• CryBaby • SabiGiyuu

13. Bölüm pt:3

smut

Hikâyede bu kısım, Giyuu'nun gözünden anlatılmaktadır.

Hâlâ nefes nefeseydim. Soluğumu ve gümbür gümbür çarpan kalbimi yavaşlatmaya çalışıyordum. Bunu isteyen ben olsam da şu an bunu yapıyor olmak utanç vericiydi.

Düşüncelerim ve zihinim asi ve gürültülü bir kavganın içerisindeydi. Aman tanrım şu an ki durum... Vay anasını dedim. Sersemleticiydi. Gözlerimi açtım, gözleri kapalı, nefesi kesik halde, alnını alnıma yasladı. Gözleriyle, yüzünde küçümseyici bir ifadeyle bana baktı. Bana o şekilde bakması beni git gide azdırıyordu. Bana dokunmasını istiyordum ama korkuyordum da. o içimdeki korku dolu hissiyatı hiçbir zaman bastıramamıştım ama Sabito bana o güveni kazandırabilirmiş gibi geliyor. Eğildi, alnıma bir öpücük kondurdu ve sonra kulağıma yaklaştı.

S: –Seni ne kadar çok istediğim hakkında bir fikrin var mı?

Sabito, bu sözleri fısıltıyla söyledi. Nefesim kesilmişti gözlerimi onun güzel vücudundan ayıramıyordum. Ellerini ellerimle birleştirdi ve ellerimi okşamaya başladı. "Sana neler yapmak istediğim hakkında bir fikrin var mı?" diye eklemeyi de unutmadı. Vücudumun kasıldığını ve tüylerimin diken diken olduğunu hissettim. Bana tutkuyla bakan o gözler resmen beni hipnotize ediyordu ve Sabito'yu daha fazla istememe sebep oluyordu. Eğilip beni öptü. Beni öptüğünde bütün vücudumun titrediğini hissettim. Sanki ilk defa yapıyormuşçasına zevk veriyordu.

Her yerime küçük öpücükler kondururken diğer taraftan da gömleğimin düğmelerimi çözüyordu. Kıyafetlerimden bir an önce kurtulmak istermişçesine onları çıkarmaya başladı. Sonunda tamamen çıplak kaldığımda geri çekilip bana baktı "Ah.. Giyuu," diye soludu. "O kadar güzel bir tenin var ki, açık renk ve pürüzsüz. Her santimini öpmek istiyorum." Kızardım.. ah, Tanrım. Bu çocuk beni öldürecekti.

Saçımdaki tokayı kavrayıp çekti ve saçlarım omzumdan aşağı düşerken derin bir iç çekti. Yüzündeki ifade, hareketleri sanki onunla ilk defa tanışıyormuşum gibi hissettiriyordu, bir şeyler mırıldandı. Her iki eli de saçlarımdaydı ve başımın iki yanını sıkıca kavramıştı. Öpüşü talepkârdı; dili, dudakları, benimkileri kandırıyordu sanki daha önce hissetmediğim bir hissi yaşatıyordu bana. İnledim ve dilim, bütün çekingenliğiyle , onunkiyle buluştu . Kollarını bana doladı ve bedenine bastırıp iyice sıktı . Bir eli saçlarımda kalmış, diğeri omurgamdan belime, oradan kalçama kaymıştı. Eli, arkamda gevşedi ve usulca beni bedeniyle sarmaladı. Bütün vücudumu yıkan asi duygular- belki de hormonlardı- belki de sadece Sabito. Ne olduğunu bilmesem ya da anlayamasam bile bildiğim tek şey onu istediğimdi.

Elleri kollarımı kavrayınca kaslarını hissettim. Haddinden fazla güçlüydü, beni usulca yatağa yatırdığında artık dayanamadığımı fark ettim. Sabito'yu istiyordum. Kollarımı ellerinden kurtardığımda saçlarında gezinmeye başladım, ipek gibilerdi, yumuşacıktı. Ellerimi saçlarından yavaşça çektim. Beni bekliyormuş gibiydi, kalçalarımı iki eliyle birden kavradı ve yere çöktü. Dilini göbeğimin üstünde gezdirmeye başladığında istemsizce çıkan inlemelerime engel olamıyordum. Sanki bulutların üzerinde süzülüyormuşum gibi hissediyordum. Dokunuşları nazik ve bir o kadar da hevesliydi. Penisimi ağzına aldığında bütün vücudum gerildi. Sabito, onu dizlerinin üstünde görmek, ağzını vücudumda hissetmek beklenmedik bir şeydi. Ellerimi saçlarına attım bu sefer onları çekiyordum, sesi haddinden fazla yüksek olan inlemelerimi durdurmak istiyordum ama Sabito'nun dokunuşları buna izin vermiyordu. Yine o alaycı gözlerle beni süzüyordu, gözlerinin içindeki ateşi görebiliyordum, benim için yanan bir ateş. Göz temasını bir anlığına bile olsa kesmemişti sonunda ağzını penisimden çıkardığında diliyle yavaşca yukarı çıkmaya başladı. "Ah Giyuu o kadar güzelsin ki" diye mırıldanarak gözlerini yumdu. Yüzünde saf bir zevk vardı. Kıvranıyordum ve ne kadar utanç verici olsa da bundan çok zevk alıyordum içimde saf bir korku vardı. Ama nefes nefese ve istek doluydum. Çırılçıplak bir şekilde bir adamın altında yatıyordum ve o adam da Sabito'ydu, bana yukardan bakıyordu. Yüzünde zevk dolu bir ifade vardı. Damarları belli oluyordu ve sürekli yutkunuyordu.