Bölüm 13

13.4K 791 125
                                    

Kapıyı açıp içeri girdiğimde peşimden de Pars gelmişti.

Tam odama geçecekken önüme Barlas çıktı. Bir iki adım geri gittiğimde sırtım sert bir şeye çarptı.

Pars, ağlamak istiyordum. Eliyle omzumu hafifçe sıktığında ona döndüm.

Benim güven problemim vardı. Hiçbirine güvenmiyordum iyi ki de güvenmemiştim.

Yutkundum, yana kayıp kendimi ikisinin ortasında kalmaktan kurtardım.

"Konuşalım mı?" Diye sordu sesi biraz şefkatli çıkmıştı sanki.

O bana fazla bir şey yapmamıştı. Ama hep soğuk davranmıştı zoruma gidiyordu.

"Hayır, izninle odama geçeceğim" dedim soğuk bir ifadeyle, onlar şanslarını kaybetmişlerdi.

Affedip affetmem belli değildi zamana bırakacaktım.

"Ebrar lütfen annemler seni bekliyor" dedi. İsmimle mi seslendi o bana üzerimdeki şoku atlatıp derin bir nefes aldım.

"10 dakika sonra geliyorum" dediğimde başını sallayıp arkamdaki Pars'a da kısa bir bakış atıp oturma odasına girdi.

Derin bir nefes alıp odama girdim namazımı kılıp bir süre Batı'yı izledim.

Daha sonra eşarbımı düzeltip oturma odasına geçtim.

Pars ve Batu'nun arasındaki boşluğa oturup karşımdaki aile üyelerine baktım.

Batu başını eğmiş üzgünce parkelere bakıyordu. 2 gündür konuşmuyor aramalarına da cevap vermiyordum.

Yeter bu kadar bence. Omzumu omzuna vurduğumda hızla başını kaldırıp sevinçle yüzüme baktı.

Hafif tebessüm edip önüme döndüm.

Batu kolunu omzuma atıp beni kendine çektiğinde abi tayfasının çatık kaşlarla Batu'ya baktığını gördüm.

Ne oluyor bunlara ya daha ben oradayken kardeşimize büyü mü yaptın diyen onlar değilmiş gibi davranıyorlar.

Göz devirip Hakan beye döndüm.

Kesin Batı'nın bu kadar çabuk yanımda olması da Hakan bey sayesinde olmuştur.

Valla Batı onun nüfusuna geçmiş olsa şaşırmam cidden Batı'nın kimliği de yok kesin evlatlık aldı eminim.

"Batı benim nüfusumda" dedi direkt insan bir alıştıra alıştıra söyler bey baba neyse.

"Biliyordum akıllı kızım valla" dedim kendi kendime konuşurken bizim ihtiyara baktım seni gidi seni, ağlıyor ama kıyamam ya bir öpeyim.

"Ha ama sen nasıl?" Diyen Hakan bey ile ona dönüp gözlerimi kıstım.

"Az önce tahmin ettim daha doğrusu, eee ihtiyar bunu sana hiç yakıştıramadım" dedim alaya alıp ihtiyar karıya bakarken.

Ayağa kalkıp yanına gittiğimde ağlıyordu hala.

"Sultanım." dedim elini tutup öptüm ve alnıma koydum sonra eğilip sıkıca sarıldım.

"Böyle yapma" dedi göz yaşlarını silerken ben de geri yerime oturdum.

"Ne yapmayayım Sultanım" dedim ona bakarken kırıldığımı fark etmesin diye çok fazla kasıyordum kendimi.

"Kırıldığın halde saklama seni bilirim şuan çok kırgınsın herkese ama saklıyorsun yapma yavrum artık o evde değilsin" dediğinde dolan gözlerimi kaçırdım.

"Bana acıyorsunuz" dedim düz bir sesle abilere bakarak.

"Hayır kızı-" diyen Hakan beyi bölüp onlara döndüm.

ᴇʙʀᴀʀHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin