23: Bal sevgilin miyim gerçekten?

1.2K 211 92
                                    

Jeongin, sevgilisinin doğum gününe yetişeceğine dair olan umutları kırılırken ailesi doğum gününğ kutlafıktan sonra uyuma kararı almış, yine de belki Seungmin gelir diye camı kilitlememişti.

Duşunu almış, saçlarını kurutmuş, yumuşacık pijamalarını giymiş, yatağa yatıp evine gelmeyi başarabilen Portakal'a sarılmış ve onu öpüp yorganı üstüne geçmişti. Derin bir nefes alıp saate baktı.

01.37

Evet, Seungmin kesinlikle Kore saatini kaçırmıştı.

Ama yine de pes etmemişti.

Servisten okulun önünde indiği gibi koşarak evine gitmiş, arkadaşlarıyla bile vedalaşmamıştı, kapıyı alacaklı gibi çalıp içeri girmişti.

"İyi geceler anne!" diyerek üst kata çıkarken kadın arkasından seslendi.

"Maç nasıldı?"

"Anne sonra konuşalım maçı! Yetişmem gereken bir doğum günü var!" derken kapıyı kapatmıştı.

Hızlı bir duşun ardından saçlarını kurutmamış, kaybedecek vakti yoktu, koşarak hediyesini çantasına atmış ve buraya gelirken arayıp küçük bir pasta yapmasını rica ettiği yardımcının ayarladığı pastayı alıp kapıya yönelmişti.

"Hayatım nereye?" diye yanına geldi Seungmin.

"Anne, Jeongin'e söz verdim, ilk saatlerde kutlayacağım diye."

"Gece gece rahatsız edip uyandırma çocuğu, sabah kutlarsın." dedi kadın gülümseyerek.

"Olmaz, şu an Hindistan saatine denk geliyorum ama sabah hiçbir saate denk gelemem. Ben gittim! Orada kalabilirim de kalmayabilirim de anahtarım var!" diyerek koşmaya başladığında annesi arkasından seslendi.

"Şapkanı kapat saçların ıslak!" demiş, oğlu sözünü dinlerken kapıyı kapatıp "Deli bu!" diye söylenmişti.

Seungmin nefes nefese elindeki pastayı çantasına göndermiş, hala Jeongin'in camının önünde olan merdivenden yukarı çıkmış ve camı kaldırmıştı. Şansına, kilitli değildi cam.

Seungmin içeri girip pastaya mum dikerek yakmış ve yatağın kenarına oturup Jeongin'e seslenmişti.

"Jeongin, Jeongin!" diye sessizce bağırdığında Jeongin kaşlarını çatarak ona dönmüş, gülümseyerek hızlıca doğrulmuştu. "Seungmin!"

"Şşhh! Gece üç, bağırma." derken pastayı gösterdi. "Bir dilek tut."

"Uzun yıllar yanımda olmanı diliyorum, lütfen." dedikten sonra pastayı üflemiş ve kenara alıp sevgilisine sarılmıştı.

"İyi ki varsın Jeongin, doğum günün kutlu olsun."

"Seni seviyorum." diyerek ona sokuldu Jeongin. O sırada büyüğünün ıslak saçlarını fark etmişti. "Neden ıslak saçların?" dedi geri çekilip.

"Kurutmaya vaktim yoktu, seni daha fazla bekletmek istemedim." dediğinde Jeongin gülüp saçını çekti. "Hasta olacaksın, salak." derken gece lambasını açıp ayaklanmıştı.

Camı kapatmış, kuru bir havlu alıp büyüğünün saçlarını kurutmuştu. Canı o kadar çok pasta yemek istemişti ki, bir ara eve söyledikleri için biriken plastik çatal paketlerinden iki tane bulmuş ve Seungmin'in yanına oturmuştu.

İki genç sessizce pasta yerken Jeongin güldü. "Deli."

"Sana deliyim oğlum ben, deliriyorum sana." dedi Seungmin küçüğünün yüzünü sıkıştırıp. Alnını, şakağını, burnunu, yanaklarını bin defa öptüğünde Jeongin gülerek kaçtı ondan. "Yavaş, severken öldüreceksin."

Seul Erkek Lisesi/ Operasyon (Seungin)Where stories live. Discover now