15.bölüm "İtiraf"

107 20 15
                                    

Mavi türkü⚜️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Mavi türkü⚜️

Türkücü sazın tellerine vurdukça parça parça anılar düşüyordu zihnime. Huzurun kollarında büyüdüğüm, aşkın ne olduğunu öğrendiğim anılar... Ben o anılar içerisinde kaybolurken karşımdaki adamla karşı karşıya sazdan çıkanları dinliyorduk. Beraber demleniyorduk. Elimi yanağıma koyup mehtaba dönmek bile zor geliyordu bana. Sırtını sandalyesine yaslamış, bir eli, masada bardağının hemen yanında dururken diğer eli sandalyesinin kolunda duruyordu. Heybetli bir bedeni vardı, omuzları kalkık, dik oturuyordu. Ve hareket ettikçe parfümü bardaklarımızdan gelen anason kokusunu bile bastırıyordu. Ben tamamen onunla dolup taşarken türkücü aldı nefesini başladı beni alıp götüren türküsüne. 

Bir Leyla misali aşkın çölünden
Gönül Mecnun olmuş gezer yar deyi

Dolan gözlerime inat gülümsemeye başladığımda bakışları ben de olan adam kaşlarını hafif çatmıştı. Deniz hırçın dalgalarını kayalara vuruyordu, duyuyordum.

Oradaki kırık bir cam parçasına çarpan ışık gözlerime vuruyordu, beni ona dönmem için ikna eder gibi ama hiçbir ışık şu an ki odağımın yerine geçemezdi.

Ben sazın tellerini vuruldukça karşımdaki adamla büyükbabamı yan yana getiriyordum. Büyükbabam kocaman gülümsemesiyle bana bakıyordu şimdi yanında. Sonra benim yanımada anneannemi koyduğumda büyükbabamın bakışları karşısındaki sevdasına düşüyordu. Tıpkı çocukluğumdaki gibi bu türkü çalıyor, onlar sadece birbirlerine bakıyorlardı. Karşımdaki adama baktığım da bu türkünün ben deki anlamını anlatmak için yanıp tutuşuyordum adeta. 

Yıllardır aradı bu gönlüm onu
Meğerse yar imiş gönül sultanı

"Bu türkü... Benim çocukluğum biliyor musun?"

Ben konuşurken sırtını sandalyesinden çekmiş kollarını masaya yaslayarak bana doğru eğilmişti. Bir şey demeden beni dinliyordu. "Büyükbabamın eski bir pikabı ve taş plakları vardı. Çok gürültülü çalardı ama ben onları dinlemeyi çok severdim. Aynı büyükbabam ve anneannem gibi... Işıkları kapatırlar, pencerenin önüne geçip açarlardı pikabı. Sohbet ederler, gülüp eğlenirlerdi. Ama bu türkü başladığında... susar, sadece birbirlerini izlerlerdi. Nerede olurlarsa olsunlar bu türkü hep onlara ait..."

Gözümden süzülen bir damla gözyaşı hafif bir dokunuşla tutsak edilmişti Aybars'ın parmaklarına. Sonra elinin tersi mesken tutmuştu ıslanan yanağımı varla yok arası.

"Onlardan bahsedince hem mutlu oluyor hem hüzünleniyorsun."

Elinin sıcaklığı yanağımdan uzaklaşırken başımı sallıyordum kendimden habersiz. "Büyükbabamı çok zamansız kaybettik. Acısı hep taze."

Şu benim gönlüme yar Leyla Leyla
Azdı yaralarım sar Leyla Leyla

"Peki, anneannen... o iyi mi?"

SANRI ADASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin