Bilinmeyen Gerçekler

184 149 377
                                    

Hikayeme bakanlar lütfen oy kullanmayı unutmayın⭐
Keyifli Okumalar!💐

Partinin üzerinden bir hafta geçmesine rağmen halâ kimse üzerindeki etkiyi atamamıştı.
Işıklar açıldığında olduğum yerde öylece duruyordum. Hareketsiz bir şekilde bekliyordum. İnsanlar kaçıyor, gelen giden bana çarpıyor ama ben gram yerimden oynamıyordum. Öylece yerde yatan kişiye bakıyordum.

Arın koşup yanıma geldiğinde ona cevap bile verememiştim, en son bana kendime gelmem için bir tokat atmıştı onu hatırladığımı biliyorum, o tokatla kendime gelip yerde yatan kişinin yanına çöktüm ve vurulan kişinin Sevda olduğunu gördüm, çok kan kaybediyordu.

Arın "Sevda.. Sevda" diyerek sürekli bağırıp çağırıyordu, omzuma yattığı sırada "kalk kalk şimdi sırası değil ağlamanın masa örtülerinden yırt, bez ver, ambulansı arayın" diye bağırdım.
Bez parçasını getirdikten sonra vurulan yere bastırarak az da olsa kanamayı durdurabilmiştim. Yaklaşık ne kadar öylece bekledim bilmiyorum ama en son dayanacak gücüm kalmadığında ambulans gelmişti. Yarayı onlar tutunca bıraktım Arın'ıda alıp ambulansla beraber hastanenin yolunu tutmuştuk. Bedir Sevdanın yanında gidiyordu, gitmesine izin vermişlerdi. Hastaneye girdiğimizde hemen ameliyata aldılar, yaklaşık 2 saat süren ameliyat sonucunda sağ salim oradan çıkmıştı. Odasına aldılar ve sadece Bedir vardı yanında.

"Bırak Bedir kalsın, sende bende kalmıştın, uyanınca bize haber verir, gel biz bir kantine inelim" dediğimde zorla olsa da kabul etmişti. Çaylarımızı alıp dışarı çıktık, içimizin bir şekilde ısınması gerekiyordu ama ne Arın ne de ben çay içecek halimiz yoktu. Sigara yakıp bana uzattı, sigarayla beraber çaylarımızı da yudumlamaya başladık her ne kadar midemiz almasa bile. Çantamı arabaya bıraktığım için sadece telefonum yanımdaydı, anneme haber vermiştim, Arın'ın ailesine de haber verilmişti ve bizi gördüklerinde hemen bizim yanımıza geldiler.

"Oğlum Sevda nerde nasıl oldu anlat ne oldu" annesi Arın'ı sarssa da konuşacak hali yoktu.
 En son dayanamayıp ben konuştum. "Merhaba teyzecim Akgül ben, partide birden ışıklar kapandı ve Sevdanın vurulmuş olduğunu gördük ama şu an durumu gayet iyi merak etme teyzecim gel biz seninle odasına gidelim" dediğimde elinden tutup götürdüm.
Ayakta duracak hali yoktu, zor tutunuyordu. Gittiğimizde Bedir'de tam kapıdan çıkmak üzereydi.
"Bende size geliyordum Sevda uyandı demek için" dediğinde içimden
"çok şükür" demiştim.

Hepimiz partilerdeki kıyafetlerle buraya geldiğimiz için, herkes bize bakıyordu ve tuhaf hissettiriyordu. Bedir ve Sevda'nın annesi sarıldıktan sonra biz anne kızı yalnız bırakıp dışarı çıktık. Bedirle konuşmaya dilim varmıyordu, sormak istiyordum soramıyordum. Konuşmaya çalıştıkça boğazımda bir cam parçası varmış gibi hissediyordum. Ne zaman konuşmaya çalışsam batıyormuş hissi veriyordu. Arın'ların yanına doğru giderken afacanın kolunu tutup, buğulu gözlerine baktım. Acısı gözlerinden öyle okunuyordu ki insan sormaya cesaret edemiyordu ama ben etmiştim.

"Nasılsın ablacım" dediğimde dudaklarımdan dökülen kelimeler teker teker kırılmış tuz buz olmuştu sanki ayaklarımızın dibinde.
"Daha iyiyim, Sevdam uyandı ya daha iyiyim abla" deyip sarıldığında akmasın diyerek tuttuğum gözyaşlarım kaçmışları yerlerinden.
Elimin tersiyle gözyaşlarımı silip kendimi bir adım geri çektim.
"İyi ol ablacım, Sevda da iyi olacak" hafif bir baş sallamasıyla arkasını döndü
"Ben bir çay alayım geliyorum"
"Benim almamı ister misin?" diye sorduğumda hayır anlamında başını sallayıp kantine doğru yöneldi.

Afacanın arkasından uzun uzun baktıktan sonra Arın'ın yanına gitmeye niyetleniyordum ki babasıyla bir şeyler konuştuklarını fark ettim rahatsız etmek istememiştim ama Arın beni gördüğünde el işareti ile gelmemi söylemişti. Ağır adımlarla yürümeye başlamıştım, ruhum bedenime ağır geliyordu taşıyamıyordum kendimi.
Zor bela yanlarına gittikten sonra Arın ayağa kalkıp bana sarıldığında babasının yanında utanmıştım. Hemen kendimi geri çekip çenemle babasını işaret ederek geri durmasını sağladım. Arın tekrar babasının yanına geçtiğinde bende karşılarına oturup afacana bakıyordum.

KÖTÜ KRAL (TAMAMLANDI)Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon