9. Bölüm

308 31 11
                                    

"Ne?" dedi Tae. 

"Tamam ben cevabımı aldım." dedim. Tae sinirle oturduğu yerden kalktı ve odadan çıktı. Onun çıkmasıyla birlikte Suga ve Rm'de odadan çıktı. O gece ise böylelikle bitti. 

****


Yaptığın şey çok iğrençti Jimin. 

Tae kendisinin ne yaptığını unutmuştu anlaşılan. 

O zaman yanımda Suga vardı. Onun tepkisini de mi hiç düşünmedin?

Sen cidden iğrençsin. 

Benim yaptıklarımda doğru değil. 

Ama senin yaptığın daha kötü. 

O çocukla bana baka baka bilerek flört ettin. 

Ben öyle bir şey yapsaydım sana. Nasıl olurdu?

Sadece iğrençsin. 

Çocuğa bak ya benim kolyemin aynısını almış. 

Yakında parfümümü falan da alır. 

Pardon ya sen kimdin?


Nasıl yani beni tanımadın mı?

Taehyung ben.

Tamam ama hangi Taehyung?

Siktir git Jimin!

jdhıufheıfgedd

Benimle dalga geçiyorsun bir de utanmadan. 

Kafan mı iyi?

Utanmam gereken mesele ne?

Baba meselemi ortaya dökmen.

Sen tüm okulda benim baba meselemi ortaya döktün. 

Ama 

Ne ama?

Ben çok sinirliydim. 

Ben insan değil miyim? 

Sen sinirliysen ben de sinirliydim. 

O yüzden döktüm ortaya. 

Ve hiçte pişman değilim Tae. 

Bir daha olsa bir daha yaparım. 

Bir daha da yazma bana.

Bana karşı bu kadar bencil olmasının sebebi sadece benim. Ben yaptım çoğu şeyi. Sustum her şeyine. Dediğim gibi hep benim suçumdu. 

Telefona yeniden bir mesaj düşmüştü. Tae'den olduğunu düşünerek açmıştım ama ondan değildi. 

Jungkook

İyi misin Jimin?

Seni çok merak ettim. 

Bazı şeyleri de açıklamak istiyorum aslında. 

Ben o kolyeyi isteyerek almadım. 

Senin Tae'ye aldığın gibi onu da bana bir arkadaşım almıştı. 

Ondan görüp almamıştım. 

Yanlış anlaşılma istemiyorum. 

Sen oradan çıkarken gayet iyi görünüyordun ama seni görmek istiyorum. Lütfen beni ara. 

Yani zaten ben de o kolyeyi görerek aldığını düşünmüyordum. Hem o kolyeyi benim Tae'ye aldığımı ben mi söylemiştim. Büyük ihtimalle ben söylemiştim. Yoksa nereden bilecekti?

Telefonumu açtım ve Jungkook yazısını bulup aradım. 

"Alo Jimin şükürler olsun. Çok korktum." dedi. 

"Neyden korktun?" 

"Onu boşver boş bulundum işte. Ee naptın?" 

"İyiyim. Sen nasılsın?"

"İyiyim ben de. O sana hiç ulaşmaya çalıştı mı?"

"Tae'den mi bahsediyorsun?"

"Hıhı." Neden soruyordu?

"Evet. Bana mesaj yazdı."

"Samimi bir mesaj mıydı?" Yaptığı şey yanlıştı. 

"Şu an sorguya mı çekiliyorum?" diye alaycı bir şekilde sordum. 

"Evet çünkü yanımda Hoseok var ve bana bu soruları o sordurtuyor." dedi. Tahmin etmeliydim. 

"Ya bizi belli etmemeliydin." dedi Hoseok. 

"Bizi deme sadece sen belli oldun." dedi Jin'de.

"Jin sana kötü bir haberim var. Artık sen de belli oldun." dedi Jungkook. 

"Öf susun be artık. Ver şu telefonu sen de." dedi ve elinden aldı telefonu. "Alo Jimin bu çomara bakma sen. Senden bir laf almaya pardon seninle konuşmayı bile beceremedi. Hadi sen biricik arkadaşına söyle bakayım. Bu Tae sana ne yazdı. Anlatmaya üşeniyorsan ekran fotoğrafı da atabilirsin." dedi. 

"Ne kadar iyisin ya sağol." 

"Öyleyim biraz evet. Şimdi atacak mısın? Anlatacak mısın?" 

"Okulda anlatsam." 

"Olmaz."

"Olur. Hadi görüşürüzzzzz." deyip telefonu yüzüne kapadım. Tek ihtiyacım olan duştu. Saat gece ikiydi. Duşa girdikten sonra yatacaktım. Tabi eğer kapı çalmasaydı. 




OYLARI UNUTMAYALIM BEBEKLER. 

Did I Something Bad x vminWhere stories live. Discover now