1. Bölüm

797 42 2
                                    

Aslında lise herkese çok basit geliyor ama kesinlikle öyle değildi. En zevkli yıllar denilir genelde. O zaman ben neden şu an beni rahatsız eden bakışlar alıyorum. İnsanların genelde ne söylediğiyle ilgilenen bir insan cidden değilimdir. Ama en yakın arkadaşlarım şu an bana düşman olacak dereceye geldiler. Hepsi benden nefret ediyor. Ben onların yanından ayrılmam onları sevmememden dolayı değildi. Onların davranışlarını sevmiyordum. 

"Jimin, Tae cidden yatakta bahsettikleri kadar var mıydı?" diye sordu aptal bir kız. 

"Seninle yatmayacağını bildiğinden dolayı tecrübeli birisine sormak cidden mantıklı. Aferin akıllı kız." dedim ve yanından omzuna çarparak geçtim. Kız olduğu yerde kalakaldı. Bu dengesizlere haddini bildirmeyi seviyordum sanırım. Ama şu an istediğim şey kesinlikle kendini bilmez kızlara had bildirmek değildi. Tek yapmak istediğim yemekhaneye gidip yemek yemek. Karnım cidden açtı. Ondan dolayı bana bakan aptal insanların aptal bakışlarına takılmadan yemekhaneye indim. Sıraya girdim. İnsanların bakışları yine üzerimdeydi. Bakmamaya çalışıyordum ama bu imkansız bir şeydi. Cebimden titreşim geldi. Telefonumu açtım. 

Jin

Selam Jimin! İstersen benim masamda oturabiliriz. 

Bu çocuk cidden çok tatlıydı. Büyük ihtimalle rahatsız hissettiğimi görüp yazmıştı. Diğer arkadaşı  Hoseok da cidden tatlı bir çocuktu. Yemeğimi aldıktan sonra gözlerim Jin'in masasını aradı. Bana el sallıyordu. Bu hareketlerine dayanabilirdim sanırım. Yanlarına yüzüme yakıştığını düşündüğüm gülümsememle gittim. Jin'in yanında oturan Hoseok ise bana cidden çok mutlu bir şekilde bakıyordu. 

"Selam çocuklar!" dedim. 

"Selam naber?" dedi Hoseok. Bu adama gülümsemek yakışıyordu. 

"Bu cehennemde ne kadar iyi olunabilirse o kadar iyiyim." dedim. 

"Hey dostum! Üzülme her şeyin güzel tarafına bak. Sahte ve gerçek arkadaşlarını gördün." dedi. 

"Sadece bana sahteleri görmek kaldı sanırım." dedim ve gözlerimi devirdim. "Nerede gerçek arkadaşlarım? Ben göremiyorum." 

Hoseok yemek yiyen Jin'in omzuna kolunu attı ve ikisini gösterdi. Anlamamışım gibi baktım. Kolunu geri çöktü ve öfledi. "Dostum sen körsün sanırım. Gerçek dostların biziz işte." dedi. Kendisinden bahsettiğini anlamıştım zaten. Bana sırıtıyordu. Ben de zorla ona sırıttım. O sırada yanıma birisi oturdu. Bu çocuğu görmemiştim. Karşımdaki ikiliye de bakınca onların da tanımadığını anlamıştım. Çocuk bize doğru baktı ve tek gözünü aynı serseriler gibi kırparak bize neden baktığımızı sordu. Çocuğun kollarında dövmeler vardı. 

"Ne var? Ne bakıyorsunuz bana? Açık bir yerimi mi gördünüz?" diye sordu. Hoseok yüzünü buruşturdu. 

"Hayır seni tanımadığımızdan dolayı baktık sana." dedi Jin. 

"Ha peki! Tanımamaya devam edin. Siz eziksiniz büyük ihtimalle bu okulda." dedi.

"Evet genelde bize öyle derler." dedi Jin. Hoseok ensesine bir tane patlattı. 

"Hayır biz havalıyız." dedi Hoseok. 

"Belli." 

"Bir dakika eğer biz eziksek neden bizim masaya oturdun?" diye sordum. 

"Çünkü hiç arkadaşım yok." dedi. Hoseok anladığına dair sesler çıkardı. 

"Benim de 2 yıl boyunca yoktu. Sonrasında kankam Jin'i buldum. Merak etme sen de bulursun eminim." dedi Hoseok. 

"Benim arkadaşımın olmaması okula bugün geldiğim için. Senin gibi ezikliğimden değil." dedi. Hoseok gözlerini kısarak ona kötü bakmaya başladı. 

"Adın ne?" diye sordu Jin. 

"Jungkook." dedi. 

"Hey Jimin!"

Bu sesi tanıyordum. Lanet ki bu tonlamayı da tanıyordum. Bu aşağılayıcı bir tonlamaydı. Onun özel olarak kullandığı bir tondu. Özellikle son 3 ayda ona gelen bu ton beni rahatsız ediyordu. Ama bunu benim üzerime kullanması sadece rahatsız değil anlatamadığım fazla duyguyu hissettiriyordu. Arkama baktım. Arkasında eskiden en yakın arkadaşlarım olan Rm ve Suga duruyordu. Ve o sesin sahibi yıllardır atan kalbimin sesi. 

Taehyung.

Did I Something Bad x vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin