THE DEVIL'S ANGEL | TAELICE

1.2

~Düzenlendi~

"Kalkmayı düşünüyor musun küçük hanım?"

Sızlanarak yatağın içine daha çok gömüldüğümde Chaeyoung battaniyemi üzerimden tamamen çekti.

"Lisa geç kalıyoruz hadi"

"Tamam geliyorum"

Yatakta doğrulup uyanmaya çalıştığımda Love yatağın üzerine çıkıp zıplamaya başlayınca uyku bedenimden tamamen gitmişti.

Kafasının üzerine minik bir öpücük bırakıp giyinme dolabımın kapaklarını açıp gözlerimi kıyafetlerde gezdirdim.

Geçirdiğim kazanın üzerinden yıllar geçmişti ama hala o güne ve son iki aya dair tek bir şey bile hatırlamıyordum. Uyanıp kendime geldiğimde Jennie evcil hayvanlarımı getirmek için eve geldiğini ve beni merdivenin sonunda küçük bir kan gölünün içinde bilinçsizce yatarken bulduğunu söylüyordu.

Ama nasıl düştüğümü bile bilmiyordum.

Elime aldığım beyaz uzun ayak bileğime gelen elbiseyi üzerime geçirip kısa sarı saçlarımı tarayıp telefonumu alarak odadan çıkıp aşağı indim.

Chaeyoungla beraber mezun olduktan sonra ailelerimizin desteğiyle ilk başta küçük bir klinik açmış sonrasında elde ettiğimiz başarılarla buna yenilerini eklemiştik. Sonunda da geçen senenin yaz aylarında Jejuya taşınmış burada açtığımız klinikte dört doktor olarak çalışıyorduk.

"Biraz daha oyalanırsan işten önce akşam yemeğine yetişiriz"

"Ay ne çok söylendin! Geldim işte"

"Bir saat önce kalkıp duş aldın ve geri yattın Lisa. Biraz az uyumayı mı denesen?"

Kapının önüne gidip sandaletlerimi giydiğimde ellerini beline koymuş beni bekliyordu.

Koluna girip dışarı çıkardığımda arabanın anahtarını ona verip yan koltuğa oturdum.
Jennie ve Jisoo bir haftalığına bizi ziyarete geldikleri için sadece eğlenmiş kliniğe bile gitmemiştik. Doğrusu bu yaşadığımız yoğun tempoda hepimize iyi gelen minik bir tatil olmuştu.

Chaeyoungun koluma dokunduğunu hissettmemle bakışlarım önce durduğumuz kırmızı ışığı sonrada onu buldu.

"Daldın yine. Sesleniyorum ama duymadın"

Boğazımı temizleyip hafifçe ona döndüm.

"Dün akşam yine aynı rüyayı gördüm. Bu kaçıncı oldu bilmiyorum"

"Yani normal bir şey görmüş olsan kazayla bir bağlantısı var derdim ama Tanrı aşkına Lisa, kırmızı gözleri olan sinirlenince vücut değişen bir insan daha görmedim"

Kafamı aşağı yukarı sallayıp tekrar bakışlarımı cama çevirdim.

Her zaman geldiğimiz minik kafenin önünde arabayı durdurup indiğimizde kafenin içine girip en köşede oturan Jiminin yanına ilerledik.

Bizi fark edince ayağa kalkıp Chaeyounga sarıldığında gözlerimi devirip cam kenarına oturdum.

Her buluşmamızda sanki günlerdir görüşmemişler gibi dakikalarca sarılıp ellerini ayırmıyorlardı.
Chaeyounga ne kadar bu yüzden Jiminle birlikte yaşamasını söylesemde kabul etmeyip benim yanımda kalacağını söylüyordu.

Chaeyoung karşıma Jiminde hemen yanına oturduğunda daha konuşamadan kafenin kapısı büyük bir gürültüyle açılıp Jisoo seke seke yanımıza geldi.

Jennie hemen arkasından yüzünü eliyle kapatmaya çalışarak hızla gelip yanıma oturup Jisooya söylenmeye başladığında garson bir sandalye daha getirip Jisooya attığı iğneleyici bakışlarla yanımızdan uzaklaştı.