayamamıştım. Bana yarı öfke yarı özlem duygusu ile bakıyordu.

Alptuğ karşı masamızda otururken yanına sarışın bir bayan gelip oturdu, sarılıp gülüşmeye başladılar, bayana dikkatli baktığımda resimde gördüğüm kız olduğunu fark etmiştim. Daha sonra bizim masaya bakıp oda öfke saçan gözleriyle tehdit eder gibi bakmaya başlamıştı, başımı Arına çevirdiğimde, Arının öfkesinin iki katı olduğunu gördüm. Gözlerinden alev atıyordu karşı masaya ama ulaşamadan sönüyordu alevleri. Karşı taraftan bir atak bekliyor gibiydi. Beklediği atak gelse her yere alevler fışkırtacaktı.

Sonra bana dönüp benimle ilgilenmeye başladı birden saçlarımı düzeltti önce, sonra kulağıma sadece benim duyabileceğim bir şeyler fısıldadı
"daha iyi misin?" deyip geri çekildi ve vazgeçip tekrar kulağıma eğildi "yürüyebilecek durumdaysan beraber bir şarkı daha söyler miyiz?" yüzümde şaşkın bir ifade Arına bakıyordum.
"Bence yeterli değil mi?" dedim tek kaşımı havaya kaldırarak.
"Değil çünkü sesin, sesimle çok uyumlu oldu" dedi tamamiyle sakin bir ses tonuyla.
"Ne söyleyeceğiz peki?" diye sordum merak etmedim değildi hani.
"Ahmet kaya olsun bu sefer sözün şiirlerin mükemmelidir şarkısı biliyor musun?"

Evet anlamında başımı salladım, bar club'ta Ahmet Kaya şarkısı söylemedim demem. Ayağa kalkıp bana elini uzattı masadakilere sahneyi gösterdi. Gülçin bana kaş göz işareti yapsa da bende boşver hareketi yaptım anlaması için. Bana uzatılan eli tuttum ve sahneye el ele yürüdük.
Bu sefer de mikrofonu elime alıp ben konuşma yapmak istedim
"Tekrardan merhaba arkadaşlar nasıl eğleniyor muyuz?" diye sorar sormaz koptu yine çığlıklar, alkışlar.
Bir tek Alptuğ hareketsiz duruyordu öylece. Göz ucuyla Taha'ya baktım ne yapıyor diye bir bizim bir Alptuğ arasında mekik dokuyordu.

"Biz bir şarkı daha söylemek istedik müsaadeniz varsa?" diye yeniden bir soru yönelttim, herkes anlaşıp sözleşmiş gibi aynı anda
"Evet" diye bağırmaya başladılar.
Arın orkestraya şarkıyı söyledikten sonra çalmaya başladı. Ben bu sefer sadece nakaratta eşlik etmeye karar vermiştim. Arın şarkıyı söylerken mest olmuşum gibi ona bakıyordum. Hareketlerine, mimiklerine, bana bakışına. Bana bakışına.. Sıra nakarata geldiğinde bağıra bağıra söylemeye başladık birdenbire

"Sözün şiirlerin mükemmelidir"
"Senden başkasını seven delidir"
"Yüzün çiçeklerin en güzelidir"
"Gözlerin bilinmez bir diyar gibi.."
"Başını göğsüme sakla sevgilim"
"Güzel saçlarında dolaşsın elim"
"Bir gün ağlayalım bir gün gülelim"
"Sevişen yaramaz çocuklar gibi.." güzel saçlarında dolaşsın elim" sözlerini söylerken yanıma gelip saçlarıma bir öpücük kondurmuştu bunun üzerine herkes yeniden çığlık atmaya ve alkışlamaya başlamıştı.

Utanmıştım bu hareketinden. Ne yapmaya çalışıyordu?
Beni kendine aşık etmeye mi? Başarıyordu. Aşık oluyordum galiba. Hemen kendime gelip şarkıya bende giriş yaptım ve şarkıyı tamamen birlikte bitirdik. Kısa bir baş selamı verdikten sonra Alptuğ'ların masaya bakmadan bizim masaya yürümeye başladık. Masaya yaklaştığımızda Sevda hemen konuşmaya başladı, korkmuş bir hali vardı, yüzündeki endişe o kadar barizdi ki
"abi gidelim artık saatte geç oldu hani" dedi kaş göz işaretleriyle.
Arın olur anlamında başını sallayıp hesabı istedi ama garson yanımıza gelip
 "hesabınız ödendi efendim bir borcunuz yok" dediği an şimşekler çakmıştı beynimde.

KÖTÜ KRAL (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now