42.Bölüm

1.1K 87 47
                                    


Selaaaam! Okurken verdiğiniz ya da merak ettiğiniz şeyleri yazmayı unutmayın<3

İyi okumalar aşkolar🥳

İyi okumalar aşkolar🥳

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

Ailemi kaybetmiştim.

18 yaşıma kadar benim her anımda olan insanları kaybetmiştim. Gözlerimin önünde öldüklerini görmüştüm. Onları kurtarmak için bile bir şey yapamamıştım. Öylece izlemek zorunda kalmıştım. Belki de bu yüzden artık değer verdiğim kimseyi kaybetmemek için her şeyi yapacak duruma gelmiştim.

Saatler önce kendi ölüm kararımı vermem de, buna dahildi. Ama sevdiğim insanları koruduğum için pişman değildim. Yine olsa yine yapardım ve karşımdaki kişi bunun farkındaydı.

Daha saatler önce bir daha yeşillerine bakamayacağımı sandığım Eymen tam karışımdaydı ama bana öyle yabancı bakıyordu ki, bunlar benim huzur dolduğum yeşiller olamazdı.

Yutkunduğumda bakışları yanağıma gitti. Kanın hala aktığını hissediyordum. Boynuma yol çizdiğini de, huylandığımdan anlıyordum. Titrek bir nefes verdiğimde beni baştan aşağı süzdü. Hasar tespiti yapıyor gibiydi.

Hala ikimizde nefes nefeseydik ve acı içindeydik ama o bir adım atıp bana sarılmıyordu. Ben ise sarılacak kadar cesaretli değildim. Bana böyle bakarken, ona sarılamazdım.

Kalbim sıkışıyordu. Bana böyle baktığı her an kalbim sıkışıyordu ve o da bunun farkındaydı. Ama kalbimin sıkışmaması için bir şey yapmadı. Saniyeler sonra bakışlarımızı birbirinden ayıran seslerle Eymen kenara çekildi. Cesur'da dahil herkes buraya doğru koşuyordu. Hepsi beni gördüğünde şaşkınlıkla durdular ama Simay'la Elif hemen kendine gelip bana doğru koşmaya başladılar.

"İdil!" diyen Simay ağlayarak kollarını bana sardığında, Elif'de onunla beraber kollarını etrafımıza sardı. "Biliyordum! Öylece ölümü kabullenmeyeceğini biliyordum!" Başımı omuzuna yasladım ve belki de uzun zaman sonra Simay'a sıkıca sarıldım. Elif'de diğer tarafıma geldiğinde onu da kolumun altına aldım ve sıkıca sarıldım.

"Ağlama artık." dedim, Simay'ın yüzünü avuçlarken, "bak buradayım. Gitmedim." Yaşlı gözlerle kafasını salladı ve geri çekildiği an diğerleri yanımıza geldi.

"Sana o kadar kızgınım ki!" diyerek sinirle Uğur yanıma geldiğinde başımı eğdim. O ise bir süre sinirle bana baktı ama daha sonra kafasını 2 yana sallayarak beni kendine çekti. Yutkunarak kollarımı ona sardığımda, Ömer'de sitemle bana baktı ve omuzumu sıktı.

Bu İyi ki geldin demekti sanırım.

🧟‍♂️

Kurtulalı ve aileme geri döneli sadece 25 dakika olmuştu. Bunu Simay'ın kolundaki abimin saatinden anlamıştım. Eymen dışında herkes bana sarılmıştı ve içten içe ölmeyeceğimi hissettiklerini söylemişlerdi.

HiçlikDonde viven las historias. Descúbrelo ahora