7

113 12 6
                                    

"Nerde kaldı bu çocuk? Gideli 2 saati geçti."

Yoongi kafasında dönüp duran soruyu diğerlerinin de aklına soktu. Namjoon sıkıntıyla bir nefes çekti ciğerlerine.

"Keşke birimiz gitseydik yanında."

Hepsi küçüklerini merak ediyordu. Günlerdir ilaçlarını almıyordu ve şu an yaralıydı.

Hepsi kara kara düşünürken evin kapısı gecenin sessizliğini yararak tiz bir gıcırtıyla açılıp aynı gıcırtıyla kapandı. Hemen ardından ona hıçkırık sesleri eşlik etti.

"Gitti."

Diğerleri duydukları seslerle koşa koşa koridora geldiler. Jungkook yere çökmüş hüngür hüngür ağlayarak tek bir şey sayıklıyordu: Gitti...

Hepsi ne kadar uğraştıysa da kaldıramadı onu olduğu yerden. Şimdi tek gözyaşlarına boğulan Jungkook değildi. Onu tekrar bu halde gören abileri de yenik düşmüştü gözyaşlarına.

Taehyung gözünden damlayan yaşı silip tekrardan Jungkook'a yöneldi.

"Jungkook yapma böyle. Hadi oğlum kalk. Yapma."

"Gitti. Öylece gitti. Beni kendine hapsetti gitti. Gitme diyemedim. Desem de giderdi. Gitti."

Taehyung tekrardan başarısız olduğunda bu sefer Jimin omzundaki yaraya rağmen Jungkook'un kolundan tutup kaldırmaya çalıştı.

"Tamam Jungkook, tamam kardeşim. Hadi kalk. Kalk içeriye geçip konuşalım. Yapma böyle."

Jungkook hışımla kendini kaldırmaya çalışan adama dönüp ittirdi. Eli Jimin'in omzuna denk gelirken Jimin acı içerisinde gerileyip inledi.

"NE TAMAM YA?! NE TAMAM? O BURADA DEĞİLKEN HİÇBİR ŞEY TAMAM DEĞİL. BEN KALBİMİ BIRAKIP GELDİM! SİZ NEYDEN BAHSEDİYORSUNUZ?!"

Jin daha fazla dayanamadı. Ona şu an iyi gelecek tek bir şey vardı.

"Namjoon ilaçlarını getir Jungkook'un."

Jungkook bunu duyar duymaz yerinden kalktı ve her yeri yerle bir etti.

"İSTEMİYORUM İLAÇ FALAN!! İHTİYACIM YOK ONLARA."

Bu Yoongi'nin sabrını taşıran son damla olmuştu. Gözünden bir damla yaş yere düşerken Jungkook'un yakalarına yapıştı.

"SAKİNLEŞ LAN ARTIK! KENDİNE GEL! APTALSIN SEN APTAL. Bİ KIZ İÇİN BUNCA YILDIR GELDİĞİN HALE BAK! İLAÇLARLA DURUYORSUN LAN!!"

Yoongi Jungkook'u hışımla ittiğinde Jungkook yere düştü. Yoongi hemen yan tarafta bulunan sandalyeyi alıp karşı duvardaki aynaya fırlattı sinirle. Jungkook onun söylediği sözleri sindiremedi. Kalkıp Yoongi'ye bir yumruk attı ve daha yere kapaklanamadan yakalarından tuttu.

"ONA LAF ETME! ONA LAF ETME AĞZINI SİKERİM SENİN!"

Yoongi dilini ağzının içinde yuvarladıktan sonra Jungkook'u üzerinden itip bir yumruk da o attı.

"ÇIKART LAN ÇIKART! NE SİNİRİN VARSA, NE ZORUN VARSA BENDEN ÇIKART! BU GECEDEN SONRA SENİ BİR DAHA BU HALDE GÖRÜRSEM YEMİN EDERİM SENİ HİÇ KİMSE ELİMDEN ALAMAZ!"

Hoseok gözyaşları içinde izlerken kardeşlerini bi ihtimal onları durdurmayı denedi.

"Yapmayın. Jungkook yaralısın durun."

Yoongi bilerek Jungkook'u kışkırtmıştı. Yoksa üzüntüsünü de sinirini de kendinden çıkartıyordu, kendini yıpratıyordu. Buna izin vermedi. Yoongi bu gece arkadaşı için kendini feda etti.

"YETER! KENDİNE GEL ARTIK. "

"ÇOK SEVİYORUM BEN ONU! KALBİM ACIYOR KALBİM!"

Jungkook'un sözleri üzerine Yoongi havaya kaldırdığı yumruğunu indirip sıkıca sarıldı. Jungkook sakinleşmiş sadece gözyaşlarını akıtıyordu usul usul.

KAHVERENGİ OKYANUS | JJKWhere stories live. Discover now