Bölüm 8

16K 911 105
                                    

1 hafta sonra;

"Garson" diye bağıran yeni müşteriyle hızla oraya gittim adam ve kadının siparişlerini aldıktan sonra yerime geçtim.

1 haftadır burdayım benim geldiğimi gören Hale ninem de gitmekten vazgeçmişti.

Eski evime iki sokak uzaktaydı ve onları yeni kızlarıyla bir kere uzaktan görmüştüm.

Bana göstermedikleri o melek yüzlerini gösteriyorlardı ona bu ister istemez zoruma gidiyordu ve canımı yakıyordu yine de umursamamaya çalışıyordum.

Hale ninem de benim yüzümden gitmediği için geldiğimden beri gitmesi için ısrar ediyordum.

Okulu uzaktan yürütmeye başladım çünkü o okula gidipte eski kız kardeşimin saçmalıklarına maruz kalamam.

Saat 6'ya geldiğinde mesaim bittiği için gidip kıyafetlerimi değiştirip çıktım hiç arkadaşım yoktu bu iş yerinde de olmayacaktı hafta sonları kick boks dersleri alıyordum daha çok bu yüzden işe girmiştim doğrusu.

Kafenin yakınındaki bir parka yönelip bankalardan birine oturdum. Telefonumu çıkarıp rehbere girdim.

*Sultanım* yazan yazıya tıklayıp açmasını bekledim.

"Alo kuzum" dediğinde gülümsemiştim deli karı seviyorum kız seni.

"Hale sultan yarım saat geç kalacağım sıkıntı etme tamam mı?" Dedim tatlı olduğunu düşündüğüm bir ses tonuyla.

"Tamam deli kız tamam ama hava fazla kararmadan gel biliyorsun etraf tekin değil" dediğinde gülümsemiştim o görmese de başımı sallayıp konuştum.

"Tabi sultanım ışınlanacağım adeta yarım saat sonra görüşürüz" dedim o da karşılık verince telefonu kapatıp cebime attım.

Bir süre boş boş etrafa baktım. Saate baktığımda eve gitme zamanım gelmişti.

Kalkıp yürümeye başladım bir kaç adım daha atmıştım ki gelen garip sesle olduğum yerde durup etrafa bakmaya başladım.

Hava kararmaya başlamıştı çok tırsıyordum ama ya birinin yardıma ihtiyacı varsa düşüncesi beni gitmekten alıkoyuyordu.

Ara sokaklara tırsa tırsa saptım her adımda sesler netleşiyordu küçük bir çocuğun ağlayışı ilişti kulaklarıma içim kötü oluyordu.

Yavaş yavaş yürürken bir apartmanın boşluğundaki adam ve küçük çocuk ilişti gözüme adam sinirle bir şeyler anlatıyordu çocuk ise ağlıyordu.

Sesler net gelmeye başlayınca duyduklarımla kaskatı kesildim.

"Bir daha annene benim sana yaklaştığımı anlatmayacaksın yoksa seni gebertirim o da sana inanmaz zaten" dedi pislik herif hızla telefonu çıkarıp ses kaydı almaya başladım.

Her bokunu itiraf ederken gözümden bir damla yaş aktı.

Çocuk ağlarken konuşmasını bitirmiş olacak ki küçüğün üzerine gitmeye başladı ama ben bu adamı öldürürüm yutkundum elime geçen ilk demir sopayı sıkıca kavradım.

Aldığım ses kaydını sonlandırıp hızla adamın üzerine gittim ve sırtına demir sopayı geçirdim.

Çocuk en fazla 6-7 yaşlarında görünüyordu dolan gözlerimle ona bakarken bir adım yaklaştım o ise bir adım geri gitti.

Kaskatı kesildim o an elimdeki demiri baygın olan pisliğin üzerine fırlattım kafasına denk geldi ölsün umrumda dahi değil.

Diz çöktüm ağlıyordum ve bu çocuğun hali beni deli ediyordu bu yaşta böyle iğrençliklere maruz kalmış olması canımı yakıyordu.

ᴇʙʀᴀʀHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin