/BŞHKM /SONSUZ SON...

6K 272 58
                                    

Herkesin hayatında duraklar vardır, bazı kimseleri kendilerine bir şeyler öğretmeleri için misafir ettikleri durakları...

Önemle rica olunur!!!
Tüm bölümü medyadaki şarkı ile okuyunuz.

4 Ay sonra

Umutsuzluk bir kara deliktir. Bir kez içine yuvarlandığın vakit bir daha çıkması epey zaman alır. Ve en acısı da o çukurdan seni çıkartabilecek tek kişi yine sensindir. Kısaca hayatta kişinin elinden bir ömür tutabilecek yine sadece kendisidir. Bunca yükü taşımak içinse, dünyanın en güçlüsü yine insanın kendisi olmalıdır. Her bir acı insanın hayatında birer iz bırakır. Ve işte acı veren izler,maddi olanlar değil,ruha işleyen yaralardır. Çünkü ruhlar ebediyete aittir ve ölümle baş başa kalmazlar.

Ve kimse ruhunu ebediyete ne zaman yolcu eder bunu bilemez. İşte bu bilinmezlik hissi ile yine yollara düşen iki genç ara ara birbirlerine güven veren bakışlar atıyor, gözlerindeki yaşları birbirlerinden acemice gizlemeye çalışıyorlardı. Her yolculuk bu genç çift için birer hayat dersi veren cinsten oluyordu. Aradan dört ay geçmiş Zehra'nın karnı taşıması zor hale gelecek şekilde büyümüştü. Ve bugün Hamza'nın ameliyat günüydü. Her ne kadar güçlü durmaya çalışsalar,her şeye göğüs geriyormuş gibi görünselerde,birbirlerine karşı ettikleri tek bir kelamda hıçkırıklarla ağlayacakları kesindi.

Hamza gitmekten korkmuyor, gittiği vakit geride kalanların ne yapacaklarını düşündüğünde üzülüyordu. Zehra ise hem gitmekten hem arkada kalmaktan korkuyordu. Çünkü gittiği vakit geride bırakacakları, kaldığı vakit ise onu bırakıp gidenin acısını nasıl kaldırağı onu düşündürüyordu.
Murat aracı hastanenin önüne park ettiğinde ,Hamza yönünü Zehra ya çevirdi ve kucağında birbirine kenetlenmiş vaziyette duran ellerini avuçları içine aldı.
Son günlerde iyice halsizleşmiş,destek almadan yürümeyez hale gelmişti.

Bu temastan sonra Zehra da karşıya bakan gözlerinin hastane ile ilişiğini keserek kocasına döndü.

"Uzun uzun konuşmaları yaptığımızı düşünüyorum. Bu yüzden sadece seni sevdiğimi ve - gözlerini karısının kocaman duran karnına çevirerek-bizim olanı sevdiğimi söylerek girmek istiyorum hastaneye."

Zehra gözyaşını hazır bulunduran göz pınarlarından dinmek bilmeyen yaşlarını yanaklarına akıttı birer birer. Ve Hamza,birer inci tanesiymiş özeniyle tek tek sildi o yaşları.

"Seni seviyorum adamım."

Bir süre sonra birbirlerine kilitledikleri bakışlar Fidan'ın arabanın camına vurması ile son buldu. Belki de çoktan arabadan inme zamanı gelmişti.

Aynı anda açtıkları kapıdan göbeğinin verdiği ağırlık münasebetiyle en son inen Zehra oldu. Gözleri yaşlı ikiliyi izleyen aile üyeleri ise onların birbirlerine olan bakışlarını takip ediyorlardı.

Öyle bakıyorlardı ki birbirlerine. Sanki bir daha o yeşilleri birbirine denk düşmeyecekmiş gibi. Yine el ele girdiler hastaneden içeriye.

Her şey hazırdı. Yatış işlemeleri, ameliyat önlüğü... Bütün hazırlıklar çok hızlı bir şekilde gerçekleşmişti. Zor olan veda etmekti.

Hamza teker teker sarıldı aile üyelerine. Her biri ayrı ayrı ağlıyordu. Hepsine sarıldı,hepsiyle konuştu. Gözünden tek bir damla yaş düşürmeden...

BAŞHEKİM (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now