GÜZ SEVDASI (ASKIDA)

3. Bölüm 🍁🍂

Annem kapıdaki kişinin Okan olduğunu tespit ettikten sonra kapı önünde kısa bir sorguya çekti ancak Okan'ın buna daha fazla dayanamayacağını anlamış olacak ki eve geçmiştik.

...

" Eee küçük teyzemin en küçük yavrusu seni hangi rüzgar attı buraya" dedim oturduğum koltukta öne doğru eğilerek. Okan'ın gelmesi benim için iyi olmuştu bir bakıma, onunlayken zaman nasıl geçiyor anlamıyordum.

"Dedim tatile girdik kafa dağıtmaya geldim. Ben buraya kafa dağıtmaya gelmeseydim ağabeyimler benim kafamı dağıtacaktı." Birde bu vardı Okanlar üç erkek kardeşlerdi ve bütün sülalenin anlaştığı çocukla ağabeyleri anlaşamıyordu.

"Kardeş misiniz? Düşman mısınız? Belli değil." Dedim gülerken. Kardeşler arasında ufak çatışmalar olabilirdi pek tabi ama Okan ağabeylerinden düsşman gibi bahsediyordu.

"Onlar bana düşman. Ne? yapayım onlar gibi içim geçmemişse."
"Yavaş ol aslan eve gidince kuzu kesiliyorsun." Dememek için zor tutuyordum kendimi doğrusu. Konuşmalarımızı annemin sesi böldüğünde ikimizde dikkatimizi ona vermiştik.

"Sevda. Hadi kızım sen şu eksikleri bir koşu alda gel Okan'da seninle gelsin sonrada börek yapmaya başlayacağız." Elime eksikleri yazdığı kağıdı tutuşturup tekrar mutfağa gitti.

"Hadi Okan kaldır kıymetlini de markete gidelim." Tamam anlamında başını sallayarak dış kapıya doğru yol aldı. Hızlıca ayakkabılarımıozı giyip çıktık evden.

"Ne böreği neden hazırlık yapıyorsunuz siz, teyzemde bayağı telaşlıydı kim geliyor?" Dedi markete girerken. "Annemin yarın günü varmışta ona bir ton hazırlık yapacağız " bir yandan konuşuyordum bir yandan da listedeki malzemeleri sepete atıyordum.

" Valla de kız. Demek kontrol komitesi yarın bizim evde he, ne dedikodu döner şimdi orada çok eğleneceğiz çok" derken şeytani gülümsemesi dudaklarında çoktan yer etmişti.

" Bana bak senin ne işin var kadınların arasında ortalığı karıştırırsın sen teyzeleri birbirine düşürme sakın." Ondan her şey beklenirdi. Ben bir günümüde sakin geçirmek istiyordum ancak bu mahalleye geldim geleli hep diken üstündeydim.

"Asla. Kimse benim güne gelmemi engelleyemez ben burada olduğum sürece mahallenin nabzını tutacağım. Kavuşamayan aşıklar bana gelecek bizi kavuştur diyecek." Allah Okan'ın eline düşürmesindi valla. Kavuşamayan aşıklar Okan'a kaldıysa işimiz vardı.

Eve geldiğimizde ben poşetleri yerleştirirken Okan da Ayşen teyzelere gitti mahallenin nabzını tutacağım derken hiçte şaka yapmadığını buradan anlayabiliyordum. Güncel dedikoduları Ayşen teyze ve üst kat komşusundan öğrenirdi şimdi, mahalledeki herkesi benden daha çok tanırdı buraya her geldiğinde günlere eksiksiz gelmeye çalışırdı.

Okan Ayşen teyzelere gideli baya olmuştu, biz o sırada börek ve poğaçaları yapmıştık. Akşam yemeğine annemle sofrayı hazırlarken Okan kapıdan girip hızla ayakkabılarına yöneldi, kesin çok önemli dedikodular toplamıştı.

" Neler öğrendim neler." Bir yandan ayakkabısını çıkarıyor bir yandan bağırıyordu.

"Ne öğrendin bakayım gel anlat teyzene " emeklilikten önce etliye sütlüye karışmayan annemi bile dedikodu batağına sürükleyen teyzelere içimden tebriklerimi yollayıp elindeki kaşıkları sofraya koydum.

"Olmaz! Sizde yarın herkesle beraber günde öğreneceksiniz " neydi bu kadar önemli olan acaba devlet sırrı gibi saklıyordu.

"Dedikodu günah günah yapmayın " dedim babamı yemeğe çağırmaya salona giderken.