2.Küçük Kumar

186 14 3
                                    

Herkese yeniden merhaba.
Uzun süredir her hangi bir aktiflik göstermedim ama neyse.

Umarım bu kitap güzel bir karşılık alır. İyi okumalar.

Yeni oyuna başlayacaklarını anladığım bir masaya doğru ilerledim ve boş masalardan birine oturmaya karar verdim, masada 4 kişi vardı ve 2 kişi sonradan kalktı ve masada 3 kişi kaldık. Yanımda ellili yaşlarının sonunda olduğunu tahmin ettiğim bir amca vardı; saçları beyazlaşmış ve kırışıklıkları ortaya çıkmıştı, onun karşısında ondan biraz daha genç, saçları sarı ve daha fit bir vücuda sahip bir adam oturuyordu, tam o sırada yanıma Kenan oturdu.

"Ne oynuyoruz beyler?" Diye sordu Kenan ve ben de Kenan'a hafifçe döndüm "Beyler ha," dedim ona takılır bir sesle "Daha cinsiyetimi değiştirmedim," diye devam ettim. Sarı saçlı adam hafif kıkırdayarak bana baktı, gözleri yeşildi ama koyu bir yeşil öbür amcanın ise nerdeyse beyaz bir mavi renge sahip gözleri vardı. "E madem 4 kişiyiz o zaman pişti mi oynasak? Ne dersin Ali," diyerek yeşil gözlü adam yaşlı amcaya yani Ali'ye meydan okudu, Ali bir anda dikleşti ve gözlerini kedi gibi kıstı "Benim için hava hoş Selim," dedi ve Kenan'la bana döndü "Kuvars oğlum, sen ve hanımefendi için de uygun mu?" Diye sordu Ali. "İkinci bir adın da mı var?" Diye sordum, o da sırtını dikleştirdi ve sonra yavaşça bana döndü ve "Evet," dedi sesi az öncekine göre bir hayli soğuk çıkmıştı. "Ama Kenan'ı kullanıyorum genel olarak Laila Hanım," ve aynı soğuklukla devam etti. "Tamam Kenan Bey," dedim ben de sesimi biraz soğuklaştırarak ama onunkinden daha sıcak bir sesle, bana bakan gözlerini açıp kapattı ve sonrasında başıyla onaylayıp önüne döndü; ama bana kalırsa Kenan'dan çok ona Kuvars daha fazla yakışıyordu.

"Neyse gençler var mısınız yok musunuz?" Diye sordu Selim "Ben varım," dedim sonra bütün gözler Kenan'ı buldu ve biraz bekledik, ne düşünüyordu ki bu kadar!? "Sanırım Kenan Bey yenilmekten korktuğu için oynamak istemiyor," dedim ve bir elimle saçlarımı geriye attım, sonra bana döndü "Ne münasebet, tabii ki ben de varım." Dedi ve bana döndü "Ayrıca kaybetmekten de korkmuyorum çünkü benim kaybetme gibi bir ihtimalim yok," dedi ve hafifçe sırıtarak bana doğru eğildi "Ama aynısı sizin için de geçerli mi bilemem," dedi ve benden tekrar uzaklaştı "Sizin için üzüldüm çünkü birazdan kaybetme ihtimaliniz gerçek olacak Kenan Bey," dedim ve masaya biraz daha yaklaştım. "O zaman bahisleri alalım," dedim ve masadakilere tek tek baktım "Guruplara ayrılacak mıyız?" Diye sordu Samet "Eğer ayrılırsak hanımefendi ile ben gurup olmak isterim," diye de devam etti Selim "Üzgünüm Selim Bey ama ben seçilen kişi olmam seçen kişi olurum," dedim ve ona dikkatlice baktım "Sizin kararınız ve isminizi söyler misiniz?" Diye sordu.

"Laila," dediğimde kaşları havalandı "Laila demek, anla mı nedir?" Ama bu sefer onu yanıtlayan ben olmadım "Gece," dedi Kenan "Laila'nın anlamı gece," diye de ekledi, ona döndüm "Siz nerden biliyorsunuz?" Diye sordum, yüzünde hafif bir tebessüm oluştu "Sevdiğim kadının da adı Laila'ydı oradan biliyorum," dedi. "Artık sevmiyor musunuz?" Diye sordum ama beni duymazdan geldi "O zaman başlayalım," dedi Kenan ve ben de önüme döndüm. "O zaman en yüksek puanı alan kazanır," dedi Ali "Herkes 500.000 dolar koysun kazanan paraları alır," diye de devam etti Ali ve biz de onu onayladık "Gurup da yok," dedi Kenan ve bunu da herkes onayladı. Sonra kağıtlar dağıtılmaya başlandı herkese 4 kart ve ortaya da 3 kapalı kart ve bir tane de açık kart koyuldu, açık olan kart ise 2'li maça idi.

Elimde ise 1 vale, 1 papaz, 3'lü sinek ve 6'lı karo vardı; ilk olarak Selim başladı ve kupa As attı sonra Ali bir kart attı, onun attığı kart ise 10'lu sinek attı sonra Kenan oynadı o ise 10'lu kupa attı ve ortadaki tüm kartları aldı ve atma sırası bana geldi. Biraz düşündüm ve en son maça papazını atmaya karar verdim ve çok şükür Selim pişti yapamadı ve 3'lü karo attı.

İskambil Maçasıحيث تعيش القصص. اكتشف الآن