Seul Erkek Lisesi/ Operasyon (Seungin)

29: Günüm çok güzelmiş, bir daha göstersene.

Seungmin, dört nala koşan atın üzerindeki sevgilisini çitlerin arkasından heyecanla izlerken Jeongin şov yapmaktan hiç çekinmemiş, engellerin üzerinden atlaya atlaya atıyla gösteri yapıyordu.

Seungmin sırıtarak onu izlerken Hyunjin omzuna kolunu atınca ona döndü.

"Biriniz motorla biriniz atla şov yapıyorsunuz. Şaka gibi, bulmuşsunuz denginizi."

"Çok havalı şuna bak." dedi Seungmin gülerek.

"Orman yoluna doğru çıkma izni varmış, belki çıkarsınız." dedi Hyunjin gülerek. "Rarity'i bayağı beğendin sen."

"Yelesi parluyor ışıkta, bembeyaz. Tabii ki beğendim. Çok temiz görünğyor üstelik." dediğinde Hyunjin gülmüştü.

"Gel seninle ata binelim." diyerek arkadaşının elini tuttupunda Seungmin hevesle peşinden koşturdu.

Hyunjin buraya geldiğinde bindiği en sakin atı almış, Seungmin binebilsin diye onu oradan çıkarmış ve atın kayışını tutarken Seungmin'in elini kavramıştı. "Yavaş çıkarsan korkmaz."

"Ama şu an ben korktum. Yakından çok büyük." dedi Seungmin gülerek.

"Beraber binelim mi?" dedi Hyunjin gülerek.

"Evet, önce beraber binelim." dediğinde Hyunjin ata çıkmış, başını okşarken arkadaşına elini uzatmıştı. Seungmin onun yardımıyla çıkıp Hyunjin'in önüne otururken Hyunjin genci iyice yerleştirmiş ve kayışı kavramıştı. "Burayı tut." derken eyerin ucunu göstermişti. Seungmin onu tutarken Hyunjin kayışı sallamış ve atı sürmeye başlamıştı. Yavaş yavaş yürüyorlardı.

"Jeongin seni gördü." dedi Hyunjin gülerek.

"At hareket ettikçe bir garip hissediyorum, Jeongin bir de koşturuyor bununla." dedi Seungmin başını kaldırıp. Jeongin ona uzaktan öpücük gönderince gülüp eliyle kalp yapmıştı.

"Biz de koşalım mı biraz?"

"Koşalım ama az koşalım." dediğinde Hyunjin gülmüş ve atı hızlandırmaya başlamıştı. Jeongin'e doğru koşarken Seungmin arkadaşına yaslandı. "Arkana oturup sana sarılsam olmaz mıydı ya?" diye sorduğunda Hyunjin kahkaha attı.

"Yavaşlayayım mı?"

"Hayır, ama tutunacak yerim yok." dediğinde Hyunjin bir iki tur atmış ve yavaşlayıp durduktan sonra atan inmişti. Kayışları arkadaşına bırakırken Seungmin gözlerini kocaman açtı.

"Hayır, Hyunjin, atı da kendimi de sakatlarım sakın bırakma beni."

"Ben yürüteceğim sizi, sakin ol." Hyunjin eğlenerek atı yürütürken Jeongin yanlarına gelmiş ve yavaşlamıştı.

"Kayışı bana uzat." dediğinde Hyunjin güldü. "Yapma oğlum, düşer."

"Ya düşmez, uzat bana."

"Ne yapacaksın?" dedi Seungmin tedirgince.

"Beraber gideceğiz. Hyunjin versene." dediğinde Hyunjin en sonunda uzatmıştı.

"Güzel kızım, yeterince koşturmadın bugün, hm?" dedi Jeongin Seungmin'in bindiği atı severken. "Abinle beraber koşmaya ne dersin?" derken kendi atını kırbaçlamış, Rarity koşmaya başlarken Seungmin de az çnce Hyunjin ve Jeongin'den gördüğü hareketi yaparak sevgilisinin işini kolaylamıştı. İki at yavaş bir tempoda koştururken Seungmin hala gergindi.

"Aşkım, bebeğim, hayatımın anlamı! Jeongin korkuyorum lan!" dediğinde Jeongin ona dönüp güldü. "Yok bir şey ya!"

"Ruh hastası manyak, indir beni! Çığlık atacağım."