Deniz gözlü adam

33 6 0
                                    

...

Ben gelldddiiimmm
Hemen ekran altında bulunan yıldıza elliyoruz lütfen.
Ve bol bol yorum.
Teşekkürler 😘

🕊️🕊️🕊️

Olaylar çok hızlı gelişmişti, Cüneyt bey ile deniz gözlü adam odadan çıktıktan üç dakika sonra Cüneyt bey geri gelmiş ve bana işe alındığımı söyleyip yarın sabah yedi gelmemi söyleyip beni göndermişti.
Tabi bende yaşadığım şok ile hiç bir şey anlamadığım gibi işe hangi pozisyonda başlıyacağımı dahi soramadan ordan ayrılmıştım.
Şimdi ise ilk iş günüm için hazırlanıyorum.

Bugün beni işe Emrah abi bırakacaktı, ilk iş gününde geç kalmamı istememiş ve beni bırakmayı teklif etmişti, tabi bende bu güzel fırsatı kaçırmayıp balıklama atlamıştım.
Sabahın köründe uyanıp birde kırk dakika süren otobüs yolculuğu çekemezdim.
Bu yüzden benimde işime gelmişti.
Umarım bu teklifi her gün ederdi başka temennim yok.

Şimdi ise Emrah abinin bana ettiği teklife pişman olmuştum bile çünkü en az on dakikadır onu kapının önünde bekliyordum.

Yolun başında görünen beyaz araç ile elimi göğe kaldırıp şükür duası ettim.
Hayır yani ilk iş günüme geç kalmayayım diye ettiği teklif yüzünden geç kalıcam haberi yok.

Araba önümde durunca ön yolcu koltuğunda oturan yüzü görünce sinir hat safham dahada arttı beyimizin neden geç kaldığı belli olmuştu.

Arka yolcu kapısını açıp araca bindim.

"Geç geliceğini bilsem otobüs ile giderdim." Dedim ve Emrah abinin bana dönmüş yüzüne ters bir bakış atmıştım.
O bu bakışın neden olduğunu bildiği için bana sadece sevecen bir gülümseme yollamıştı.

"Sana da günaydın tatlım."
Diyen sema'ya döndüm dikiz aynasından bana bakıyordu.
Büyük ihtimalle Emrah abiye attığım ters bakışı görmüş ama yine yüzsüzlüğünü gösterip kendi açısından tatlı olduğunu sandığı bir gülümseme takınmıştı yüzüne.
Bu dört harften nefret ediyorum.
S.E.M.A. çünkü S ile E harfin yerini değiştirince bir diyer nefret ettiğim kişinin ismi ortaya çıkıyordu.

Bende onun gibi güldüm ( ama bu gülüşü iki kilometre uzaklıkta kim görse samimiyet barındırmayan bı gülüş olduğunu anlar) onun gibi
" Sana da günaydın tatlım." Dedim, onun taklidi yaptığımı anlayan Emrah abi direksiyonda olmayan eli ile kirli sakallarını kaşıyor gibi yapıp gülmüştü.

Sema, Emrah abimlerin bir alt katında oturan Selma ve Ali abinin kızıydı.
Hernekadar Ali abi iyiyse eşi Selma abla ile kızı Sema bir o kadar kötü insanlardı.
Ben ilk İstanbul'a geldiğimde kendilerine dedikodu malzemesi çıkarmış ve iki erkeğin yaşadığı evde kız başıma ne yaptığımı bütün site içinde çalkalamıştı.
Site dediğime bakmayın tam bir dedikodu kazanı gibi olan bir mahalle olur burası. Bu yüzden reşit olduğum gibi kendime bir ev tutmuştum.
Tabi benim iki gencin evinde olduğumu sorguluyan Sema'nın annesi her gün Emrah abiye kızı ile yemek göndermesini (iki genç yalnız yaşıyor aç kalmasın) diyip. Her Allah'ın günü (Emrah oğlum sema kız başına işe gitmesin giderken onuda bırak) demesi ayıp olmuyor ama ben kuzenim olan Emrah abinin evinde kalınca (kız başına iki gençin evinde kalmasıda ne biliyim ayıp yani, hadi biri kuzeni ya diyeri neyi oluyor) deyip bir kazan oluşturmayı iyi bilen biridir.

"Yeni işe başlamışsın hayırlı olsun umarım ordanda kovulmazsın." Dedi. Yine boş konuşanlar başı Sema.

Arkadan o çakma sarı saçlarını tek tek cımbız ile yolsam ne olurki.

"Evet yeni bir iş buldum. Birde hatırlarım Eski iş yerimden kovulmadım orasını pek sevemedim ve daha iyi bir yer bulunca ben kendim istifa ettim, kovulduğumuda nereden çıkarıyorsun ah şu sitede olan boş boğaz insanlar iş çıktığımı duyunca hemen malzeme oldu tabi herkese, anlamıyorum insanların hayatlarına o kaça burunlarını soktukları vakit ellerine ne geçiyorsa. Dimi semacım?"

ZÜMRÜDÜ ANKA   #Yeniden doğuş#Where stories live. Discover now