14. Bölüm

438 34 270
                                    

Bölümü At Yarrağıyla birlikte yazdık. Komik bir bölüm yazmaya çalıştık. İyi eğlenmeler.

Bu bölüm Giyuu'nun gözünden anlatılmaktadır.

Ben yeterince utanmamışım gibi bir de Sabito götüme vurunca gözümden neredeyse yaşlar akacaktı. O benim götüme vurduğu için ben de onun götüne vurdum. Sonra bu bir savaş hâline geldi.

Biz birbirimizin götüne vurarken, Sabito birden ciddileşti ve bana dik dik bakmaya başladı. Ne olduğunu anlayamamıştım. Bana yavaşça yaklaştı ve nazikçe elleriyle saçlarımı okşadı.

S: –Saçların mükemmel olmuş.

Sabito boynumu öpünce irkildim. Elleri buz gibiydi. Ama ona rağmen garip bir şekilde beni sıcak hissettiriyordu, yavaşca elini penisime götürdü.

G:  –Sabito sabah sabah azdın mı aşkım?

S: –Evet.

Ellerimi Sabito'nun boynuna attım ve yüzüne bakarak kıkırdamaya başladım.

G: –Sabito.

S: –Efendim.

G: –Seni çok seviyorum, iyi ki varsın.

Sabito yüzüme ifadesiz bir şekilde bakarken birden bire gözünden yaşlar akmaya başladı. Hızlıca beni kaldırıp tezgahın üstüne ottutturdu kollarını belime dolayıp ağlamaya devam etti. "Giyuu sana bir şey anlatmam gerek..."

G: -Sorun ne Sabito bana herşeyi anlatabilirsin.

S: -Ben daha önce....

G: Sen daha önce ne?

S: -Birilerinin ölümüne sebep oldum.

G: -Ne yaptın, ne yaptın?

S: -Ben kötü birisiyim Giyuu. Yaşamayı hak etmiyorum.

G: -Ne diyorsun Sabito ben anlamıyorum, cidden?...

S: -Lisenin ilk seneleri tam bir zorbaydım.

G: -Ne?

S: -Lisenin 2. Senesinde sınıfa Genji adında bir çocuk geldi, uzun kabarık siyah saçları, mavi gözleri ve kısa bir boyu vardı. Çocuk benden hoşlanıyordu, ben de çocukla niraz uğraşmak istedim ve bana olan sevgisine karşılık verdim. Sonra bir gün okuldakiler ilişkimizi öğrendi, o da kendini savunmaya başladı. Gay olmanın kötü bir şey olmadığı gibi şeyler söylüyordu. Bu laflarına ben de dahil herkes gülmüştü, çünkü bütün sınıf benim onunla oynadığımı zaten biliyordu. Bir hafta gibi bir süre sonra çocuğun ölüm haberini aldım, bileklerini kesmişti. Kendimi çok suçlu hissettim ve bunun psikolojisinden asla kurtulamadığım için insanlara iyilik yapmaya başladım. Ona benzeyen herkese yardım etmeye.

G: –Bu çocuk-

S: –Evet sana benziyordu.

G: –Sabito sen... Ne?

S: –Giyuu, ben gay değilim. Sadece günahlarımın bedelini ödemeye çalışıyordum.

G: –Nasıl yani, Sabito sen ne demeye çalışıyorsun?

S: –Özür dilerim Giyuu. Beni ne kadar çok sevdiğini biliyorum, ben de seni seviyorum.

G: –Sabito sen...

Gözlerim dolmuştu kelimeler boğazımda düğümleniyormuş gibi hissediyordum. Yutkunamıyordum.

S: –Bitirelim Giyuu, seni daha fazla üzmek istemiyorum.

G: –Sen şu hayatta gördüğüm en iğrenç insanlardan biririsin Sabito! Sana güvenmiştim.... Ben. Beni cidden sevdiğini sanmıştım, ben...

Çok sinirlenmiştim, gözümden akan tane tane yaşlarla birlikte Sabito'nun o alaycı yüzüne bakıyordum.

G: –Senin gibi insanlar...yyaşamayı hak etmiyor Sabito. Umarım ölürsün!

S: –Git buradan. Giyuu.

G: –Anlamıyorum. Cidden anlamıyorum Sabito. Neden?

S: –Git dedim.

Anlamıyordum. Birden bire ne oluyordu, durup dururken. Çok sinirlenmiştim. Sabito'nun ifadesiz yüzüne sertçe tokat attım.

G: -Uzui haklıymış. Sen iğrenç bir insansın.

Kıyafetlerimi giydim, telefonumu aldım ve kapıyı sertçe kapatarak hızlı adımlarla otelden çıktım. Dışarı çıktığımda Uzui'den bir mesaj geldiğini gördüm:

Senin için çok meraklandım, bu mesajı gördüğün an ara beni lütfen!!!

Kafam çok karışıktı ve kullanılmış hissediyordum. Dertleşicek birisine ihtiyacım vardı, hemen Uzui'yi aradım

U: –Alo

Hala ağlıyordum ve sesim titriyordu.

G: –Alo

U: –Giyuu? Sen ağlıyor musun

G: –Evet, şey ben. Şu an bir motelin önündeyim ve ııı bilirsin şey yani...

U: –Otelin adı ne Giyuu?

G: –"Cardigal home" diye bi yer işte.

U: –Tamam biliyorum orayı sen o motelin olduğu sokaktan yukarı doğru yürümeye başla orda kocaman bir park var. Orda buluşalım.

G: –Tamam geliyorum.

U: –Kapatma istersen. Konuşabiliriz.

G: –Hayır önemli değil.

U: –Tamam sen bilirsin 5 dakikaya ordayım.

Bunu söyledikten sonra Uzui telefonu kapattı, yoldan geçen rastgele birisine parkın yerini sordum. Tarif ettiği yöne doğru gitmeye başladım.

.........

Parka vardığımda Uzui'nin çoktan geldiğini fark ettim. Hala ağlıyordum etraftakilerin gözlerinin üzerimde olduğundan emindim ama umrumda bile değildi, koşarak Uzui'ye sarıldım. Beni sıkıca sarmalıyordu.

U: –Sabito bir şey mi yaptı?

Cevap vericek halde değildim bu yüzden sadece kafamı salladım.

U: –Orospu evladı, ne yaptı?

G: –Belli değil mi Uzui. Sikip attı bir kez daha birisi beni öylece sikip attı. Keşke orospu olsaydım o zaman kalbim bu kadar kırılmazdı, zaten iki türlü de herkes aynı şeyi yapıyor olucaktı.

U: –Düzeldiğini sanıyordum... bir gram bile değişmemiş hayvanat.

G: –Bu gece sizde kalabilir miyim? Kız arkadaşların için sorun olmazsa tabi.

U: –Yok yok saçmalama onlar misafir karşılamayı çok severler merak etme. İstediğin kadar kalabilirsin.

G: –Teşekkür ederim.

U: –Suma sana bayılacak.

G: –Heh.

Yüzümde sebepsiz bir sırıtma olmuştu. Güvendeymişim gibi geliyordu, ama Sabito'nun yaptıkları... sürekli beni sevdiğini söyleyen Sabito. Neden böyle bir şey yaptı acaba... Uzui  ile sarılmayı bırakıp son model arabasına (Tofaş) bindik. Midem bulanıyordu, arabaya bindiğimde derin bir iç çektim ve gözlerimi kapattım, kendimi ne zaman kötü hissetsem gözlerimi kapatırdım.

 Midem bulanıyordu, arabaya bindiğimde derin bir iç çektim ve gözlerimi kapattım, kendimi ne zaman kötü hissetsem gözlerimi kapatırdım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
• CryBaby • SabiGiyuuWhere stories live. Discover now