29

2.4K 176 88
                                    

Bu gece yaşananlardan sonra abim ve Belinay için üzülsem de Rüzgâr ve Aliş için seviniyordum.

Belinay'ın, abim hakkında ki davranışlarının haklı olduğunu düşündüğüm için bu konu hakkında her zaman Belinay'ı desteklemiştim. Abim zamanında onun verdiği değere karşı Belinay'ın gururunu hiçe sayarak kendisini sevmesini engellemişti. Yıllar sonra Belinay'a olan aşkını anlasa da iş işten geçmiş, Belinay bir daha ona bakmamak için yemin etmişti. Yani kısaca karma abime girmişti.

Aramızda aşkı hak eden bir diğer kişi ise Aliş'ti. Cinsel yönelimi yüzünden 'insanlar ne der?' sorusu hep aklında olsa da bizimle beraber bu soruları aşmıştı. Mahalleli olarak Aliş'e her zaman destek vermiş ve her zaman ona saygı duymuştuk. Aliş ağırbaşlı ve insanlara karşı sevecen bir insandı. Mahallenin her sorununa koşan, cinsiyet ayrımı yapmadan herkese kol kanat geren Aliş mahallemizin güzel insanlarından biriydi. Bize geldiği zamanlar babam onu çocuğuymuş gibi sever arada ona küçük hediyeler alırdı. Hatta bir keresinde babam Aliş'in istediği renk ojeyi alıp hediye olarak verdiğinde 'Güzel çocuğum, cinsel yönelimin ne olursa olsun fikirlerin, ne olursa olsun -ki bunlar beni alâkadar etmez - ben senin her zaman arkandayım. Senin güzel kalbini bir kartal gibi kanatlarımla sarıp geri düşüncelerden, zihniyetsiz fikirlerden korurum. Toplum ne der düşüncesini bırakıp kendin gibi yaşa evladım. Biz mahalleli olarak her zaman senin arkandayız.' diyerek Aliş'i duygulandırıp her koşulda arkasında olduğunu sözlü olarak söylemişti.

Abim ve Belinay'ın kavgası anlamasam da bunu sormayı daha sonraya not etmiş ve salona giderek Akın Efe'nin eline kına yakmalarını izlemiştim. Kınayı sevmediğim için ellerime sürülen kınayı tutmadan gidip yıkayarak ellerimde kalmasını engellemiştim. Akın Efe, kınayı silmeden önce kendi kınalı elleriyle ellerimi tutuşturarak bir fotoğraf çekip sırıtarak yarım saat telefona bakmıştı.

Gecenin ilerleyen saatlerinde annem erkekleri evden kovarak gönderdiğinde tekrar göbek atmaya başlamıştık. En son yorulan mahalleliyle birlikte kına bitince bende üstümü çıkarıp makyajımı temizleyerek uyumak için geceliğimi giydim. Yatağıma yatmak üzereyken Helin ve Aliş bugün birlikte yatmamız gerektiğini, evlenince azgın Akın Efe geceleri fanfinfon yapmak için beni onlarla uyutmayacağını söyleyerek kendilerine yer yatağı yaptılar.

Babam ve abimin eve gelişini belli eden zil sesiyle annemin dış kapıyı açması bir oldu. Bir kaç dakika sonra babam ve abimin sesi kesilince annem usulca odamın kapısını açarak üzerindeki pijamalarla birlikte odama girdi.

"Uyudunuz mu gençler?"

"Uyumadık daha Aynur sultan."

Annem adımlarını yatağa doğru yönlendirerek yanıma uzanıp beni sıcacık kollarının arasına aldı.

"Güzel kızım, yarın yuvasından kuş olup uçacak ha?"

"Kız Aynur sultan, gideceği yer ülke dışı olsa tamam derim. Bu kız iki alt sokağa gidiyor."

Annem kafasını kaldırıp Aliş'e gözlerini kısarak baktığında hep beraber kıkırdadık.

"Aliş haklı anne. İki alt sokağa gidiyorum ne zaman canınız isterse o zaman gelebilirsiniz."

"Ne zaman canımız isterse mi?"

Helin'in sorusuyla kafamı sallayıp annemin huzur kokan kollarında derin bir nefes aldım.

"Abim seni yataktan çıkarırsa bizde geliriz yenge."

Annemin yanında konuştukları şeyler beni utandırsada annem kıkırdayarak Helin ve Aliş'e doğru konuştu.

"Korkutmayın yavrumu, elimde kuş gibi titriyor çocuğum."

"Biz gerçeği söylüyoruz Aynur sultan. Adam yıllardır aha bu kızı bekliyor, hasreti zor diner."

KALBİMİN KOMUTANIDonde viven las historias. Descúbrelo ahora