3

12.5K 1.3K 878
                                    

Arkadaslar başlamadan bir şeye açıklık getirmek istiyorum

Bilinen bir fanart hesabının da sanırım asker doktor ilişkili kurgusu varmış yorumlarda onları kullanıp kullanmayacağım soruldu ama ben onun bir kurgu olduğunu bile bilmiyordum yani hiçbir şekilde ilham ya da artları kullanma gibi bir durum yok

Kuzey Kore temalı fic yazmaya, ülkeye olan merakım ve dramalar sayesinde karar verdim

Bu kadardı, yanlış anlaşılmalara sebebiyet vermesin diye açıklamak istedim

...

Revirde kimse yokken ağlayarak geçirilen günlerin beşincisindeydi doktor.

Fakat bugün bu döngüye ara vermek zorundaydı çünkü orduyla birlikte askeri kamp alanına gidecekti. Kuzey'deki babasından öğrendiği kadarıyla her ay belirli askerler kampa girer ve zorlu parkur testlerine tabi tutulurdu. Çalışmaların zorluğundan dolayı sakatlanma ya da yaralanmanın da çok olduğunu ve ekibe bir doktor dahil ettiklerini de öğrenmişti, yani kendi de gidecekti. Bilmediği bir program olsa da haberi bir önceki gece aldığı için hazırlanabilmişti neyse ki, onu revirden alacakları için de oraya kadar taşımıştı küçük valizini. Kamp alanında on gün kalacak olmalarına rağmen pek fazla eşya almamıştı yanına. İki takım pijama, iki takım gündelik kıyafet ve iki takım da scrubs gayet yeterli gelmişti gözüne.

Şimdi ise Jimin'in revire gelip onu dışarı çağırmasını bekliyordu kös kös oturmuş. Onu da, Albay Jeon'u da ilk günden bu yana hiç görmemişti. Zaten revirde çalıştığı için sık görmesi de imkansızdı, sonuçta sadece kontrol günleri gelirdi askerler oraya. Bu duruma içten içe seviniyordu da, çünkü ne Albayla tartışacak takati ne de Jimin ile sohbet edecek enerjisi vardı. Bu kampın da bir çeşit eğitim kampı olduğunu baz aldığında Albayın gelmesi saçma olur diye düşünüyordu, sonuçta yüksek rütbeli bir askerin eğitim almasına pek de gerek olmamalıydı. Hem gelse bile onunla tartışmayacağına söz vermişti kendi kendine, tehlikeli birine benziyordu ve anladığı kadarıyla söylediklerini yapabilme potansiyeli de yüksekti. Görevden atılıp operasyonu berbat etmeye niyeti yoktu elbette.

Nihayet kapı açılıp da içeri Jimin girdiğinde yüzünde yine o neşeli ifadesi vardı ve bugünlerde fazlasıyla hasret kaldığı 'Günaydın' ile başlamıştı konuşmaya. Taehyung'un, Kuzeye geldiğinden beri ciddi anlamda duymayı özlediği bir kelimeydi bu. Gerçi Güney'de de pek duyduğu söylenemezdi ama neyse... Beş günde toplasan on askerle anca görüşebilmişti, yine de kanının en çok ısındığı kişi tam karşısındaydı. Küçük yüzüne yerleşmiş kocaman gülümsemesiyle Taehyung'un yanına giden Jimin, tam masanın arkasında durmuş ve doktora anlam verilemeyen bir umutla bakmıştı.

"Yolculuk vakti Doktor Kim!"

Taehyung da aynı şekilde ona gülümserken oturduğu yerden kalktı ve yerdeki valizini de eline alarak masanın öbür tarafına geçti. Askeri araçların yanına gidene kadar Jimin ile muhabbet etmişlerdi. Yurt dışından geldiği için pek bir şey bilmediğini söylediğinden dolayı ondan, haftalık rapora geçirecek bir sürü yeni bilgi kapmıştı. Elbette Kuzey'deki babasından da öğrenmişti temel şeyleri ama olayları bizzat yaşayan asker kadar iyi bir kaynak olamazdı en nihayetinde.

Kocaman kocaman üç tane aracın yanına geldiklerinde ise bakışları etrafta gezindi, sırt çantalarını takmış birbirleriyle muhabbet eden yirmiye yakın asker vardı meydanda. Dört kişiden oluşan bir grubun kendi arasında gülüşüp eğlenmeleri ise dikkatini çekmişti, gözlerinin onlara kilitlendiğini fark eden Jimin de doktorun koluna hafifçe dokunup yüzünü ona doğru eğdi. "Onlarla tanıştınız mı?"

near here |taekook✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin