18.00 buradayım!
--
Sabah beşte, gün daha yeni aydınlanırken tüm okul takımının oyuncuları otobüsü bekliyordu. Felix heyecanla Seungmin'e bakarken Jisung valizlerin üzerine oturmuş, yanında oturan Chan'ın omzuna yatarak uyukluyordu. Changbin ise tüm liseyle arkadaş olan sosyal kelebek olarak, bayağı dinç olan futbolculardan Yeonjun ve Wooyoung'la şakalaşıyordu.
Biraz sonra önlerine gelen koca otobüsle Muavin, şoför ve hocalar çocukların valizlerini toplamış, önce davranan futbolcuları arabaya almışlardı.
Felix, Changbin ve Seungmin üçlüsü, baskebçbolvulardan hemen sonra otobüse girmişken Seungmin sırt çantasını Hyunjin'in önüne geçerek Jeongin'in yanına koydu. "Uzun yolculukta biraz midem bulanıyor da, ben otursam sorun olur mu?" diye ikisine bakarken ikisi de başını iki yana sallayınca gülümseyerek Jeongin'in yanına oturmuştu.
Arkasına dönüp baktığında Changbin'in ne bahaneyle Minho'yla oturduğunu merak etmişti. Felix yanını Hyunjin'e gösterip gülümseyince Hyunjin ufak bir tebessümle onu geri çevirmeyip yanına oturunca Seungmin önüne döndü. Onlara garip bakışlar atan Chan ve Jisung'a tepki vermemiş, beden eğitimi hocaları da araçlara binince hareketlenen arabayla Seungmin önüne dönmüştü.
İç çekerken onan uzatılan şekerimsi şeye sorarcasına bakmış ve Jeongin'e dönmüştü.
"Mideni rahatlatır bu. Mide koruyucu gibi bir şey sanırım, doktor vermişti." dediğinde Seungmin bir tane alarak gülümsedi. "Teşekkür ederim."
"Mide bulantısı uzun yolda gerçekten çok kötü. Bir de gemiye bineceğiz, korkunç." dediğinde Seungmin onaylamıştı.
"Deniz de tutuyor mu seni?"
"Evet, midem bayağı hassas." dediğinde Seungmin onayladı. "Ben sadece otobüste falan kötü oluyorum." diyerek yalanına arkadaşı için devam ederken Felix'in Hyunjin'le sohbet edebilmesini umuyordu. Yoksa gerçekten boşuna yalan söylemiş olacaktı.
Dört buçuk saat süren aralıksız yolculuktan sonra kural gereği mola veren araçta çoğu öğrenci uyurken Jeongin, Seungmin, Hyunjin, Felix ve Changbin arabadan inip ihtiyaç karşılayanlar arasındaydı.
Seungmin uyuyan arkadaşları acıktığında yiyebilsin diye sırt çantasına satın aldığı atıştırmalıkları koyarken Changbin girdiği tuvaletten koşarak çıkıp Felix ve Seungmin'in yanına gelmişti.
"Ne oldu?" dedi Seungmin kaşlarını çatarak. "Hayır işi yapıyorsun bu kadar suratsız olma." dedi Changbin.
"Masum bir çocuğun kalbini kıracakmışım gibi hissediyorum, hangi hayırdan bahsediyorsun?" dediğinde Felix yutkunarak büyüğüne baktı.
"O zaman, operasyonu sonlandıralım." dediğinde Seungmin iç çekip gözlerini kapattı.
"Felix..."
"Hiç mutlu değilsin. Böyle yaptığında üzülüyorum çünkü seni zorlamış gibi hissediyorum." dediğinde Seungmin yine yelkenleri suya indirdi. "İşe yaradı mı Hyunjin'le oturman?"
"Yol boyu sohbet ettik." dedi Felix heyecanla. Seungmin onun saf heyecanını görünce iç çekip onayladı. "Devam edelim operasyona. Jeongin'in ilgisini çekmeye çalışacağım ama çok az ve arkadaşça." diyerek ikisini uyardı. "Gerçekten dayak istiyorsunuz."
"Canım abim. Öz abim." Felix Seungmin'e gülümserken Seungmin onu alnından ittirmişti.
"Salak. Git canın ne çekiyorsa al da gel." dediğinde Changbin ve o gözden kaybolmuştu dinlenme tesisin içinde.
أنت تقرأ
Seul Erkek Lisesi/ Operasyon (Seungin)
قصص الهواةAralarında hiçbir sorun olmayan iki farklı popüler arkadaş grubu, önceki yıl kazanılan maçlardan sonra lisenin onları götürdüğü iki haftalık yaz tatilinde konuşmaya başlar. Basketbol ve voleybol takımlarının kaptanları arasında bir şeyler olsun diye...
