41.bölüm "Türkü"

60 10 17
                                    

(Yorumlarınızı bekliyorum canlarım)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Yorumlarınızı bekliyorum canlarım)

Vedalar⚜️

Dışarıda sağanak bir yağmur vardı. Benim gözlerimi evimde açtığım 4.günün sonunda içimdeki sıkıntıyı bilir gibi yağıyordu. Hayatın en acı hatıralarına ağlayarak karşılık veriyor, kendini göstermek isteyen güneşe inatla karşı çıkıyordu.

Deniz fenerimin camekanlı bölümünde çakan şimşekleri izliyordum. Kayra'da yanımda sessizce duruyor, kim bilir neler düşünüyordu.

İki arkadaş karalara bağlamış oturuyoruz yani anlayacağınız.

Ben onu yalnız bırakıp odama inmeye başladığım da akşam ki buluşma için gergin olduğumu fark ediyordum. Bir saat sonra Emin'in restoranında bir fasılla karşı karşıya gelecektik. Evet, günlerdir benim gözümü gözleyen adam ile sonunda konuşmaya karar vermiştim. Uzun uzun düşündükten sonra aldığım bu karar onunla konuşacaklarım yüzünden sırtıma bir yük gibi biniyordu. Ama bir yandan da rahatlatıyordu.

Geçirdiğim durumu herkesten saklamasını istemem şu zamana kadar konuştuğumuz tek konuydu.

Üzerime siyah, bedenimi saran bir elbise giymiştim. Dizlerimde biten elbisenin derin bir yırtmacı vardı. Zincir şeklinde askılarıyla aynaya bakıyordum. Ona güzel görünecektim. Sevdiği gibi saçlarımı düzleştirmiş ve bir tarafını kulağımın arkasına sıkıştırmıştım. Rimelle koyulaşan kirpiklerim ve dudaklarıma sürdüğüm bordo rujum dışında başka bir işlem yapmamıştım.

Topuklu ayakkabılarımı da giyip kabanımı aldıktan sonra merdivenlerden iniyordum. Kendine kahve yapan Kayra beni gördüğünde yavaşça yanıma gelmişti. Kollarımdan tutup tam gözlerimin içine baktığında aldığım karardan emin olup olmadığımı kontrol ediyordu. Ona göre, yaşadığım stres ve ölümden dönmenin ağırlığıyla yanlış kararlar verebilirdim. O yüzden endişe etse de bana destek oluyordu. Ona iyi olduğuma dair gözlerimi yumarak bir işaret verdiğim de geri çekilip şemsiyemi uzatmıştı bana. Sessiz desteğini kabul etmiştim ben de.

Şimdi Emin'in restoranından ağır adımlarla içeriye giriyordum. Sıcak hava yüzüme vuruyor kısa bir rahatlama veriyordu bana.

Herkesten en uzak köşeye dikkat kesildiğimde rakı bardağını dudaklarına götürüp ağır ağır demlenen her şeyiyle tanıdık o adamı görüyordum. Hayran olduğum yüzünde ciddi bir ifade vardı. Demlenmeye erken başlamıştı. Beni beklemeden üstelik. Bunu rahatlamak için yaptığını bilecek kadar iyi tanıyordum onu. Hoş bilmediklerimin, bildiklerimden daha çok olduğu bir dönemden geçiyordum. Buna verecek bir cevabım yoktu bu yüzden.

Emin'in işi olduğu için bugün restoranında bulunmaması belki de iyi olmuştu benim için. Arkadaşlarımdan birini görünce duygularım anında çözülebiliyordu. Psikolojim benimle pek iyi geçinemiyordu bu aralar, biliyorsunuz.

SANRI ADASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin