Orchis | Taekook √

13|unutma

Çık artık oradan."
Artık sabrının sınırlarına gelen Taehyung,yatağın başında durarak çıkmamı bekliyordu.
"Hayır."
Aldığı derin nefes sesini duyduğum da,yorganın altındaki bedenimi biraz daha yuvarladım.

Yaklaşık yarım saat önce Taehyung'un göğsün de uyanmış,çıplak olduğumu farkederek yorganla yan tarafa kaymıştım.O da beni zorlamadan banyoya girmiş duş alarak çıkmıştı.Dün yaptıklarımız aklıma geldiğin de gözlerim her seferinde şaşkınlıkla açılıyor,o pencereden nasıl atladığımı düşünmekten,kendimi alıkoyamıyordum.

Daha fazla nazlanıp yataktan kalkmamama sinirlenmiş olacak ki,kapıya ilerleyip bana bakmadan konuştu.
"Hala kalkmamışsın,utanma Jungkook,ihtiyacın vardı yaptık ve bitti,bir daha konusunu bile açmam rahatsız olduysan.Giyin ve yemeğe in,aşağı da bekliyorum."
Ciddi ve duygu barındırmadan kurduğu cümlesini tamamladığın da,sert adımlarla odadan çıkarak kapıyı kapattı.
Kırmıştım,hem de feci derece de kırmıştım.Yaptıklarımızdan pişman olduğumu düşünmüştü.

Kurdum sinirlenmiş bir şekil de canımı yakmaya çalışırken,cinsel açlığımın tekrar başlamasından korkuyordum.Şu an ki duygusallığımdan kaynaklı dolan gözlerimi silerek yataktan hızla çıktım.İlk biraz sendelesem de Taehyung'un dün gece çıkardığı tişörtü görerek onu almak için yöneldim.Belki pişman olmadığımı anlardı.

Aldığım tişörtü kafamdan geçirmek üzereyken,
ayna da gördüğüm yansıma ile ufak bir çığlık attım,bu ne haldi böyle biri görseydi hayvan saldırdı sanardı.

Tişörtü kafamdan geçirerek çıplak bedenimin bir nebze örtülmesiyle gülümsedim.Tişörtü çekiştirerek çiçeklerimin daha da açığa çıkmasını sağlayarak altına bir şey giymeden odadan çıktığım da heyecanla merdivenlerden indim.

Bana yaklaşık üç beden büyük gelen tişört ile komik durmamı önemsemeden,mutfağa koşarak seslerden dolayı bana dönmüş olan Taehyung'a koşarak kolumu beline sardım.
"Ne yapıyorsun?"
Konuyu açmayıp,normal davranmanın mantıklı olacağını düşündüm.

Kafasını çevirerek bana baktıktan sonra mimik bile değiştirmeden önüne döndü.
"Yiyecek bir şeyler hazırlıyorum,masa da bekle."
Gerçekten bozulduğunu anladığım da oflayarak dudaklarımı büzdüm.

Hemen arkamızda ki masaya oturarak,kollarımı göğsümde birleştirdim.İşini bitirmiş olacak ki elindeki tabakları masaya koymak için gelen Taehyung'un bakışları,diz kapaklarımın üzerinde biten tişörtüme kaymış,bir şey demeden tekrar işine dönerek masaya oturmuştu.

Tabağı önüme ittiğin de,bir anda dolan gözlerim beni şaşırtsa da,eğilerek gözlerimden akmaya başlayan yaşları gizlemeye çalıştım.

Masadan bir anda kalkan Taehyung'a dönmeden,burnumu çektiğim de ayaklarımın ucuna çömelen Taehyung'un,sağ eli çenemi bularak yukarı kaldırdı,çatılmış kaşlarıyla ne olduğunu anlamaya çalışırken,kurdumun tek düşüncesi ne kadar güzel göründüğüydü.

"Neden ağlıyorsun?"
Burnumu seslice çekip,bu sefer sesli ağlamaya başladığım da Taehyung'un an ve an şaşkınlık dolan bakışları,başka zaman olsaydı gülmeme sebep olurdu.

"Seni,seni kırmak istemedim,sadece utandım."
Şaşkınlığını attığın da beklemeden kollarını vücuduma sararak,oturduğum yerden kaldırıp kendi oturdu.Kendimi onun kucağın da otururken bulduğum da,heyecanlansam da ağlamaya devam ettim.

"Şş ağlama tamam sorun yok,tamam."
Saçlarım da gezinen elleriyle,aceleyle konuşurken son kez burnumu çekip,kucağında doğruldum.Bana kıyamamış ve affetmişti sonuçta.

Ellerimi çırpıp heyecanla benim için hazırladığı pankeklerden birine çatalımı batırıp ağzıma götürdüm.

Aldığım çikolata ve pankekin güzel tadıyla gülümserken,ani ruh halime şaşıran Taehyung'un ağzına ısırdığım lokmanın kalanını uzattım.
Düşünmeden ağzını açtığında,masaya eğilip benim için bıraktığı sütü aldım.