ZÜMRÜDÜ ANKA #Yeniden doğuş#

*İstanbul*

Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim;
Yüreğim kadar acımasız nasıl olsa.

-Cemal Süreya

İnsanın en güzel sırdaşı sayfalardır derler;
Kimi insanlar dost dediklerine anlatır dertlerini, kimi insanlar anne, babalarına. Kimi insanlarda kardeşlerine.

Tabi dost kazığı yemenyenler yada anne babası tarafından hor görülmeyen ve ya kardeşleri tarafından bir hiç gibi sayılmayanlar.

Ama her zaman en iyi dert dinleyen ve sır tutan sayfalardır.

Çoğu ünlü yazarın yaptığı gibi.

Ben dost dediğim insandan kazık yiyen.
Anne, babası tarafından şan, şöhret uğruna beş kuruşa satılan.
Kardeşi sevdiğine kavuşsun diye yok sayılan bir kızım.

Bu hayata kız olarak doğdum için hor görüldüm, ama hiç bir zaman susmadım.
Kaderin böyleymiş, kısmetinde bu varmış, alın yazın böyle yazılmış; diyenlere inat isyan ettim. Yeri geldi laf yedim yeri geldi hırplandım belki ama boyun eğmedim.

Benim adımı kulağıma üfleyen dayım mış.

ZÜMRA

Adımın anlamı gibi güçlü, iyi ahlaklı, cesur bir kız olmam için adımı Zümra koymuş.

Bir şeylerin farkına altı yaşlarımda vardım, kız olmanın bulunduğum bölgede zor olduğunu.
Kızlarını oğullarının sevdası yüzünden henüz çok küçük yaşta berdel verdiklerini, zulme karşı çıkıp kaçmaya çalışan kızların töre ve namus temizleme adı altında babaları veya ağabeyleri tarafından öldürüldüklerini.
Sırf bölgenin önde gelen aileleri kızı isteyince evlenecek olan kız ve adamın arasındaki yaş farkını umursamadan adamın kızdan yaşça büyük olmasını umursamadan vermelerini.

Belki de bir devrimi daha ben yarattım bundan tam iki yıl önce bugün.

Şimdi ardıma bakınca iyiki yaptım dediğim onca şey var ki ilk başı çekende; kaderime boyun eğmeyip kaçmış olmam. belki çoğu kız gibi boyun eğseydim bugün hayel ettiklerimi yaşayamıyor olacaktım.

Kadınlar adına devrim başlatan  Halide Edip'in Mustafa Kemal Atatürk'ün gazetecilere verdiği röportajda sesini duyurup " PAŞAM KADINLARIN SEÇME SEÇİLME HAKKI NE OLACAK" diyerek biz kadınların da birer birey olduğumuzu tüm Türkiye'ye duyurduğu gibi.

Biz bu hayatta gelirken bize kadınmı yoksa adammı olacağımızı sormuyorlar.
Biz bu hayata daha küçük bir kız olarak doğduğumuzda başlıyor bu zulüm.
Eski çağlarda doğan kız çocuklarını diri diri gömerken şimdi de daha kendi aklımızı dahi tanımadan kendimizden yaşça büyük olan adamlara ki bunlara adam demek hata olur, o kendini bilmeyen şahıslara kadınlık yapmamızı istiyorlar.

Hiç bir zaman baba yada annem tarafından el üstünde tutulmadım, yada onlardan övgü almadım ama ağabeyim ile olan ilişkim her zaman farklı olmuştu.
Onun gözünde hiç bir zaman büyüyemeyen, sırnaşık kardeşiyken beni sevdiği kız için bir günde büyütmeye çalışmıştı.
Derdimi ona anlatmaya çalışmıştım fakat onun gözü bile beş saniye dışında üzerimde durmamış her konuşmak istediğimde bir bahene bulup ertelenmiştim.
Belki de gözlerime bakıp pişman olacağını bildiği için hiçbir zaman bakamamıştı gözlerime.