1.Bölüm🍁🍂

4.3K 197 79
                                    


Aylar sonra tekrar özgüvenim yerine geldi ve ben kitabımı tekrar yayınlayıp huzurunuza sundum. İnşallah sonunu beraber iyi kötü getirebiliriz.

Lütfen kısada olsa yorumlarınızı eksik etmeyin. Yıldızlara dokunun ve daha çok kitleye ulaşalım!

Keyifli okumalar.🌺

Elimdeki soğumaya yüz tutmuş kahvemden bir yudum daha aldım ve çöpe atıp hastaneye girdim. Kahve pek içmezdim zaten ya canım çekerse, ya da hastanede nöbetçi olduğum zamanlarda.

Ankara'da üniversitemi bitirip özel bir hastanede hemşire olarak çalışmaya başlamıştım iki sene önce, iki senedir çalıştığım hastaneden ayrılma kararı aldım. Hem ailemden uzakta olmak, hem de annemin yirmi dört yaşında olmama rağmen hâlâ bir çocukmuşum gibi endişelenip sürekli diken üstünde olmasına gönlümün razı gelmemesi de diyebilirim .

Annemlerin bu kararımdan henüz haberleri yoktu. Ben yanlarına gidinceye kadar da olmayacaktı sanırım, bir bakıma sürpriz yapıp annemin gönül koymasına engel olmuş olacaktım. Yani en azından ben öyle düşünüyordum.

Geçen üç haftada istifamı vermiş, evimdeki kendime ait eşyalarımı toplamıştım. Evi zaten eşyalı kiraladığım için ev taşıma işleriyle uğraşmayacaktım. Uçak biletimi yarın sabah on bire almıştım .

İki senedir kaldığım şu eve öylece bir göz atıp anahtarı hem ev sahibi hemde komşum olan Gülizar teyzeye bırakıp kocamn sarıldım. Onunla ne komşu oturmalarına, ne çarşı, pazara gidip gelmiştik. Yeri gelmiş annelik yeri gelmiş arkadaşlık etmişti. Nöbetten aç aç çıkıp az soluğu onun evinde almamıştım.

"Teyzem kendine iyi bak olur mu? Hakkını helal et az ekmeğini yemedim." Dedim gözlerimden yaşlar süzülürken. Çok ağlak bir yapım olmasa da böyle anlarda kendimi tutamıyordum. Biliyordum ki oda benim gibi çeşmeleri açmıştı. Bundan sebep boğazını hafifçe temizleyerek konuştu. " Varsa hakkım helal olsun kuzum. Sende helal et." Derken bir boncuğu andıran mavi gözlerini siliyor bir yandan da gülümsemeye çalışıyordu.

"Helal olsun mavişim." Oldukça uzun sayılabilecek bir vefanın ardından elime hazırladığım bavulları alıp giriş kapısının önüne bırakıp tekrar arkamı dönüp mavişime baktım. Gözünde her an akacak gibi duan yaşlar ve buna tezat olan gülümseme ile bana bakıyordu.

Dışarıdan gelen korna sesiyle bavulları tekrar elime alıp çıktım. Çağırdığım taksiye bavullarımı koyup bende yerleştim ve camı araladım. "Allah'a emanet ol çatlak kız." Derken bir eliyle su dolu kabı tutarken diğerini bana sallıyordu. Elimi kaldırıp sallamamla taksi hareket etmiş ve boncuğum dualarla şu dolu kabı taksinin arkasından boşalttı.

Havalimanına geldikten sonra bilet kontrol gibi işlerimi halledip direkt uçağa geçtim. Zira bir dakika geç gelsem uçak çoktan havalanacaktı.

...

Gözlerimi hafifçe ne olduğunu tam olarak anlayamadım fısıltılarla araladım bana doğru eğilmiş meraklı melehat olan teyzeyle karşılaştım ilk olarak , daha sonra da toplanmaya çalışan yolcularla.

" Uçak inişe geçecekmiş yavrum daha demin pilot anons etti ." Dedi teyze kocaman açtığı ela gözlerini üstüme dikerek.

Hafif toparlanarak " O kadar oldu mu ya ? " Dedim uykudan çatallaşan sesimle. Teyze uyandırmasa bir kaç saat daha uyurdum muhtemelen.

" Oldu ya o kadar , uçağa biner binmez uyudun. Tabi yol yoruyor insanı" derken büyük ela gözlerini üzerime dikmiş avını bekleyen avcı gibiydi. "Sağol teyze" diyerek yerimde toparlandım.

GÜZ SEVDASI (ASKIDA)Where stories live. Discover now