23 (+18)

7K 178 195
                                    

Yazardan
__________

Mardin'deki hastaneden çıkalı tam tamına 1 ay olmuş, Pelin'in göbek boşluğunda olan merminin izi henüz geçmese de acısı dinmişti. Mardin'den tekrar evlerine dönen aileler geçmişi inat daha çok gülüyorlardı. Pelin'i hastanede yalnız bırakmayan Akın Efe, evlerine döndüklerinde de onu yalnız bırakmamıştı. Her gün iş çıkışı Pelin'in en sevdiği beyaz gülleri alıp kamuflajlarıyla sevdiğinin evine gidiyor geç olmadan da karşı binadaki evine gidip ailesiyle beraber sohbet eşliğinde yemek yiyordu.

Pelin'in vurulduğunu öğrenen Akın Efe'nin ailesi ölmüş oğullarının yadigârını tek bırakmamak için hastaneye  gittiklerinde yaşayan oğulları ile başta şoka girseler de Akın Efe'nin  anlattıklarıyla göz yaşlarına hakim olamamışlardı. Akın Efe'nin geri döndüğüne sevinen aile Pelin'in de iyileştiğini duyunca evleri düğün yeri gibiydi.

Yavaş yavaş geçmişteki mutluluklarına dönen aileler Akın Efe ve Pelin'in aşklarına da uzaktan izleyici oluyorlardı.

Kadriye teyze oğlunun iş çıkışı ellerindeki güllerle Pelin'e gittiğini görünce mutlu oluyor ve her elinde gül görmesiyle oğlunun gizlice fotoğrafını çekip müstakbel dünürü olan Aynur hanıma gönderiyordu.

Ceylin ve Doruğun torun müjdesi onları başta şaşırtsada sonra sevince dönmüştü. Doruk, Akın Efe ve Akın Efe'nin emri üzerine Mete'den dayak yemiş ve mosmor gözleriyle Ceyline gidip 'kaynım bana aşık olmuş aşkım.' demişti. Doruk ve Ceylin fazla abartılı bir düğün istememiş sade ve şık bir düğünle dünya evine giren çiftler arasına adlarını yazdırmışlardı. Henüz iki aylık hamile olan Ceylin evlerinin mahallesinden uzak olmasını istememiş hem görev yaptığı ilkokula hemde mahallesine yakın bir yerde ev tutturmuştu. Hayatları beklediklerinden daha güzel giden çift bir ömür mutlu olmaya her gün yemin ediyorlardı.

Aralarında mutlu olsalarda eskisi gibi olmayan iki kişi vardı. Biri Mete diğeriyse onun tabiriyle Elif yani Helindi. Her sabah arkadaşı Pelin'le kahvaltı ediyor daha sonra açtıkları kliniğe giderek iş başı yapıyorlardı. Pelin, Helin'i sıkıştırsada Helin konuyu geçiştiriyor, abisinin gece Pelin'in adını sayıkladığını söylüyordu. En büyük değişiklik Mete'deydi, eski boş konuşan çocuk gitmiş onun yerine hiç konuşmayan sürekli ciddi olan bir insan gelmişti. Helin arada onunla konuşmak için çabalasada Mete karargâha gitmesi gerektiğini söylüyor ve arkasına bakmadan arabaya binip gidiyordu. İkiside yorulmuştu bu durumdan, Helin Mete'nin kaçmasından Mete ise Aliş denen herifle Helin'in sarıldığını gördükten sonra kalbindeki sızının daha çok derinleşmesinden. Bilmiyorlardı ki bu yazar onların hikayesini daha detaylı bir şekilde kaleme alma hayalleri kuruyordu.

Mahallenin en renkli kişisi olan Aliş ise gönlünü bir yiğide kaptırmıştı. Pelin'e Akın Efe için verdiği bütün planları kendi uyguluyordu. Rüzgar, Aliş'in çabalarını görüyor ve çapkın gülümsemesiyle beraber göz kırpıp Aliş'in kalbini tepe taklak ediyordu. İkiside birbirlerine yeniliyorlardı ve ikiside bu durumu biliyordu.

Fazla gözükmesede yıllar önce Akın Efe'nin hislerini destekleyen Eren ise Pelin'in vurulmasıyla birlikte Türkiye'ye temelli olarak dönmüştü. Günler önce Belinay'ın Akın Efe'ye gönderdiği geçmiş olsun mesajıyla hâlâ bir yerlerde  ona olan hislerini anlasada elinden bir şey gelmiyordu. Yıllar önce yüzüne bile bakmaya tahammül edemediği kızı şimdi görmek için can atıyordu.

______________________________________

Pelin'den
__________

Geçmişe ait olan tüm acıların bedenimden silinmesinden sonra kendimin yeni doğmuş gibi hissediyordum.

Yıllar önce Akın Efe'yi nadir  olarak gören bu gözler şimdi her an, her saat görüyordu. Gözlerimin önünde olsada ona dair olan içimdeki hasret hâlâ son bulmamıştı.

KALBİMİN KOMUTANIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin