56.bölüm "Yumruk"

54 6 19
                                    

Panik⚜️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Panik⚜️

Kulaklarımı dolduran o eski ezgi eşliğinde bana yaklaşan adama bakıyordum. Takım elbisesi üzerine oturmuş, onu mükemmel gösterirken geçtiği insanlara selam vererek ona gülümsememi sağlıyordu. Olgun bir adamdı. Gönlü güzel bir adamdı. Af dilemeyi bilen, affetmeyi bilen bir adamdı.

Parlayan bir elmas olmasını neye borçluydum, bilemiyorum ama insanın böyle bir elmasa bakmadan, onu sevmeden duramayacağını çok iyi biliyordum. Yaşıyordum.

Bana gelişini birisi önünü keserek durdurduğunda sakince izliyordum. Yakın oldukları belliydi. Birbirilerine sarılıp bir süre konuşmasının ardından elini benim olduğu tarafa uzatarak beni göstermişti. Bu karşısındaki adamında bakışlarının bana dönmesini sağlamıştı. Gülümseyerek bir baş selamı almıştım o kişiden. Aynı şekilde karşılık verdiğimde kısa sürede görüşeceklerini bilerek ayrılmalarını izlemiştim.

Bir masaya daha selam verdikten sonra yanımıza ulaşmıştı. Yengesinin elini öpüp sarıldıktan sonra yanımda durmuş ve onunla konuşurken de bir elini nazikçe belime sarmayı ihmal etmemişti.

"Bizim oğlan, bakıyorum da bulmuşsun gül gibi kızı, hiç uzak duramıyorsun."

Yengesine kahkaha attığımızda Aybars, başını önüne eğip gülümsemişti. Hafif bir utanmıştı sanki. Tam şu an parmaklarımı sakallarının arasında gezdirebilsem keşke.

"Kuzen?"

Sese dönmüştük ikimizde. Az önce tanıştığımız Zeynep ve eşi diye düşündüğüm Aybars'ın boylarında bir adam yanımıza geliyordu. Zeynep, küt, sarıya yakın saçlarıyla yüzünü ortaya çıkarmış, ince belini saran siyah, zarif bir elbiseyle tüm güzelliğini öne çıkarmış bir kadındı. Eşi de onunla uyumlu giyinmişti. Boy farklarındaki farklılık benim gözüme batmıyordu. Uyumlu halleri onları aşırı güzel göstermişti. Yanımıza geldiklerinde yüzümde bir gülümseme duruyordu.

"Yüzünü gören cennetlik vallahi. Nerelerdesin sen?"

Zeynep, Aybars'a sarıldığında Aybars gülerek onun saçlarını bozmuş ve onun homurdanmasını sağlamıştı. "Bayağı yoğun bir dönemdi Zeyno, en sonunda buralardayım işte." Ondan ayrıldığında Zeynep'in eşiyle de sarılmışlardı.

"Nasılsın kardeşim?"

Onlar selamlaşırken anneler bizden uzaklaşmış iki çift yan yana kalmıştık. "Seni Zeynep'in eşi, Yiğit ile tanıştırayım Deniz."

"Merhaba, Yiğit. Ben Sanrı Deniz."

Ben Yiğit ile tanışırken Zeynep ile Aybars omuz omuza vermiş bizi izliyordu. "Önce ben evlendiğim için kıdemli sayılırım ha Aybars?"

Aybars yüzünü buruşturmuştu. Biz gülüyorduk. Yiğit, Zeynep'i kendine çekip göğsüne yaslarken Aybars'ın kolları bana dolanmıştı. "Ne yazık ki öyle amca kızı, ne yapalım!"

SANRI ADASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin