8

407 71 4
                                    


Koca bir haftayı hiçbir şey yapmadan geçirmiştim. Okula gitmiş, ardından dükkandaki işleri halletmiştim. Geçen günlerim birbirinin bir kopyası gibiydi adeta. Saat başı telefonu kontrol eder olmuştum çünkü Jungkook'tan hala bir cevap alamamıştım. Mesajımı okudu mu, okumadı mı bilmiyordum. Bu sessizliği beni onu yazdığıma pişman ettirecekti, silme imkanım olsa hemen silerdim ama çoktan iletilmişti.

Attığı ses kaydını dinlemeyi bıraktım, onu aklımdan çıkarmak için oyalanacak bir şeyler bulmaya çalıştım ama olmuyordu. Sürekli onu düşünüyordum ve bu çok anormaldi. Kafamı hiçbir şeye veremiyordum, sürekli ondan gelecek bildirimi bekliyordum ama hayır, gelmiyordu.

Bu akşam konser vardı, yeni vokalistleri Jennie ile ilk konserleri olacaktı. Gidip gitmemekte kararsızdım, Jungkook ile yüzleşmekten korkuyordum. Bir yandan merak ediyorum, Jennie'yi izlemek istiyordum. Jungkook'u gitarıyla verdiği sahne şovunu yeniden görmek istiyordum, onu görmek istiyordum.

Telefonumu elime aldım ve saate baktım. Ardından Jimin'e yazdım.

chaeyoung:
bu akşam geliyorsun değil mi

jimin:
nereye

chaeyoung:
bangtan'ın konserine
jennie ile ilk konserleri olacak

jimin:
ha
aklımdan çıkmış
gelemeyeceğim
bizimkilerde halı saha maçı ayalardık
sen gitsene

chaeyoung:
tek başıma mı?
asla

jimin:
geçen gün hiç çabalamadığından bahsetmiştim
işte tam da öyle
hep kaçıyorsun

chaeyoung:
kolay değil

jimin:
korkacak bir şey yok chaeyoung
konsere gitmek istiyorsun değil mi
o zaman git
bu kadar basit
başkalarına bağlı mı yaşamak istiyorsun
bu hayata bir kez geliyorsun
ve sen kendi kendine cehenneme çeviriyorsun
evet, zor şeyler yaşadın ama üstesinden gelebileceğini biliyorum
sen güçlü bir kızsın
bu yüzden en azından benim hatırıma dene
aynı benim senin hatırına denediğim gibi
aylardır kendime zarar vermiyorum
bunun sebebi sensin
şimdi sen de benim için dene

chaeyoung:
peki
deneyeceğim

jimin:
sana biletleri vermiş miydim

chaeyoung:
evet, okulda vermiştin
teşekkür ederim

jimin:
eğlenmene bak 😉

chaeyoung:
deneyeceğim..

Telefonumu cebime koydum ve çantamdan Jimin'in verdiği iki bilete baktım. Gidecektim, başka seçeneğim yoktu. Yoksa onu düşünmekten kafayı sıyıracaktım.

Ayağa kalktım ve çantamı omzuma astım. O sırada raflara ürün dizmekle meşgul olan Hyunjin'e seslendim. "Ben çıkıyorum, dükkan sana emanet."

Hyunjin elindeki kutuları bıraktı ve şaşırarak bana baktı. "Bu saatte mi? Büyükanne kızmasın. Haftasonu geceye kadar açık tutuyordunuz oysa."

"Ben ona haber veririm. Sen dükkana sahip çık, yeter. Geceye kalmadan normal çıkış saatinde kapatırsın dükkanı büyükannem gelmezse." dedim. Başını sallayarak beni onayladığında o işine dönerken ben de dükkandan çıktım. Eve doğru yol alırken telefonumla büyükannemi aradım. Uzun bir bekleyiş sonrası açtı, yeni yalanımı hazırladım.

"Ne var?" diyerek kaba bir şekilde açtı telefonu.

"Ben okula gidiyorum, akşam etütüne kalacağım."

kuroi namida ☆ rosékookWhere stories live. Discover now