5. Bölüm🍁🍂

1.6K 118 35
                                    

Yeni bölüm ile karşınızdayım. Nasılsınız?

Bölüm şarkısı: Yıldız Tilbe - şivesi sensin aşkın.

Bölüm ithafları:sessizkiz4321 ve yamrdlger

Keyifli okumalar.🍂

Şu anlık ortada bir şey yoktu. Teyze beni gördüğünde tepki vermemişti. Kısa bir selamlaşıp, hal hatır sorma faslından sonra misafirler ve bizim için kurulan masaya geçmiştik. Arada bir kadına doğru baktığımda gayet normal bir şekilde yemek yediğini ve sohbet ettiğini gördüm. Ya beni hatırlamıyordu ya da hatırlıyor ama bu konu hakkında konuşmamayı tercih ediyordu.

Büyüklerin konuşmaları eşliğinde yemeğimizi yiyorduk. Gayet sakin olan ortamda ben ve Eda gergindi sadece, gerginliğininin Hazan'ın arkadaşı olan ve adının Demir, olduğunu öğrendiğim adamdan kaynaklandığını tahmin ediyordum. Sebebini bilmiyordum ama bu konuyu da yapacağımız konuşmada sormayı aklıma not etmiştim. Benim gergin olmamın sebebi zaten belliydi.

Sessiz geçen yemeğin ardından salona geçmiştik. Sürekli boşalan çay bardakları için mutfağa gidip geliyordum, bir bakıma işime geliyordu bu durum. Kadının gözlerini sürekli üstümdeymiş gibi hissediyordum ve elimde olmadan geriliyordum. Söyler miydi bilmiyordum? Söylerse ne yapardım onu da bilmiyordum. Ki söylese bile ben nişanlıyım demiştim ne diyecekti "Ben sizin kızınıza Hazan'ın fotoğrafını gösterdim ama sizin kız nişanlıymış."

Demezdi değil mi? Çok mantıksızdı. Düşüncelerimden gençlerin ayaklanmasıyla sıyrıldım. Eda ve ben oturuyorduk sadece, Okan da kalkmıştı.

"Biz biraz dolaşacağız gençler olarak, sıkıldık burada değil mi? Kızlar." Dedi Leyla bize bakarak. Edayla birbirimize bakıp Leylaya döndük.

" Sıkılmadık biz Leyla" belli ki Eda da benim gibi dışarı çıkmak istemiyordu.

"Aynen Edaya katılıyorum sıkılmadım" dedim düşüncelerimin tam tersine sıkılmıştım ama çıkmak istemiyordum eve gitmek istiyordum bir an önce, burada kalsam ayrı dert, onlarla dışarı çıksam ayrı bir dertti. Sanki bir tabutun içindeydim ve bu tabutun dışı kitlelerle çevrilmişti. Kadının gözü bir saniye üstümde dursa boynundaki görünmez bir halat tarafından sıkıştırılıyordum.

"Olmaz öyle şey kızlar hadi kalkın dolaşın biraz. Hem hava da güzel." Yasemin teyzenin dediklerini annemlerde onu başıyla onayladığında pek bir şey dememiştim. Haziranın sonlarındaydık ve akşamları ılık esen rüzgarın beni çok rahatlattığını düşünürdüm. Onlarla biraz vakit geçirir hiç olmadı eve giderdim.

Eda'ya gel anlamında başımla kapıyı işaret ettiğimde memnuniyetsizce baş sallayıp kalktı. Eda kapıya doğru giderken gözümün ucuyla Demir'e baktığımda dudaklarında küçük bir tebessüm yer etmişti ancak çok uzun sürmedi ve yüzü tekrar eski haline döndü. Aralarında bir çekim olduğu belliydi, neydi o zaman sorun, birlikte olmalarına bir engel mi vardı? Yoksa sadece birbirlerine açılmaya çalışan ancak başaramayan iki aşıklar mıydı?

Okan ve Leyla nereye gideceklerini tartışmaya başlamıştı. Diğerleri de aralarında konuşuyorlardı ancak Eda ve ben sessiz kalmayı tercih etmiştik. Buraya gelmekle iyimi etmiştim? Bilmiyordum. Gerçi neyi biliyordum ki? Teyze bir şey derse ne yapardım bilmiyordum. Söylediği zaman annemlerin vereceği tepkiyi bilmiyordum. Kendimi nasıl savunacağımı bilmiyordum. Hazanın vereceği tepkiyi bilmiyordum. En önemlisi ben niye bu adamın düşüncelerini umursadığımı bile bilmiyordum. Her şeyi oluruna bırakıp inceldiği yerden kopsun mu demeliydim?

GÜZ SEVDASI (ASKIDA)Where stories live. Discover now