39.Bölüm

1.2K 80 25
                                    

Selaaam! Okurken verdiğiniz tepkileri yazmayı unutmayıın.

İyi okumalaaaar❤️

Bazen yapılan kötü şeyleri algılamam zaman alıyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bazen yapılan kötü şeyleri algılamam zaman alıyor. Sanırım bunun sebebi; kimseyi bunu yapacak kötülükte olduğunu düşünmemem. Ama şu an öyle farklı bir hayatın içindeydik ki, insan maskesi takan hastalıklılar etrafımızda dolaşıyor. Hem de maske takmayanlardan daha tehlikeliler.

Bizim etrafımızda dolanıp duran, bize sanki yıllardır dostuymuşçasına buraya açan doktorlar ise, tam olarak insan maskesi takan hastalıklılardı. Her şeyden önce onların bedeni değil, zihinleri hastaydı.

Bu hastalığı bitirmek için insanlar üstünde deneyler yapıyorlardı. Ama bilmiyorlardı ki, dünyada insan kalmamıştı. Ve hatta onlarında bunda payı vardı. İnsanların soyunu tüketerek, insanlara panzehir arıyorlardı. Belki de tam olarak bu cümle, onların nasıl bir psikopat olduğunu bizim yüzümüze vuruyordu.

Masanın üstündeki tabldotlara bakarken, aklımdaki tek şey yemeklere konulmuş olan herhangi bir ilaçtı. Bunu anlamam belki biraz uzun sürmüştü ama ben kesin sonuç seven biriydim. Bir şeyden emin olmadığım sürece, onu dile getirmezdim. Önce gözlemler, sonra her şeyden emin olduğumda ise, işte o zaman her şey biterdi.

Doruk sağ olsun, kendi kendine sayıkladığı cümlelerle bana çok yardımcı olmuştu. Yemekleri yedikten sonra aşağı indiğimizde, özellikle yemeklerimizi beğenip beğenmediğimizi sorması. Midem bulandığında, çok normalmiş gibi tepki vermesi ama bunu bizden saklaması. Karnım ağrıdığında daha çok ağrıyacak diyerek kendi kendine mırıldandığını sanması. Sadece bununla da kalmamıştı tabii! Doktorların ilk başta isimlerimizi yazarak tabldotları göndermesi zaten hem saçma hem de düşünülecek bir hareketti. Şimdi tabldotlarda isim yazmaması ise, ya hepimizi zehirliyorlar. Ya da beni zehirlediklerini sanıyorlardı.

Açıkçası bunları daha çok düşünebilirdim ama benim aklımı bulandıran bambaşka bir şey vardı. O gün bana getirilen yemeği ben yememiştim.

Onur yemişti.

Çocuğu kendi ellerimle zehirlemiştim. Kendi hayatımı kurtarmış, onunkisini belki de bitirmiştim. O an her şeyi o kadar çok ani öğrenmiştik ki, tabldotlarda yazan isimleri sorgulamaya vaktim olmamıştı. Bu yüzden bende sırf o aç kalmasın diye yemeğimi vermiştim ama aslında ona kendi ellerimle zehir vermiştim.

"Yemekleri yemeyin." Dediğimde herkesin bakışları bana döndü. Ben ise şu an yüzümün bembeyaz olduğuna emindim.

"Evet," dedi, Elif. "Yemeyin." Bakışlarım hızla Cesur'un kabına gittiğinde hala yemediğini gördüm. Sanki mamanın içinde bir şey olduğunu anlamış gibi sadece kokluyordu. Ne zaman titremeye başladığını anlamadığım ellerim, Cesur'un mama kabına uzandığında herkes bizden bir açıklama bekliyordu ama o açıklama bugün benden gelmeyecekti.

HiçlikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin