Did I Something Bad x vmin

8. Bölüm

Çocuklar şaşkın görünüyordu. Benim sanırım oturup ağlayacağımı düşünmüşlerdi. Çok saçmaymış. Bunu düşünmelerinin sebebi bile yok. Gören de beni oturduğu her yerde Tae için ağlıyor sanar. Hah. 

"Sen iste yeter." dedi Jungkook. "Hoseok bu partide her zaman böyle yaşlılarla oturmayacağız değil mi? Odana falan geçemez miyiz?" 

"Tabi geçersiniz de annem eğer bizim odaya geçtiğimizi görürse tüm gençleri bizim odaya gönderecek." 

"Çok mu kalabalık gençler?" 

"Hayır sadece o grup ve biz varız." 

"Ee o zaman ne duruyoruz? Onlarda gelsin sıkıntı değil benim için. Sizin için sıkıntıysa yetişkinlerle oturabiliriz." dedim. Hepsi başımın üzerinde uzaylı kulakları varmış gibi baktılar. 

"Jimin bence bu kadar hızlı gitmemelisin." dedi Jin. 

"Yerimde saymam da gereksiz Jin. Onu unuttuğumu ilk önce kendisi anlamalı bence." dedim. 

"Öyledir muhakkak ama-"

"Tamam istiyorsan öyle olsun." dedi gülümseyerek Jungkook. 

"İstiyorum evet." 

"Ya gençler ben istemiyorum onların odamı görmesini. Kesin o salak benimle dalga geçecek." dedi Hoseok. 

"Derse ona haddini bildiririm merak etme." dedi Jungkook. Hoseok zoraki olarak kabul etti. Hep birlikte odaya çıkarken annesi durdurdu bizi. 

"Hoseok diğer arkadaşlarını da çağır." dedi. Hoseok dondu kaldı. Onlarla konuşmak istemiyordu. Aslında burada hiçbirimiz onlarla konuşmak istemiyordu. Olaya el atma sıram gelmişti. 

"Anneciğim onları bizim için sen çağırır mısın? Çok yakın değiliz onlarla. Bilirsin biraz utanıyoruz." dedim. Annesi anlamış gibi kafasını salladı. 

"Hmm peki o zaman. Sizi gidi ergenler. Hadi bakalım yukarı çıkın. Arkadaşlarınız geliyor." dedi. Kadın arkasını döndükten sonra Hoseok iki eliyle başımın kenarlarından tutup beni kendisine çekip iki yanağımdan da öptü. Ondan ayrıldıktan sonra gülüştük. Odaya girdik. Odasının değeri fazla pahalı olduğuna eminim. Her yer anime ile doluydu. Anime yatak örtüsü, anime halı, anime figürleri vs...

"Odan çok... değişikmiş." dedi Jungkook. 

"Dalga geçerler değil mi?" dedi Hoseok. 

"Rm ve Tae yapmaz ama Suga geçer gibi." dedim. 

"Öff ya!" dedi. Çok tatlı demişti. Gittim sarıldım. Hafiften gülmüştü. Sonra üzerimde bir ağırlık hissettim. Jin sırtıma çıkmıştı. 

"Jin in düşeceğiz." diye hafif çaplı bağırdım. 

"Hayırrrr!" diye bağırdı Jin. Üçümüz birlikte yatağa yuvarlandık. 

"İnin üzerimden cani herifler!" diye bağırdı Hoseok. Cidden eziliyordu ama biz gülmekten kendimizi alamıyorduk. Hoseok'ta hafiften gülmeye başlamıştı. 

"Şimdi hazır olun. Kaptanınız uçuşa çıkıyorrrrr!" diye bağırdı Jungkook. Hepimiz 'Hayır!' diye bağırsakta hiçbir faydası olmadı. Saniyeler sonra Jungkook'ta üzerime atlamıştı. Gülmekten kıpkırmızı kesilmiştik hepimiz. Pardon hepimiz dememeliyim. Hoseok kesinlikle ağırlığımızdan dolayı kızarmıştı. 

"Tamam kalkın hadi!" dedim. 

"Kaldır o zaman Jimin bey!" dedi Jungkook. 

"Saygısız herif."

"Jimin artık kaldır şunları!" dedi Hoseok. 

"Nasıl kaldırayım elimi oynatamıyorum bile." dedim ama cidden o anlamda dememiştim. Jungkook ve Jin daha çok gülmüştü.