10

10.5K 1.2K 776
                                    

SELAMLARRR
Önceki bölümü kontrol edip okuyun lütfen

....

Üzerinde bin bir çeşit yemek, meze, tatlı ve içeceğin bulunduğu masalar, askeriyenin acil toplanma alanına kurulmuştu dakikalar içinde. Şenliğin en güzel şekilde geçmesi için herkes hep bir elden iş yapıyor ve en ufak aksaklığın çıkmasına dahi izin vermiyorlardı, birçoğu Park Jimin ile aynı hevesi paylaştığından dolayı dört gözle bu günü bekliyordu en nihayetinde. Askerlerin içki ve eğlenceye duyduğu bu özlem öylesine hissediliyordu ki sarhoş olduklarında ortaya nasıl bir manzara çıkacak merak ediyordu Taehyung.

Güney'deyken bu tarz bir etkinliğe katılmadığı için bugün o da heyecanlıydı. Üstelik sarhoş olma meselesinden bile yırtmıştı, yani...yırtacağını düşünüyordu birkaç lafla. Bu yüzden de icraate geçmek amacıyla yüzündeki neşeli ifadesi eşliğinde seke seke masa başına gitti. İlk zamanlar Albay Jeon'la sık sık 'çirkef' bir tarzda atışmasına rağmen normalde oldukça tatlı dilli biriydi ve bu yol sayesinde çokça zafer elde etmişti. Şimdi de onlara bir yenisini ekleyeceğini umuyordu.

Yaklaşık on tane masa yan yana dizilmiş ve herkes iletişimde olduğu kişilerle anlaşarak aynı yere oturmuştu, henüz güneş batmamasına rağmen ise havaya serin bir rüzgar hakimdi. Pekala, üşütmüyordu ama yine de evine uğrayıp ince hırkalarından birini almanın iyi fikir olduğunu düşünüyordu. Tabii bunu daha sonra yapacaktı çünkü şu an halletmesi gereken önemli işleri vardı, onun gelişini izleyen beşliye selam vermek gibi... Eh, bakışları üzerinde topladığı için artık neşeli neşeli sekmek yerine normal adımlar ve yüz ifadesiyle ilerliyordu yanlarına doğal olarak. Git git bilmeyen yolun nihayet sonuna geldiğinde ise Jimin'in yanına oturarak diğer herkese el salladı. Ortamda üç tane Albay olduğu için geri selam olarak el sallaması değil baş selamı almıştı.

"Merhaba, ne yapıyordunuz?"

"Kim ne kadar içer onun hakkında iddialaşıyorduk." diye cevapladı Soobin onu. İçki meselesini konuşmaları iyi olmuştu, direkt konuya girebilecekti en azından.

"Ah...anlıyorum, gönlünüzce için ve keyfinize bakın."

Bir anda, ona bakmayan bakışları bile üzerine çekti Taehyung, az önce bu konuyu konuştukları için şanslı olduğunu düşünüyorken şimdi ise fazlasıyla şüpheli hissediyordu. "N-neden öyle bakıyorsunuz?"

Onun bu sözü üzerine bazı şaşkın bakışlar normale dönmüş ve aralarından Albay Min araya girmişti ciddi bir ifadeyle, gerçi zaten onun ifadesi hep ciddiydi ama olsun. "Sen içmiyor musun Doktor?"

"Ben içerim aslında fakat askeriyedeki tek doktor olarak içmemin uygun olduğunu düşünmüyorum."

Bu sefer de Albay Jeon girdi söze. "Askeriyedeki tek doktor sen değilsin, içebilirsin. Ek binadaki doktoru çağırtırız."

İçinden, iyilik yapacağın tuttu gıcık herif, diye geçiren Taehyung doğal görünmesi için uğraştığı gülümsemesini sundu ona ve aynı anda iki elini havaya kaldırarak sallamaya başladı. Birilerinden herhangi bir şey gizlemek o kadar sıkıntı veren bir işti ki, hem iyi rol yapman hem de ikna kabiliyeti yüksek olan biri olman gerekiyordu. Taehyung'da pekala ikisi de vardı ama sürekli olarak bunları uygulamaya maruz kalmak yorucuydu. "Hayır hayır, ne gerek var? Zaten ben çok içem-"

"Çok içmezsin sen de, bu masadaysan ve adın nöbetçiler listesinde bulunmuyorsa az da olsa içmen gerek. Gelenek."

Lafları birbiri ardına yiyen Taehyung, bu saatten sonra itiraz edemeyeceğinin farkına varmıştı. Mecburen bir iki bardak içip sarhoş taklidi yapacak ya da herhangi bir bahaneyle şenlik alanından ayrılacaktı tekrar dönmemek üzere. Kuzey'lilerin gelenek göreneklerine olan bağlılığı aşırı gelmişti ona, olması gerekenden katlarca fazla. Henüz bir şenliğe denk gelmişti ve onun da en beteri olmasına şaşırmamıştı çünü şansın yüzüne güldüğü pek söylenemezdi. Sağlığınızı düşündüğümden dolayı içmek istemiyorum demiş fakat red yemişti resmen, ellerinde olsa alkol tüketmesi yasak olan adama bile içireceklerdi kültürü bahane ederek.

near here |taekook✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin