4: Öp bakayım, brnim de keyfim yerine gelsin

2K 300 371
                                    

selam hehe

Sabah uyandıklarında, daha çok Felix ve Hyunjin diğer iki genci zorla uyandırmıştı, Felix oturduğu yataktan söyleniyordu.

"Dün ne kadar yorulduysanız kalkamadınız bir!" diye bağırdığında Seungmin onu kolundan tutup yanına çekerek ağzını kapattı.

"Bağırma bana sabah sabah."

"Jeongin kalksana!" diye seslenen Hyunjin'le Jeongin doğrulmuş ve suratsızca ona bakmıştı. Elektriklenen dümdüz saçlarını karıştırırken Hyunjin üvey kardeşini kollarından tuttuğu gibi kaldırıp banyoya sürüklemiş, elini yüzünü yıkatıp uyandırmıştı.

Jeongin üzerine tişört geçirip büyüğünün zoruyla kahvaltıya giderken Changbin odalarına girince garipseyememişti bile.

"Anlatım, neler oldu?" dedi Changbin hızla.

"Ne oldu?" dedi Seungmin hala kendine gelmeye çalışırken.

"Asıl olaylar Seungmin'de ama, neyse." dedi Felix büyüğüne bakıp. "Ne demek o?"

"Ya, akşam dedim ya uyuyorlar diye, işte, denizde çok yoruşdukları için, denizde güreştikleri için daha çok, uyudular. Tüm gün beraberlerdi." dedi Felix.

"Operasyon Felix için sanıyordum." dedi Changbin alayla.

"Kardeş kalk siktir git yoksa ben sikeceğim seni şimdi. Ne var? İkisini yalnız bırakmam gerekiyordu bıraktım, Jeongin'le de arkadaş olduk işte. İki tarafın da istediği olmamış mı?" dediğinde Changbin onu onayladı.

"Sen anlat velet."

Dün işte, bir şey olmadı çok. Feribottan önce ful sohbet ettik, basketboldan voleyboldan; feribottan sonra müzik dinledik. Kulaklığını unutmuş benim kulaklığımdsn dinledik. Buraya gelince uyuyorduk zaten. Seungminler ortada olmayınca gelirler birazdan diye düşünüp biraz sohbet ettik, duş aldık falan, geldiklerinde kıyamet koptu. Hyunjin bayapı söylendi biz sizin yanınıza gelirken. Jeongin'e haber vermediği için çok kızdı." dedikten sonra Changbin kaşlarını çattı.

"Manita mı oğlum bunlar?"

"Hayır, kardeşler." dedi Felix. "Yani üvey, Hyunjin'in babasıyla Jeongin'in annesi evlenmiş üç dört sene önce." dedi Felix. Changbin şok olurken Seungmin mimik oynatmamıştı.

"Şaşırsana amına koyayım?" dedi Changbin kaşlarını çatarak.

"Dün öğrenmiştim, denizde yani." dedi Seungmin.

"Bu da anasını satayım, ajan gibi birdi ikisinin hayatına." dediğinde Seungmin göz devirmişti.

"Jeongin'le konuşmayayım diyorum kızıyorsunuz, konuşuyorum yine kızıyorsunuz. Ne yapayım anasını satayım, öleyim mi?"

"Neyse işte, onu sakinleştirdim." diye devam etti Felix. "Akşam yemeğinden sonra siz yine uyuyacağınızı söyleyince biz de odaya döndük ama ikisi kalkmayınca sıkıntıdan baygınlık geçiriyordum az daha. Sonra Hyunjin gel biz de dışarı çıkalım dedi. Minho'yu çağırdı ama gelmeyeceğim dedi. İkimiz plajda gezdik dolaştık fotoğraf çektik, alkolsüz kokteyl için sohbet ettik ve geri döndük. Yani, mükemmel geçti dün. Muhteşemdi."

"Sevindim gerçekten. En azından olumlu şeyler olmuş, çok iyi." dedi Changbin. "Plan tıkırında."

"Bizimkilerden n'aber?" dedi Seungmin.

"Jisung'ı hava değişimi çarptı herhalde. Karnım ağrıyor deyip duruyordu, bir ara banyoya beraber girdiler, Jisung kustu falan. Chan duş almasına yardımcı oldu sonra, odaya dönüklerinde ikisi de ıslaktı. Chan üstünü değiştirip Jisung'ı kendine çekerek karnını falan ovdu, her zamanki ilgisi üstündeydi yani." dedi Changbin.

Seul Erkek Lisesi/ Operasyon (Seungin)Kde žijí příběhy. Začni objevovat