20.bölüm "Melodi"

109 16 101
                                    

Görümceler⚜️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Görümceler⚜️

Her şeyin üst üste geldiği anlar olurdu ya hani. Böyle ikiye bölünmeniz gerektiği anlar. Bence tam da öyle bir anın içindeydim. Sezin denilen kadının Suna teyzeye anne diye hitap etmesi beni Aybars'a bakmama sebep olmuştu ama bu sadece şaşkınlığımdandı. Şu an karşımda kendi cinslerine düşmanlık eden bu iki kadınla uğraşırken inanın Sezin öfkemi yönlendireceğim bir kadın olamazdı. O kadar yükseleceğim bir hareket yapmamıştı, henüz.

Aybars arkasına dönüp bir bakış attığında onunda kaşları çatılmıştı ama bir şey demiyordu. Buna da takılmadım.

Sebeplerini elbet öğrenirdim.

Yönümü tekrar Kumsal'a çevirmiştim. Görümcelerini görmesine rağmen onları ikinci plana atıp koşarak bana ulaşmaya çalışan can dostuma yani. "Sanrı, canım! İyisin değil mi? İyisin! Aklımı çıkardın!"

Kollarını hız kesmeden bana doladığında Aybars ve Kayra sırtımdan tutmasalar geriye doğru düşeceğimizin garantisini verebilirdim. Üzerime atlamıştı Kum Hanım.

Sımsıkı sarıyordu beni. Ben de onu sararken iki kadının kem gözleri üzerimizden yanlarına gelen kardeşlerine kaymıştı. Kaşları çatık halde olan Cem onları gördüğü için şaşırmış bir haldeydi. "Sizin burada ne işiniz var!?"

O sıra Kumsal hala iyi olup olmadığımı soruyordu. Öyle büyük bir şey olmadığı için şanslıydım. Şapkamı çıkarıp bandajlı yere bakarken Aybars'ın arkadaşları da görmüştü bu sefer. Onlarda endişeli bir şekilde geçmiş olsun dileklerini söylemişti.

Ağzının ucuyla mırıldanan Sezin'e özellikle teşekkür etmiştim. İğneleyici değil olabildiğince samimi.

Kendi için yapacağı şeylerin başında iyilik gelirdi belki. Tanıyınca görecektim. Beni tanıyınca görecekti.

Kumsal kenara çekilince Cem ile sarıldığımda onu bir yandanda ablaları için boğazlamak isteğiyle dolup taşıyordum. Ama ne yazık ki aynı karından dünyaya gelmesi onun suçu değildi.

Sevgi dolu Cem ile içi kötülük dolu bu kadınların aynı karından çıkması hayatımızda seçim şansımızın olduğunu gösteriyordu. Ne olmak istersen sonucu da ona bağlı oluyordu.

Kumsal ve diğerleri artık iyi olduğuma kanaat getirince asıl mevzuya dönüş yapmıştık. Aybars'ın arkadaşları ortamdaki gerilimi fark ederek bizle vedalaşıp uzaklaşmaya başlamıştı. O sırada da arkadaşı Gül, Aybars'a hallecekleri işleri olduğu için gelip gelmeyeceğini sormuştu. Aybars kararsızca bana bakıyordu. Ona gülümsedim bileğinden tutarken. "Merak etme, iyiyim ben. Sen işlerini hallet. Biz de Kumsal'ın aile meselelerini halledelim. Yarın hep birlikte kahvaltı yaparız olur mu?"

Bakışları kadınlara kaymıştı. Sonra yeniden bana. Bir kaşımı kaldırıp bakmaya başlamıştım. "Onlar gibi 100 kişi de gelse tek başıma hepsine yeterim. Eğer bunun için endişeleniyorsan."

SANRI ADASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin