15: Yıldızlı pek iyi aldın.

1.6K 264 121
                                    

Sabah, Seungmin ona sarılan kollarla gözlerini açmış ve oldukça yavaş hareket ederek Jeongin'e dönmüştü. Küçük olanın yastığa dağılan saçları ve büzüşen dudağıyla aşırı sevilesi göründüğüne yakından şahit olmak, onu severken uyandırmak istemesine sebep olmuştu.

Seungmin gülümseyerek ona bakarken Jeongin elinin tersiyle boynunu sıyırmış, sıcaktan bunalmış bir ifadeyle kendini öbür tarafa doğru atmıştı. Seungmin terlediğini şimdi fark etmişti. Resmen sırtında ve belinde Jeongin'in ona temas ettiği yerler ıslanıp bedenine yapışmıştı. Jeongin daha fazla sıcaklamasın diye yorganı bellerine kadar açmış, yavaşça ondan uzaklaşmıştı.

Nemlenen saç diplerini serinletmek için saçlarını karıştırmış, Jeongin'e doğru dönüp onu izlemeye başlamıştı.

İç çekmiş, komodindeki dijital saate bakarak gözlerini kapatmıştı. Saat daha dokuz bile olmamışken uyanması çok garipti, gece üçte anca uyumuşlardı.

Yataktan kalkmış, Jeongin'i uyandığı gibi suya fırlatabilmek için odasındaki banyoya girmişti. Küvetin tıpasını kapatıp suyu açarken banyodaki işlerini de halletmişti. Suyu yeterince doldurup odaya geçmiş, küçüğünün hala mışıl mışıl uyuduğunu görünce tekrar yerine yatıp ona dönmüş ve bir süre saate bakıp Jeongin'i izlemek arasında gözleriyle mekik dokumuştu. Yarım saat sonra canı sıkılmış, tekrar uyumak için gözlerini kapatmıştı.

Yataktaki kıpırtı artınca gözleri kapalı beklemeye devam etmiş, ona yaklaşan beden ve yüzüne çarpan nefesle en sonunda gözlerini açmıştı. "Selam?" dedi gülerek.

"Ow, shit!" diye kendini diğer tarafa savurmuştu. "Uykulu sesinin hiç şakası yok." dediğinde Seungmin güldü.

"Sesim bu haldeyken daha önce duymuştun." dediğinde Jeongin şak diye kartlarını açıverme kararı almıştı.

"O zamanlar senden etkilenmiyordum." diye itirafta bulunduğunda Seungmin gülerek ona bakmaktan başka bir şey yapmadı. "Ayrıca güne selam diye mi başlanır?"

"Yüzümün dibinde yüzün varken o geldi aklıma, kafa mı bırakıyorsun?" dediğinde Jeongin gülerek doğrulmuş ve vücudunu gerip terli tişörtünü banyoya doğru sallamıştı.

"Pişmişim ya, bu ne sıcak kardeş? Ekim ayındayız alo?" dediğinde Seungmin güldü.

"Ahtapot gibi bana sarılırsan terleriz tabii, şuna bak." derken belindeki sarılma izinden oluşan ıslaklığı gösterdi.

"Tüm gece sana sarılmışım." dedi Jeongin şaşkınlıkla. "Uyusam da ağzımın tadı müthişmiş." dediğinde Seungmin yattığı yerden ona gülerek baktı.

"Ne bu açık sözlülük?"

"Etkilendin mi?" dedi Jeongin hevesle.

"Kolay biri gibi mi duruyorum?"

"İşte bu yüzden daha eğlenceli ya, zoru oynuyorsun ve eşlik ediyorum."

"Bence henüz zihnin uyanmamış senin. Bi' uyandıralım onu." diyerek hızla yatakta doğrulmuş, dizlerinin üzerine otururken Jeongin'i kucaklamış, hafifçe zıplatarak banyoya yürümüştü.

"Sabah sabah soğuk su tutarsan dayak yersin biliyorsun değil mi?" dedi Jeongin boynuna sarılırken.

"Sen uyanana kadar su kaynamıştır sıcaktan." dedi Seungmin kalçasıyla kapıyı itip.

"Hayır, hayır! Küveti doldurman olmaz, donarım!" diye çırpınsa da büyüğü ona suya bırakınca kaçamamıştı.

"Kim Seungmin!" diye bağırırken soğuktan titreyen bedeniyle büyüğüne baktı. Seungmin fazla keyifli olduğu için uzun süre kızamamış ve gülmeye başlamıştı.

Seul Erkek Lisesi/ Operasyon (Seungin)Where stories live. Discover now