31|arabalı yatak

2.3K 211 60
                                    


Bol yorum ve beğeni 🥺🦄🦋🤰

Kacim ben

Neyse sona kızmayın bb






Ufak ufak titremeye devam eden ellerim,giydiği hoodie'nin yakasıyla oynarken aynı zamanda arabanın arkasında,özlediğim kucakta hafif iç çekişlerimle Taehyung'un yakasında soluklanıyordum.

Yoongi ve Jimin ön koltukta oturuyor.Saatler sonra beni gördüğünde rahatlamış olacak ki uyuyan Jimin'i görmüştüm.Kesinlikle deli gibi yorgun duruyordu herkes.

Kimsenin benim için çabalamayacağını düşündüğüm her salise kendimden nefret ettim. Bu kadar güzel dostluklar içinde Tanrı'ya şükretmeden edemedim elbette.

Namjoon ve Jin hyung her zamanki gibi soğukkanlılıkla,Hoseok'u hastaneye götürmeyi kabul etmiş.Jennie ve Pisa'da arabalarda yer olmayınca ayrılmamak için onunla gitmişti.

Taehyung ise...yaprakları kuruyan bir çiçeğe su verilmiş görünüyordu.Pantolonunda yer yer kanlar vardı.Bu beni oldukça korkutuyordu açıkçası,sormuştum da ama beni bir şey olmadığına ikna etmeye çalışır gibi ufak ufak öpmüş göğsüne yerleştirmişti.

Ara ara kafasını eğiyor yüzümü inceliyor,bir şeye sinirlenip gözlerini hiddetle yumuyordu.Ya da burnunu saçlarıma götürüyor günlerdir yıkanmamış saçlarımın kokusunu hiç iğrenmeden kokluyordu.

"Taehyung,sinirlisin.Bir şey mi oldu?"
Kapattığı gözleri açılmış kucağındaki hafifçe doğrulmuş kendisine bakan yüzüme dönmüştü.Boşta olan eli yavaşça yukarıya kalkıp,işaret parmağını incitmeye korkarcasına dudağımın kenarına götürmüştü.

"Ne,ne oldu buraya?"
Sanki duymak istemiyor gibiydi söyleyişi,sadece böyle kalmak istiyor.Doya doya sarılmak istiyor gibi.Parmağını sessizce ellerim arasına aldım ve düşünmeden büzdüğüm dudaklarıma bastırdım.
"Sorun yok,ufak bir darbe."

"Nasıl sorun olmaz,Jungkook.Tanrım boynunda bile izler var.Benimle tanışmasaydın,hayatına hiç girmeseydim olmazdı böyle."
Beklediğim sözler karşısında yorgunca gülümsedim sadece.Elbette tanıyordum,suçu kendisine atacaktı.Kendini suçlayacaktı hatta bunun için savunma yapmama fırsat vermeyecekti bile.

"Taehyung,sen olmasaydın çoğu şey de olmazdı.En basitindan;ben senden önce yaşamak istemezdim,sadece birkaç arkadaşım vardı hayatımda şimdiyse sen ve onlar.Ya da çoktan annemin yanında eski günlere dönerdim,büyük ihtimal çoktan sokak kenarından cansız bedenim bulunurdu.Sevmeyi sevilmeyi öğrenemezdim.Sus tamam mı? En ufak kendini suçlaman bile beni ne denlice üzüyor bilemezsin."

Soluk bile almadan belki biraz gereksiz belki fazla duygulu kurduğum cümlelerle,gözlerini kırpıştırdı.
"Jungkook,dilimi lâl ediyorsun.Karşında doğum günü pastasındaki mum gibiyim,çabucak eriyorum."
Ağzına vurdum hafifçe,bensizlik dilini açmıştı sanki.
"Sus ve feromon yaymaya devam et lütfen,yeterince burnum istemediği kokular soludu."

Gülümseyerek beni boynuna,kokunun en çok olduğu yere hemen hemen mühür yerine yakın bir noktaya bastırdı.Tüm yol boyunca elini de sırtımdan çekmedi,hafifçe masaj yaptı.Uykusuzluktan olduğu belli olan morluklarla kaplı gözlerini dinlendirdi.Yoongi ve Jimin'in fısıltılarımızı duymadığına,kendi hallerinde olmalarına şükrettim.

Belki birazcık utanabilirdim.

Geri kalan yolculuk böyle geçmişti,biraz benimle ilgilenmiş çokca endişeyle bakmış,birkaç kez öpmek için göğsünden kaldırmıştı.Belki dışarıdan izleyen biri için fazla melankoli olabilirdi lakin biz birbirimiz için oldukça özlem dolu olan iki kişiydik şu anda.

Orchis | Taekook √Where stories live. Discover now