4

656 32 29
                                    

Merhabalar. Bugüne 2. Bölümümü yetiştirmeye çalışıyorum.

İyi okumalar🖤

.

Dudaklarını dudaklarıma kapattığında şaşkınlıkla ağzım aralandı. Ağzımın aralanmasını fırsat bilerek dilini ağzıma ittiğinde kendime gelmiştim. Birkaç seniye süren öpüşmemizden sonra alnını alnıma yasladı.

"Hiç mi şansımız yok Jennie?" Eli yanağımı okşarken konuştu. "Yeniden aynı şeylerin olmasından korkuyorum Taehyung." İki eliyle yanaklarımı sıkıştırdı. "Gerçekten olmayacak, yemin ederim olmayacak. Eskisi gibi çocuk değiliz artık Jennie." Tutmayacağı sözü ve yemini hiçbir zaman vermemişti. 

Cevap verecek bir şey bulamıyordum. Birden odayı Lalisa'nın sesi doldurdu.

"Jungkook bırakır mısın beni? Şu anda kardeşim o şempanze suratlıyla baş başa içerde!" Lalisa'yı içeri girmemesi için tuttuklarını anlamam zor olmamıştı.  "Lalisa, dur artık bebeğim. Çocuk değiller, bir şekilde halletmeleri lazım aralarındakileri."

Taehyung bana baktı. "Görüşmediğimizden beri iyice sıyırmış kafayı." Gülüp kendimi geri çektim. Elini yüzündeki bandajın üstüne koyup hafifçe okşadım. Odanın kapısı birden açıldığında sıçrayıp kafamı o tarafa çevirdim.

"Çek elini, çek çek çek!" Bir polis edasıyla odaya girip beni Taehyung'un yanından kaldırdı. Ne olduğunu anlamazken Taehyung'un ayağa kalkarak elimi tutup beni peşinden sürüklemesi 1 saniye içerisinde gerçekleşmişti.

Önden o giderken insanların içine çıkmamıza rağmen elimi bırakmadan ilerliyordu. Konser alanından çıkan insanların bakışları bize dönerken yaklaşanlara karşılık etrafımızda korumalar çember oluşturmuştu. Patlayan plaşlara karşılık boştaki elimi yüzüme tutup gözlerime gelmesini engelledim. "Araban nerede?" Kulağıma yaklaşıp sorduğu soru heyecanlanan fanların çıplıklarından dolayı zor duyuluyordu. Elimde yönünü gösterdiğimde bu sefer elim bırakıp belimi tutarak aynı hızda yürümemizi sağladı.

Arabaya yaklaştığımızda çantamdan anahtarını alıp kapılarını açtım. Taehyung sürücü koltuğuna geçerken ben de yolcu koltuğuna geçtim. Nereye sürdüğü hakkında bir bilgim olmasa da konuşup bir karara varmak iyi olacağından soru sormadım.

Bu gece ya noktalanacaktı ya da başka sayfaya geçilip hikaye baştan yazılacaktı.  20 dakikanın sonunda uçurumun kenarına gelmiştik.

Taehyung arabadan inince ben de inip yanına, arabaya yaslandım.  Birkaç dakikanın dudaklarını aralayıp bana döndü. "Jennie, seni bunaltmak istemiyorum.  Ama çok özledim be. Sarılıp uyumayı, öpmeyi, kucağımda minicik kalmanı, her şeyini çok özledim."

Gözlerim dolan gözlerini bulduğunda bunu bekliyorlarmış gibi benimkiler de doldu. Yeterince adım atmıştı, benim de bir adım atmam gerekiyordu. Parmak uçlarıma çıkıp kollarımı boynuna sardığım anda kollarını belime dolayıp rahat sarılabilmem için arabanın kaputuna oturttu.  Kollarımı daha sıkı sardım ensesine. Kafasını boynuma gömüp ard arda ufak buseler kondurdu.

"Ölmüşüm kokuna." Ensesindeki saçlarıyla oynarken kulağının arkasını öptüm.  Kollarımı vücudundan çekip Tae'yi de uzaklaştırdım. "Ella'nın kafası çok karışacak." Elini elimin üstüne  koydu. "Kafası karışacak ama mutlu da olacak. Git gel yaparken çok yoruluyordu." Kafamı sallayıp önüme gelen saç tutamını kulağımın arkasına kabaca sıkıştırdım.

"Şimdi biraz özlem giderebilir miyiz? Yarın Ella'ya anlatmanın bir yolunu buluruz." Dudaklarımda silik bir tebessüm oluşurken onu onayladım. Dolduhn dudakları alt dudağımı kavrarken ben üst dudağını emip çekiyordum.

Ailurophile | Taennieजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें