i'll fuck you in love | sakuatsu

7- Kiyoomi

Kafanı iyice boynuma gömdün ve yanağıma sürtmeye başladın kendini, tıpkı bir kedi gibi. Parmaklarımı boynunda gezdirip kulağının kenarına öpücük bıraktım.

"Atsumu."

"Hnmm."

"Bana bak."

"Omi. Kafamı kaldıracak gücüm kalmadı."

Omzumda bir süre daha dinlenmene müsade ettim. Çenendeki elimi çekip saçlarına daldırdım ve seni rahatlatmaya çalıştım.

Kalbimin deli gibi çarpmasına sebep olan kişiyi, seni, bu hale getireceğim aklıma gelmezdi. Bu kadar savunmasız ve yorgun düşmen seni olduğundan daha tatlı yapıyordu gözümde. Bu da benim iyice yumuşamamı sağlamıştı.

Biraz uzaklaşıp kafanı ellerimin arasına aldım. İki yanağını da başparmaklarımla okşadım. Gözünü açacak halin yoktu. Alnımı alnına yasladım bir kaç saniyeliğine. Ve hep hayalini kurduğum şeyi yaptım. Tam gözünün altına minik bir öpücük bıraktım. Gözlerini araladın ve bana bakmaya çalıştın. İkinci kere, bu sefer daha uzun süren bir öpücük bıraktım bu kez. Gülümsedin. İstemsizce ben de gülümsedim ve ayağa kalkıp arkana geçtim.

Zaten kızarık olan popona birkaç kere vurdum kendine gelmen için. Acıyla inledin. İki elimle bir kaç kez sıkarak ayırdım ve kaya gibi sertleşmiş sikimle içine daldım hızlıca. Çığlık atarak inledin bu kez. Hareket etmeye başlayınca sesin tizleşti ve titremeye başladı. Yarıda kesilen orgazmımız tekrar alevlenirken popona bir şaplak daha attım.

Titriyordun. Tir tir titremeye başladın ellerimin arasında. İkimizde doruğa çok yakındık.

"Nefes al Atsumu. Mmm. Sadece nasıl hissettiğine odaklan."

Çıkardığın seslerle beni daha da delirtiyordun.

"Sikimin etrafında nasıl da sıkılaşıyorsun. İçini mükemmel şekilde dolduruyor değil mi?"

Belindeki ellerini ellerime aldım bu kez ve kendim hareket etmeye başladım. Başını daha fazla döndürüp odaklanmanı engellemek istemedim.

"Benim için ne kadar boşalacaksın bakalım."

Tek elimle alttan penisini kavrayarak oynamaya başladım. Ucu zaten ıpıslak olduğundan rahatça kaydırabiliyordum elimi. Önce boydan boya yavaşça, daha sonra hızımı arttırıp ucuna odaklanarak oynadım.

"Om- Omii. Be- gel-"

"Siktir çok iyi hissettiriyorsun."

Bir kaç git gelden sonra ben içini doldururken sen de elimi ve minderi batırdın. Çok fazla ve titreyerek boşalmıştın. İçinde yavaş yavaş bir kaç git gel daha yapıp durdum.

İçinden yavaşça çıktığım gibi deliğinden akmaya başladı spermlerim. Biraz uzaklaşıp yarattığım sanat eserini hayranlıkla izledim. Turuncu kurdeleler ile mükemmel uyum sağlayan tenin, yorgun düşmüş ve yer yer kızarmış bedenin, öne düşmüş kafanla havada sallanıyordun. Vücudun seğiriyordu.

Bir süre sonra durduğunda bayılmış olabileceğinden korktum.

"Atsumu?"

"Hmm?"

Tamam. Tepki veriyordun. Seni mindere indirip çözmeye başladım. Uzun süredir bağlı olduğundan ağrıyor olmalıydı her yerin. Kollarını ve bacaklarını ovdum.

Daha sonra yan yatırıp başını bacağıma koydum. Saçlarını okşamaya başladım. Ellerinin biri bacağımın altından geçti ve bacağıma sarıldı.

Hissettiğim duyguların tarifi yoktu. Seni deli gibi seviyordum ve içimde senin de beni sevebileceğine dair umut filizleri yeşermişti.

"Sana çok aşığım." Fısıldadım istemsizce.

Bir süre kıpırdamadığın için nefesini tuttuğunu düşündüm. Sonra birden bire nerden bulduğunu anlamadığım enerjiyle bana döndün. Gözlerin kocaman açılmış ve ağzın aralanmıştı. Siktir. Duydun sanırım.

"Ne dedin?"

"Bir şey demedim."

"Omi??! Duydum seni."

Kalktın bacağımdan ve kucağıma doğru geldin. Uyluklarını benimkilerinin yanına yerleştirip ellerinle yanaklarımdan tuttun.

"Bir daha söyler misin?"

"Miya ben-"